Şans oyunları yasası dünkü Bakanlar Kurulu’nda enine boyuna tartışıldı. Devlet Emlâk Malzeme Dairesi Müdürü Sadık Ulupınar’ın günlerdir üzerinde çalıştığı yeni şans oyunları yasası öyle anlaşılıyor ki; casino işletmelerini de rahatlatacak.

2008 yılında CTP’nin alel acele meclisten geçirdiği yasa hiç bir işe yaramadı. Casinocular Birliği CTP’nin geçirmiş olduğu yasayı Anayasa mahkemesine götürdüler. Öyle sanıyoruz ki; bugün Anayasa mahkemesinin kararı açıklanacak.

Aldığımız bilgilere göre; meclise havale edilecek olan yeni şans oyunları yasasında KKTC vatandaşları da casinolara girebilecek. Ancak KKTC vatandaşlarına bazı şartlar getiriyor. Vergi borçları olmayan, ayrıca yılda 5 bin Euro aidat zorunluluğu getiriyor. Eğer bu yasa geçerse casinoya girecek olan KKTC vatandaşları bu şartlara uyacak.

Aksi taktirde polis şimdi olduğu gibi değil, yakaladığı vatandaşları ciddi anlamda yargılayabilecek. Yeni şans oyunları yasasının casino işletmelerinin bir nebze de olsa lehinde olacak. Bu arada casinoların yıllık imtiyaz vergileri 300 bin Euro’dan 500 bin Euro’ya çıkartılacak.

Bakanlar Kurulu’nun dün görüştüğü şans oyunları yasası önümüzdeki günlerde meclise gitmesi bekleniyor. Yeni şans oyunları yasasına bakalım muhalefet ne diyecek?

GARGA’DAN AL HABERİ

SURLARİÇİNİ NEDEN KONUŞMUYORUZ?

Bir haftadan beridir DIKO’nun geçmiş hükümet döneminde, Ekonomi ve Maliye Bakanı olarak görev yapan Michalis Sarris’i konuşuyoruz. Kıbrıs Türk basınında çok önemli bir yer aldı ve eski rum bakanın doğaya aykırı cinsel ilişkide bulunduğu defalarca deşifre edildi.

Rum kaynaklarına göre; Sarris altı yıl önce bakan iken de Lefkoşa’nın surlariçerisine gittiğini duyuruyor. Rum tarafında konuşulan bu. Ama bizde konuşulan Sarris’in doğaya aykırı cinsel ilişkiye girdiğidir. Tıpkı geri kalmış ülkelerde konuşulduğu gibi. Peki ama Surlariçi’ni neden konuşmuyoruz.? Surlariçi’nde yetişen gençlerin durumunu neden ele almıyoruz? Dün Garga haber merkezimizi arayan bir polis arkadaşımız bizlere esas kaleme almamız gereken Lefkoşa surlariçinin olması gerektiğini söyledi. Surlariçerisinde büyüyen gençlerin her suça açık oldukları söylendi. Orada yaşayan insanları toplum olarak dışladık. Kendilerine ayrı bir dünya yarattık.

Aldığımız bilgilere göre; orada yetişen birçok genç suça açık. Her an suç işleyebilecek bir ortamda yaşıyorlar. Surlariçi muhtarı Hüseyin Eminoğlu, defalarca ekranlara çıkıp bunu yetkililere duyurmuştu. Ama hepimiz de Eminoğlu’nun söylediklerini pek ciddiye almamıştık. Hiç kendi kendimize sorduk mu acaba Sarris neden surlariçini tercih etti. Bize göre; tartışılması gereken en önemli konu Lefkoşa surlariçidir. Kıbrıslı Türk gençlerin Bonzai içtiği bir dönemde, surlariçinde yaşayan birçok genç de bali içiyor. İşte aradaki fark bu.! Surlariçinde cinsel istirmar da olur, her türlü rezillik meydana gelebilir. Sarris’in Bakan iken bile surlariçerisine gittiği söyleniyorsa, surlariçi bize göre tartışmaya açılmalı ve orada yaşan insanların durumları konuşulmalı.

BAŞBAKANLIK KORİDORLARINDA PAZARLIK

Başbakanlık koridorlarının dili olsa da konuşsa. Kimbilir neler öğrenirdik.? Yıllardır hep pazarlıklar Başbakanlığın koridorlarında yapılır. Diyeceksiniz başka yer yok mu? Elbette ki var ama Başbakan’ın makamına girilmeden önce sorunlar hep Başbakanlığın koridorlarında çözülmeye çalışılır. Son noktayı belki Başbakan veya karşı koyan sendika koyacak ama o nokta konulmadan önce koridorlarda mutlaka ciddi pazarlıklar yapılır. Tıpkı dün de yapıldığı gibi. Kamu-Sen din görevlileri ile ilgili grev kararı alacaktı. Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş dün Başbakanlığa çağrıldı Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Işılay Arıkan, Din İşleri Dairesi Müdürü ve Vakıflar İdari yönetim kurulundan bazı üyeler Başbakanlığın koridorlarında pazarlıktaydılar. Din görevlileri greve girmesin diye Vakıflar İdaresi yönetivleri Kamu-Sen Başkanı Özkardaş’ı saatlerce ikna etmek için uğraş verdiler. Nitekim de başardılar. Başardılar çünkü grev kararlarını askıya aldılar, ileri bir tarihe ertelediler. Bu da ne demektir; Başbakanlığın koridorlarında yapılan pazarlıklar olumlu geçti.

MESAJI OLAN ALSIN

Sn.Ersan SANER; Biz çemberlerde trafik ışığı olmaz diye yazmıştık sonunda kaldırıldığını gördük ve mutlu olduk. Çember varsa trafik ışığına ne gerek var değil mi? Metehan çemberindeki ışıkların kalkması trafiği de rahatlattı. Umarız geri takılmaz. 

Sn.Kemal DÜRÜST; Cuma günü Güzelyurt’ta yapacağınız açılış için çok büyük bir hazırlık içerisinde olduğunuzu görüyoruz. Dün bütün kurmaylarınızla Güzelyurt’ta çok önemli bir toplantı yaptınız. Türkiye Milli Eğitim Bakanı’nı en iyi şekilde ağırlamak için titizlik içerisinde çalışıyorsunuz. Ne diyelim kolay gelsin.

Sn.Hasan ÖZKAN; Evet Lemar evinizin karşısında da arada dostlarınıza da selam vermenizi istiyorlar. Reyonlara bakmaktan kimseyi görmüyorsunuz diyorlar. Haberiniz olsun.

Sn.Mehmet TEL; Tam da stoklar bitiyordu KPET grevi bitti yoksa ne yapacam diye düşünmeye başladığını duyar gibiyim.

Sn. Sadık ULUPINAR; Şans oyunları konusunda siz haklı çıktınız. Nazım Çavuşoğlu ile her hangi bir iddiaya girdiniz mi bari!

Sn. Sunat ATUN; Mağusa limanında senin aleyhinde bir çalışma başlatıldı. Adamlarını görevlendir yoksa bugün papara kopabilir!

Sn. Savaş BOZAT; Dünkü görüşmeniz çok olumlu geçti uyum içerisinde olmanız bir çok çalışanı memnun etti. Realiteler ortaya konulduğunda kimse realiteyi inkar edemez.

Sn.Nazım BURGUL; Bak Sadık hoca hakemler ilk 4 haftada başarılı diyor. Sence de öyle mi yoksa daha sezon başı ortalık kızışmadı diye herşey süt liman mı?

Sn. Ömer TORUN; Size mesaj göndermemek için çok büyük bir gayret gösteriyorum ama yine de olmuyor. Sesin soluğun kesildi yakınlardaysan elini kaldır da göreyim.

Sn. Mehmet ÖZKARDAŞ; Gördüğün gibi pazarlıkların en iyisi başbakanlık koridorlarında yapılır. Başbakan’ın yanına gitmeden en önemli kararlar başbakanlığın koridorlarında alınır. Başbakan’ın yanına gitiğinizde ise görüşme formalite olur.

Sn.Vechi CEZAROĞLU;Sizin partinizin yayın organına bu kadar çok yüklenmeniz gargalarımın dikkatini çekti. Hatta acaba Vechi CTP’den istifa eder mi? diye yorum da yaptılar. Ben de kendilerine “hayır asla böyle birşey olamaz” dedim. Ne dersin.? Doğru söyledim değil mi? 

Sn.Sezai SEZEN; Şu Büyükkonuk'daki tesis öve öve bitirilemiyor. Umarım bir gün gelip kazndığımız iddiayı alacağız eğer arkadaş kendine gelebilirse tabi! Birçok kişi tesisi ziyaret edip övgüler yağdırdığını duyuyoruz. Biz zaten güzel olduğunu yazmıştık. Birileri arada bir davet eder hal hatır sorardı şimdilerde artık o da yok.

Sn.Özdal KEREM; Yakın zamanda açmayı planladığınız şarap evinin ülkemize ayrı bir hava getireceği kesin. Bizim bildiğimiz şarap kültürü oldukça yaygın. Umarız beklentileriniz karşılanır.

Sn. Hasan KÜÇÜK; O meşhur meyhanene gelemedik arkadaşların dediğine göre meyhane buram buram Kıbrıs kokar. Zaten sonunda hepimiz Kıbrıs’la ilgili ne varsa nostalji yapacağız! İnsan elindekini kaybedince sahip çıkmaya çalışır işte o zaman da tatlı olur.

Sn.Mehmet TATAR; Her Pazar Salomanje'de Erhan Başay'la futbol muhabbeti yapmanıza tüm Kıbrıs alıştı. Pazarları seni aramalarına gerek yok,oraya gelseler seni elleriyle bulmuş gibi bulacaklar.

Sn.Barış BAŞEL; Öyle bir açıklama yaptın ki ne gerek vardı dedirtti. İnsanların özeli üzerine yorum yapmak üstelik de meclisi zan altında bıraktın. Bizim beklentimiz bu konunun bu şekilde açılmamak üzere kapatılmasıdır. 

Sn.Osman ALKAŞ; Bakıyorum Kıbrıs sana dar gelmeye başladı. Dizilerde rol alman birçok Kıbrıs'lıyı gururlandırıyor. Demek ki, Kıbrıs Türkleri de  dizilerde başarılı olabiliyor bol şanslar.

Sn. Hüseyin ÖZGÜRGÜN; Hergün Lefke’ye gidip gelirken araçta hep cep telefonu ile konuşuyorsunuz. Gemikonağı’nda sizi cep telefonunda konuşurken gören  vatandaşlar istisnasız hemen hemen hergün sizi bize şikayet ediyorlar. Yazmayınca sizi koruduğumuzu söylüyorlar ne olur telefon konuşmalarınızı Gemikonağını geçtikten sonra yapın!

Sn. Bulut AKACAN; Gördüğün gibi Ali Akarsu akıllandı. Sakallar ona iyi geldi ne dersin acaba bizim enişteye de mi sakal bıraktırsak? Gerçi onun huyu Osman’a geçti ama olsun o daha çocuk.