-GÜNDEM KIBRIS ÖZEL HABER
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’la Günaydın programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu…
ASGARİ ÜCRET ARTIŞI…
Asgari ücret artışı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, “40 küsur yıldır değişmeyen sistemde mevcut yapının sürdürülebilir olmadığını görmelerine rağmen hiçbir şey yapamamak, kendini buraya ait hissetmemek ve bu ülkeyi sevmemekten kaynaklanıyor. Asgari ücretle ilgili dünyadaki modellere bakarak farklı bir yöntem belirlenebilirdi. Görevde olduğumuz sürede bunların çalışmasını yaptık ve bizden sonra gelenlere de bunu anlattık. Şu anki bakan sektörel bazda asgari ücretten bahsediyor ama kendisi de ne olduğunu bilmiyor” dedi.
Çeler, “Asgari ücrette işveren tarafının da sektörel bazda taban maaş belirlemesi, sektörlerin kendi içinde barem üzerinden hesaplamalar yapması gerekiyor ancak çok ciddi ön yargılar var. Otokontrolün olmadığı, bakan değişse bile aynı sistemin özerk bir şekilde devam etmesine inanç yok” ifadelerini kullandı.
Çeler, “İşveren de haklı, işçi de haklı. Bir gerçek var ki hayatın pahalılaşmasına etki ediyor. Asgari ücret tartışılmaya başlandığı anda zamlar gelmeye başlar. Tartışılan rakamlar üzerinden artışlar devam eder ve hayat giderek pahalılaşır. Sadece adanın kuzeyinde yaşayan insanları değil, güney den alışveriş yapan kişileri de etkiliyor. Şuan bu verilerde ciddi düşüş var” şeklinde konuştu.
SEÇİM İTTİFAKLARI…
Seçim ittifakları üzerine sorulan bir soruya yanıt veren Çeler, “Genel seçimle ilgili olası ittifakların siyasi açıdan sistem gereği uygun olmadığını düşünüyorum. Yerel seçimlerde bu olabilir ama genel seçimde bunun uygun olmadığını düşünüyorum. Tek amblem altında birleşmek demokratik çoğunluğun olmamasına sebebiyet verir. Seçimde aynı amblem altında çalışmak yerine, biz bunlarla kahve içmeyiz, yan yana gelmeyiz söylemlerini bir kenara bırakarak, sosyal demokrat fikirlerimizi azami kiminle paylaşırsak onlarla yürümeyi tercih ediyoruz diyebilmektir. Sosyal devlet politikalarını kiminle ileri taşıyabiliriz fikrini konuşabilmektir önemli olan. Tüm ittifaklara açığız. Ancak bunu en uygun kimle yapabilirsek onu tercih ederiz” dedi. Konuşmasının devamında Çeler, halka çağrıda bulunarak, “Lütfen oy kullanırken, oyunuzu doğru değerlere verin” ifadelerini kullandı.
YEREL İŞGÜCÜ…
Çeler, yerel işgücüne dikkat çekerek, “Özel sektör ve işverenlerin işgücünü ucuza mal etmesi daha uygun hizmet satmasına sebebiyet verebilir. Enerjide tasarruf sağlanamıyor, gıda ürünlerinde de indirim göremeyince yabancı işgücünü tercih ediyor. Sosyolojik yapımız gereği özel sektöre çalışmak için istekli değiliz. Öte yandan özel sektörde çalışanlara uygulanan haksızlık, mobbing, iş yasasındaki haklarını alamayacağını düşünmesi, öte yandan ucuz işçilik nedeniyle tercih edilmeyeceğini düşünüyor. Yerel işgücünün teşviklendirilmesi gerekiyor. Devletin yerel işgücünü devlet politikası haline getirmesi gerekiyor. Biz bunu bakanlığımız döneminde projelendirdik ancak bazı açgözlüler bunun önüne geçti. Örneğin bir iş yerinin 100 çalışanı varsa ve hepsinin KKTC vatandaşı olduğunu düşünürsek, yaklaşık 10 bin TL’de biz verecektik. Ve şu anki rakamlar üzerinden maaşı 45 bin olacaktı. Ve 45 bin üzerinden 45 binlik maaş üzerinden sosyal yatırımların tamamını da biz karşılayacaktık. Yani 1 milyon 100 bin TL’lik sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı bakanlığımız tarafından karşılanacaktı. Bütün girdi maliyetlerini biz karşılayacaktık. Ama bundan korktular. Çalışanların primlerini gerçek maaş üzerinden yatırmayanlar, kaçak işçi çalıştıranlar, vergi kaçıranlar yani ülkesini sevmeyen kişiler bizim bu projemizden korktular ve bu projenin tamamen yok olmasına sebep verdiler. Bu para pandemi döneminde çok yanlış kullanıldı. Yerel işgücüne verilecek her bir destekle yerel işgücünün potansiyelini kullanmak zorundanız. Aksi takdirde yurt dışına yüzbinlerce dolar gönderiyoruz. Bu denetimsizlikte tüm sektörlerde yabancı işgücü ne yazık ki daha da artacak” dedi.