Duygu Zengin'in köşe yazısı...

Her ülke yurttaşı kendi ülkesinin gelişmesinden, refahının artmasından memnun olur; mutluluk duyar. Bizler de bu ülkenin yurttaşları olarak ülkenin gelişmesinden, yurttaşların refahının artmasından memnun oluruz, onur duyarız. Tabii ki, eğer ülkede memnun olacak, mutlu olacak bir durum var ise... Ülkede yaşanan en önemli sorun, yönetimin ta kendisidir.
Ülkede gerçekten halkın memnun olup gurur duyacağı; hatta gururu da bırakalım, huzurla yaşayacağı bir durum var mı? Bizler yoksullaşırken milyonerlerin sayısı artıyor. Ne makam arabalarından ne de lüks saray harcamalarından, üç dört yerden aldıkları maaşlarından vazgeçemiyorlar. Esas sorunlar bunlardan kaynaklanıyor işte.
Ülkemizde gelir dağılımı adil değil. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden yüksek vergisi alınmasını, Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek, sağlığımız için en doğal hakkımız olan tam teşekküllü bir hastane istiyoruz. Fazlasıyla ödediğimiz yollarımızda güvenli araç kullanmak için sorunsuz yol ve işini en iyi şekilde yapan Trafik Mühendisi istiyoruz. 
Hiç vakit kaybetmeden bu sorunlara çözüm bulmak şart, onun için de yüzü halka çevirmek, halkın taleplerine kulak vermek gerekiyor. Ülkenin yönetiminde hangi parti ya da siyasi akım olursa olsun, gençlere fırsat eşitliğinin sunulması gerekiyor.
Çok şey değil, hakkımız olanı istiyoruz. Kısacası yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.
Liseli gence kulak vermelisiniz, üniversiteli gence kulak vermelisiniz,sanayideki gence kulak vermelisiniz,kafelerde çalışan gence kulak vermelisiniz,işsiz gence kulak vermelisiniz, diploması ile boş gezen gence kulak vermelisiniz. Sanata, spora, arabaya, kültüre, seyahate, okumaya, yazmaya ilgi duyan gence, bu ülkenin geleceğine kulak vermek zorundasınız..

Hayatın zorlukları dayanışma içinde ve birlikte mücadele ederek aşılabilir.