-Önce ıssız bir ada bulunur.

 Bizde zaten vardı…

 -Yarışmacılar oraya yerleştirilir.

 O da tamam…

 -Bunu sağlamanın en önemli yolu yarışmanın adada yapılması.

 Asırlardır bunu yaşayarak öğrendik zaten…

 -Böylece yarışmacıların dış hayatla tüm bağlantılar kesilmiş olur...

 Şu “dış hayat ile bağ” meselesinin acısı var ya…

 -Önlerine bazı temel ihtiyaç maddeleri konulur. Sınırlı miktarda ve sayıdadır bu malzemeler… Bir kilo un, bir kilo pirinç, biraz yağ, birer battaniye, bir çekiç, biraz çivi, bir pala, bir testere ve tahtadan birer bardak, çatal, bıçak, kaşık…

 Bunları bulamadığımız değil ayları, yılları bilenler var hala aramızda…

 -Amaç zor şartlar oluşturmak ve hayatta kalma mücadelesi ve hırsı oluşturabilmek...

 O konuda hiç sıkıntı çıkmamış tarih boyunca... O da tamam…

 -Hasta olanlara “insani müdahale” hizmeti verilir.

 Bunu da sözde en iyi beceren “UN”culardı…

 -Ara ara motivasyonu sağlayacak yarışmalar düzenlenir, ödüller verilir. Kurallara uymayanlarsa ceza bile alabilirler…

 Bu zaten hala devam etmekte. Gerçi ödüllerden bizim taraf nasiplenemedi ama, ceza çekme konusunda hayatta kalma inadını sürdürüyor.. 

 -Bu nedenle de dünyanın en zor yarışması olarak lanse edilir Survivor.

 Var mı buraya kadar itirazı olan!...

 ***

 Şimdi Acun Ilıcalı, hazırlayıp sunduğu Survivor programının finalini KKTC’de yapılacağını duyurdu…

 Toplam 14 yarışmacı ile başladıkları programda elene elene 5 kişi kaldılar geçtiğimiz hafta… Kıbrıs aksanıyla konuşan Taner, milli yüzücü Derya, türkücü Nihat, manken Özge ve Taçmin…

 Anlayacağınız, dünyaca meşhur bir yarışmaya, Survivor finaline ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz…

 Yani yarışma içinde benzer bir yarışmaya tanıklık edeceğiz yakında…

 Ödülleri oldukça yüksek bu yarışmanın. Büyük ödülü alan yarışmacının hayatı tümden değişebiliyor...

 Buraya kadar tamam da, “bizim yarışmanın” ne zaman biteceğini ve her neyse “ödülü” ne zaman alacağımızı söyleyebilen hala yok…

 Seni dört gözle bekliyoruz Acun… Bari sen gel de, gerçek survivor adasında sembolik de olsa “survivor” olayını sonlandır artık…

 Çünkü bizim içimizde hala bitmek bilmez hep aynı nakarat var…

 I’ll survive, I will survive…