Biz de başbakan İrsen Küçük’ün yerinde olmuş olsaydık ayni düşüncede olurduk. Hani kabineyi değişeceğinin müjdesini verdi ya, bizce en isabetli karalardan birisi de bu. Sendikaların hızını ancak böyle bir kararla azaltabilir. Baksanıza daha kabine değişmeden gündem oluverdi. Sendikaların 25 Mart’ta kadar hükümete vermiş olduğu süre ancak kabine değişikliği ile bertaraf olabilir. Hatta 25 Mart’a bir kaç gün kala hükümet kabineyi değiştirirse bize göre tansiyon düşer. Kimbilir belkide Küçük bizim gibi düşünüyor. O’da tansiyonu ancak bu şekilde düşüreceğini hesaplıyor. Tabi böyle bir kararla kendi partisi içinde bakanlıktan olacak olanlarda bakanlık bekleyenler de arada gidecek! Yani; bir taşla iki kuş vurmuş olacak. Ne dersiniz?
25 Mart Yunanistan’ın bağımsızlık günü
Sendikal Platforumun belirlemiş olduğu eylem tarihlerinden nem kapanlarımız çok. 28 Ocak miting tarihi için söylenmedik şey kalmamıştı. İngiliz sömürge döneminin kurtuluş tarihi olan 28 Ocak hala konuşuluyor. Tabi saptırılarak konuşuluyor. Bizlerde bugün 25 Mart tarihini gündeme getiriyoruz. Hükümet paketi geri çekmek için hükümete verilen sürenin tarihi olan 25 Mart’ın Yunanistan da resmi tatil olduğunu duyuruyoruz. Yunanlıların Osmanlı’dan kurtulduğu gün olarak tarihe geçmiştir. Yunanistanın bağımsızlık günü. Yarın bu tarihinde özel olarak seçildiğini duyarsanız sakın şaşmayın. Önce bizden duyun!
Kamil kabine dışı kalamaz!
İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı İlkay Kamil’in kabine dışında kalacağı söylemlerine Girne’den cevap geldi. Dün yine telefonlarımızın susmadığı günlerden biriydi. Garga’larımız yanında vatandaş da Pazar mazar dinlemedi ve Garga haber merkezimizi telefon yağmuruna tuttular. İlkay Kamil ile ilgili çıkan habere içerlenen Kamil taraftarları Kamil’in kabine dışında kalamayacağını vurguladılar. Otorite sahibi ve deneyimli politikacı olarak gördükleri Kamil’i yıpratmak için bu söylemlerin yapıldığını dile getirdiler. Ayrıca bu söylemleri Girne Milletvekillerinden bazılarının yaydığını söylediler. İlkay Kamil’in yeni kabinede mutlaka olacağını da söyleyen taraftarları onunla uğraşanlar bir daha Milletvekili seçilemeyecekler ifadesini de kullandılar. Sizin anlayacağınız; Kamil’in kabine dışında kalacağını ihtimal vermiyorlar. Bu arada aldığımız bilgilere göre; Kamil görüştüğü dostlarına “bakanlık isteyen veya bakanlık sözü verilen bütün milletvekillerine bakanlık verilsin varsın ben kabinede olmayım” dediği öğrenildi.
Turizm Bakanlığı ciddiye alınmıyor
Ülkemizin lokomotif sektörü turizm diyoruz, ancak turizmi ciddiye alan yok. Turizm Bakanlığı en çok Bakan ağırlayan bir bakanlık. Her kabine döneminde birilerini memnun etmek için bu bakanlık tercih ediliyor.Turizm Bakanlığı’nı ciddiye alan yok. Maksat bir bakanlık verilsin de bakanlık önemli değil zihniyeti hakim. Aksini düşünen var mı? Bizce yok, çünkü bugüne kadar hep öyle oldu. Adamızın bir turizm cenneti olduğunu hala daha bugün oldu kavrayamadık. Malta adasını örnek alıp, turizme ağırlık vereceğimiz dönemi iple çekiyoruz.
Çavuşoğlu, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’nda diretiyor
UBP’de Nazım Çavuşoğlu adeta bulunmaz Hint kumaşı gibi. Ne isterse o oluyor. Tarım Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı derken, şimdi de gözünü İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’na dikti. Edindiğimiz bilgilere göre; Çavuşoğlu İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’nı istiyor.
TDP’li olan yok!
Mağusa ‘daki Önder alış-veriş merkezi ile ilgili yapmış olduğumuz haberin asılsız olduğu ortaya çıktı. Bundan bir kaç gün önce “TDP’li olmayan işe alınamaz” başlığı ile vermiş olduğumuz haberde birileri hedef olarak alındığı için tarafımıza bildirilmiştir. Önder alış-veriş merkezine gidip, işe alınamyan birisi Garga’larımıza şikayette bulundu ve Garga’larımızı yanıltı. Kendisini işe almayan alış-veriş merkezi müdürünü TDP’li olduğu için bu şekilde karalamaya çalıştı. Sadece TDP’lileri işe aldığını duyurdu oysa; araştırdık böyle bir durum yok. Mağusa Önder alış-veriş merkezi müdüründen özür diliyoruz.
Meclis’in yapısı değişecek
Şimdiki politikacılar bu günleri çok arayacaklar.! Gör beni göreyim seni dönemi yakın bir gelecekte sona erecek. İçinde bulnuğumuz bu sancılı dönemin sonunda en çok etkilenecek olan kesim siyasilerdir. Zaten mevcut siyasilerin halk nezninde yıprandığı ve istenmediği yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Kirlenen siyaset ve şimdiki siyasi zihniyet değişmeye mahkumdur. Ciddi anlamda yeniden yapılanmaya adım atacağımız ileriki günlerde toplum olarak vizyonu geniş temiz siyasetcileri yaratma çabasına gireceğiz. Önümüzdeki seçimlerde meclis yapısı önemli oranda değişime uğrayacak. Meydanlara dökülen halkımız siyasilerini meydanlarda keşfedecek. Yeni siyasi oluşumlara ve gerçek anlamda halk liderine kavuşacak. Yıllarca mevcut siyasi partileri işgal eden bütün siyasilerden intikam alacaklar. Halk aldatıldığını en iyi bu süreç içerisinde kavrayacak. Kısacası; şimdiki siyasilerin son çırpınışlarıdır dersek yanılmayız. Halk yeni dönemde statükoculara geçit vermeyecek, şimdiki düzenle birlikte onlarda yok olup gidecekler.
Ertuğruloğlu yeni döneme hazırlanıyor
Bağımsız milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, siyasette yeni dönemin yakın bir gelecekte hayata geçeceğini bilen siyasilerden birisidir. Türkiyedeki siyasilerden sürekli olarak bu konuda uyarılmaktadır. Şimdiki düzenin sürdürülemez olduğunu ve yakında değişeceğini hesaplayan Ertuğruloğlu, Nisan ayı ortalarında Liberal Demokrat Partiyi kurmayı hedefliyor. Çalışma arkadaşları ile sürekli toplantılar yapan Ertuğruloğlu, partinin özünde başkanlık sistemi veAvrupa standartaları olacağını dile getiriyor. Uzun lâfın kısası; Ertuğruloğlu şimdiki düzenden kendisini soyutlamaya çalışıyor.
Eti’nin keyfi kaçtı
UBP Mağusa milletvekili ve İlçe Başkanı Dr.Ahmet Eti, önceki gün Mağusa karakol bölgesinde açılan yeni örgüt binasından rahatsız. Nasıl olurda bir ilçe başkanı yeni örgüt binası açılışından rahatsız olur demeyin! İşin ucunda geleceğe yönelik çalışma hissedilirse elbette rahatsız olur. Mağusalı Garga’larımızdan aldığımız bilgilere göre; Eti iş adamı Gürsel Uzun’un çabaları sonucunda açılan karakol UBP örgütünün Gürsel Uzun’a hizmet edeceğini düşünüyor. Önümüzdeki seçimlerde Gürsel Uzun’un aday olacağını ve bunun için hazırlık yaptığını öne sürüyor. Sizin anlayacağınız; Ahmet Eti yeni örgüt binasının açılışından mutsuz oldu, çünkü önümüzdeki seçimlerde Gürsel Uzun rakibi olacak. Söyleyin Allah aşkına haksız mı?
Kara kaşımız kara gözümüz için değil!
Balon delindiydi, su geldiydi gelecekti derken, su en nihayet boru ile gelmeye hazırlanıyor. Asrın projesi olarak isimlendirilen Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne hayat suyu projesinin ilk halkasının temeli bugün atılıyor. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temelini atacağı su projesi , ülkemize yılda 75 milyon metre küp içme ve sulama suyu temin edecek. Alaköprü Barajı’nın temeli Mersin Anamur’da atılacak ve dört yıl sonunda tamamlanıp ülkemize deniz altından borularla su taşınacak. Öyle sanıyoruz ki; bütün bu çalışmalar sadece Kıbrıs Türk halkına yönelik çalışmalar değildir. Bölge barışı için Kıbrıs adasına yönelik birçalışmadır. O bakımdan ileriki yıllarda borularla deniz altından ülkemize taşınacak olan suyun ne maksat için olduğunu herkes daha iyi anlayacak. Ne diyelim hayırlısı olsun.
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ.?
Yapımına 2007 yılında Asin İnşaat tarafından başlanan ve 2.800.000 TL ye ihale edilen Kapalı Yüzme Havuzu ancak geçtiğimiz günlerde açılabildi. Sebebi çok, mazaret çok, iş yok. Ama zamanı da geçin CTP-ÖRP döneminde alışkanlık haline gelen ihalesiz iş yaptırma burda da gündeme geldi, çünkü bu havuzun tamamlanması için seçimler öncesinde bir karar alındı ve ihalesiz olarak yaptırılan işler sonucunda havuz toplamda 4.000.000 TL'ye mal oldu. Yoksa 2 havuz mu yapıldı da biz anlamadık.