Güney Kıbrıs, beklentilerin de ötesinde ağır bir kriz yaşıyor...

   İşsizler ordusuna hergün ortalama 187 kişi katılıyor...
   Emlak fiyatları sürekli düşüyor...
   Kapısına kilit vuran işyeri sayısı 9 binin üzerine çıktı...
   Ve Rum maliyesi, en fazla nisan ayına kadar ödeme yapabilecek bir duruma geldi...
   Cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen sonra Troyka ile anlaşma imzalanmaz ve sıcak para girişi olmazsa, Rum hükümeti maaş ödeyemez duruma gelecek...
   Buraya kadar yazılanlar bir hayal ürünü değil, bizzat Rum kaynaklarından alıntı yaptığımız gerçeklerdir...
   Rumların bu hale düşmesi nedeniyle sevindiğimizi söylemiyoruz...
   Bayram da yapmıyoruz...
   Ama gerçekler bunlardır ve herkes bu gerçekleri bilmelidir...
   Rumların tek kurtuluş umudu Anavatanları Yunanistan değil Troyka’dır...
   Aylardır Troyka’dan gelecek olumlu bir mesajın hayaliyle yatıp kalkıyorlar...
   Peki bizdeki durum nedir?..
   Türkiye yardımcı olmasaydı, biz çoktan batmıştık...
   Bırakın maaşların zamanında ödenmesini, hayvanları aşılayacak para bulamazdık...
   Türkiye’nin, bazı konularda müdahalelerini eleştirenler olabilir...
   Ama; Kuzey Kıbrıs’a yönelik yardımlarını ve fedakarlıklarını hiç kimse inkar edemez...
   Fedakarlığın ne boyutlarda olduğunu anlamak için Türkiye Resmi Gazete’sinin dünkü sayısında yayımlanan milletlerarası anlaşmaya bakmak gerekiyor...
   Türkiye ile KKTC Hükümetleri arasında varılan 3 yıllık anlaşmanın özeti şudur:
   -Türkiye, 2013, 2014, 2015 yıllarında su ve elektrik teminine yönelik projeler hariç; toplam 3 milyar liraya kadar olmak üzere TL cinsinden hibe ile TL veya dolar cinsinden kredi yardımında bulunacak...
    -KKTC’de borç yönetiminin faaliyete geçirilmesi ve kamu bankalarının reforme edilmesi amacıyla 300 milyon liraya kadar ilave kredi yardımı yapacak...
   -KKTC Hükümeti’nin ihtiyaç duyacağı her alanda teknik yardım sağlayacak...
   -Kamu görevlilerini ve diğer uzmanlarını gerektiği sürece KKTC’de geçici olarak görevlendirecek...
    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen ve Resmi Gazetede yayımlanan bu anlaşmaya göre; Türkiye’nin 2013 ile 2015 yılları arasında KKTC’ye akıtacağı para 3 milyar Türk Lirası olacak...
   Anamur’dan gelecek su ile elektrik harcamaları ise bu miktarın dışında tutulacak...
   Şimdi eğiri oturup, doğru konuşalım...
   Birçok Avrupa ülkesinin kaynak yetersizliğinden inlediği bir dönemde, Kuzey Kıbrıs’a bu kadar para akıtılması büyük bir fedakarlık örneği değil midir?..
   Hemen her alanda yatırımları finanse eden...
   Yerel gelirler yetersiz kaldığı için kamu görevlileri ile emekli maaşlarının ödenebilmesi için cari bütçeye kaynak aktaran bir Anavatan’dan söz ediyoruz...
   Güney Kıbrıs’ta ünlü bir meslektaşım vardır...
   En son aralık ayında buluştuğumuzda yaşadıkları krizi özetleyip, sözü Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs’a yönelik yardımlarına getirmiş aynen şunları söylemişti:
   “Bizi batıran Anavatanımız oldu... Sizde tam tersi oluyor... Ayakta durmanızı Anavatanınız sağlıyor...”
   Doğru söze ne denir?..
   Şapka çıkarılır...
   Önemli olan bu yardımların yerinde kullanılması ve KKTC’nin artık kendi ayakları üzerinde durabilir bir noktaya gelebilmesidir...
   Ve yine önemli olan; yardım edene saldırmak, üzücü hareketlerde bulunmak değil, O’nun kıymetini bilmek, sevmek ve saygı duyabilmektir...