Cumhuriyet Meclisi bütçesinin görüşmesinde ilk sözü CTP Milletvekili Devrim Barçın aldı.
Meclis Başkanlık divanının görevlerini anlatan Barçın, Meclis’in Başkalık divanı tarafından yönetilmediğini kaydetti.
Meclis’e yapılan büstlerin iç tüzüğün çiğnenerek yapıldığını dile getiren Barçın, bu kararın üretilmesinin divanın kararı olması gerektiğini söyledi.
Meclis’in yönetiminde Anayasa’nın çiğnendiğini savunarak, bundan utanç duyduğunu söyleyen Barçın, Meclis’in Anayasa çiğnenerek yönetilmesine karşı olduklarını kaydetti.
Ülkede 284 tane yasa gücünde kararname olduğunu dile getiren Barçın, yıllardır 284 kararnamenin beklediğini ve gündemi belirleyen Meclis Başkanı’nın bu görevleri yapması gerektiğini kaydetti.
Kendilerinin TC ile imzalanan protokol çerçevesinde kaynak aktarımına karşı olmadıklarını dile getiren Barçın, 5 masaüstü bilgisayarı TC’den talep etmeye utanıp utanmadıklarını sorarak, bunun devir teslim töreni ile yapılmasını eleştirdi.
Türkiye ile ilişkilerin bozulmasına sebep olarak kendilerini gösterdiklerini söyleyen Barçın, Cumhuriyet Meclis’inin 4 tane printer alınmasını talep etmesini eleştirdi, “Koskoca Meclis’in bunu alacak durumu yok mu? Ben bunların istenmesinden dolayı utanıyorum” dedi.
Araçlar tüzüğünü okuyan Barçın, sivil hizmetlerde kullanılan hizmet araçlarında plakalar ile ilgili maddeyi de okuyarak, tüzüğün makam ve sivil hizmet araçlarının plakalarının nasıl takılacağını anlattığını belirtti.
Tüzüğe göre, devletin araçlarına güvenlik gerekçesi ile sivil plaka takılabileceğini söyleyen Barçın, tüzük dışına çıkılmasının suç olduğunu belirtti.
Güvenlik yöntemleri çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı’nın ara bölgedeki görüşmelere katılabilmesi prensibi ile yapılabilmesi için madde konduğunu dile getiren Barçın, RHA plakalı araçlara sivil plaka takılmasının suç olduğunu kaydetti.
Meclis Başkanı tarafından sadece CTP’nin değil UBP’nin de haklarının katledildiğini söyleyen Barçın, bu usullere uyulmamasına karşı olduklarını belirtti.
-Özdenefe
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de konuşmasında, Meclis’in yasamanın evi olduğunu ancak yasa ve Anayasa tanınmadığını kaydetti.
Buradaki düzenin düzelmesi için çaba gösterdiklerini dile getiren Özdenefe, Meclis’in dünyaya rezil olmamak adına özverili çalışmalarına devam ettiğini kaydetti.
“Kimse artık zulme, baskıya katlanmak zorunda değildir.” diyen Özdenefe, Meclis Başkanı’nın televizyon programlarında yaptığı konuşmaları eleştirerek, bunların yanlış olduğunu belirtti.
Özdenefe, Meclis Başkanı’nın kendilerini hedef göstererek, jurnallediğini savunarak, bunun kabul edilir bir yaklaşım olmadığını kaydetti.
Meclis’in itibarının korunması için yapılanları konuşmaktan utandıklarını söyleyen Özdenefe, Meclis Başkanı’nın devlet televizyonuna çıkarak CTP Milletvekillerinin 15 Kasım törenleri kapsamında yapılması için alınan yemek kararını veto ettikleri yönündeki açıklamalarının doğru olmadığını belirtti.
Karar verilen yer ve miktar konularında sorgulama yapmalarının yanlış olmadığını dile getiren Özdenefe, bunlardan dolayı kendilerini Türkiye düşmanı olarak ilan eden Meclis Başkanı’nın esefle kınadıklarını kaydetti.
"Cumhurbaşkanı’nın vekalet verdiği Meclis Başkanı’nın kimseye haber vermeden çekip gittiğini" belirten Özdenefe, sorulunca da kendisinin kimseye haber vermek zorunda olmadığını söylediğini belirtti.
"Etik değerlerinin bu kadar ayaklar altına alınmasına izin verilmeyeceğini" dile getiren Özdenefe, Meclisin Başkanlık Divanı ile yönetildiğini ve toplantıların usulüne uygun yapılması yönünde tüm üyelere çağrı yaptı.
Özdenefe, Meclis Başkanı’nın vekillerin de davet aldığı toplantıya, kendisinin gidemeyeceği bir durum olmasından dolayı tüm vekillerin katılımını iptal ettiğini de belirtti.
Meclis’in tüm sivil plaklarının iptal edilmesini talep eden Özdenefe, Meclis Başkanı’nın bir diğer görevinin de komiteleri denetlemek olduğunu söyleyerek, dilekçe komitesinin bugüne kadar hiç toplanmadığını söyledi.
-Çolakoğlu
CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu da konuşmasında, Meclis’in Genel Sekreteri’nin pek çok görevi olduğunu ve Meclis’in idari sorumlusu olduğunu kaydetti.
Meclis Başkanı’nın Genel Sekreterin kabullere girmesini istemediğini söyleyerek Genel Sekreteri kabullerine sokmadığını dile getiren Çolakoğlu, Meclis’te keyfi olarak hareket edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Aradaki çekişme ve sorunların kimseyi ilgilendirmediğini dile getiren Çolakoğlu, Meclis’in itibarının kalmadığını söyleyerek, Meclis’in tek bir gün vaktinde açılmadığını ve bunun Meclis’in itibarını yerden yere vuran bir durum olduğunu belirtti.
Burada vekillerin çalıştığını söyleyen Çolakoğlu, ilk önce buranın düzeltilmesi ve çalışma barışının sağlanması gerektiğini kaydetti.
Özel işler için sivil plakalı araç kullanılmasının doğru olmadığını dile getiren Çolakoğlu, resmi hizmet araçlarının daha tasarruflu kullanılması gerektiğini belirtti.
Makama olan saygılarından dolayı bugüne kadar sustuklarını dile getiren Çolakoğlu, artık susmayacaklarını söyledi ve Meclis çalışanlarının da huzuru kalmadığını kaydetti.
“Size zerre kadar güvenimiz kalmadı” diyen Çolakoğlu, hümanist insanın karışındakilere saygısı olması gerektiğini belirtti.
Meclis Başkanı’nın görev süresinin Ekim ayında biteceğini söyleyen Çolakoğlu “Lütfen artık Meclis Başkanı Zorlu Töre'yi aday olarak koymayın.” dedi.
-Akansoy
CTP Milletvekili Asım Akansoy da konuşmasında, Meclis’in çalışma düzeninin önemli olduğunu söyledi.
Meclis çalışanlarının yıllardır ayni olduğunu ve saygıya dayalı bir ilişkileri olduğunu söyleyen Akansoy, Meclis Başkanı’nın görevlerinin arasında ilk sırada Cumhuriyet Meclis’ini temsil etmek olduğunu kaydetti.
Bir yöneticinin her şeyden önce kendisi gibi düşünmeyenlere karşı saygılı olması gerektiğini dile getiren Akansoy, daha önce Meclis Başkanlığı görevi yapan kişilerin demokratik olduğunu kaydetti ve şu anki durumun ise böyle olmadığını belirtti.
Meclis’in verimli ve uyumlu çalışmasının istenmesi halinde daha sağlıklı yönetilmesi gerektiğini kaydeden Akansoy, Meclis Başkanı’nın buradaki çalışma ortamını bozduğunu savundu.
Meclis’in itibarının zedelenmesini istemediklerini dile getiren Akansoy, kendisini en çok rahatsız eden konulardan birinin de muhalefeti kötüleyerek Türkiye düşmanlığı söylemlerinde bulunulması olduğunu kaydetti.
Bu söylemlerin yapılması halinde kendisine artık saygı göstermenin mümkün olamayacağını dile getiren Akansoy, Türkiye ile ilgili sağlıklı ilişkileri bozanın Zorlu Töre olduğunu ileri sürdü.
“Zorlu Törenin bizim nezdimizde çalışma kapasitesi sıfırlanmıştır” diyen Akansoy, bundan sonraki süreçte Meclis Başkanı saygısı göstermeyeceklerini kaydetti.
Toplumda farklı görüşlerle demokrasiyi yaşatmanın önemine dikkat çeken Akansoy, bundan sonraki tepkilerinin kendisinin de tahmin etmediği yönde olacağını söyledi.
-Töre
Meclis Başkanı Zorlu Töre de konuşmasında, söz alıp eleştiri yapanlara teşekkür ederek demokratik kurallardan ayrılmadığını, bu söylemleri de reddettiğini kaydetti.
Büstlerin daha önce de olduğunu ve Meclis Başkanı olarak Rauf Denktaş’ın büstünün olmamasının eksiklik olduğunu gördüğünü dile getiren Töre, yazılan yazıların da uyduruk değil Atatürk ve Dr. Küçük’ün söylediği sözler olduğunu söyledi ve her hangi yanlışlık olmadığını belirtti.
Töre, bu yazıların onaylanarak oralara yazıldığını kaydetti ve itiraz edilecek cümleler olmadığını belirtti.
Töre, Maliye Bakanlığı’na teftiş inceleme yapılması konusunda istekte bulunduklarını dile getirdi.
Muhalefetin gazetelere sürekli manşet attırarak kelle alınmasını istediklerini belirten Töre, UBP’ye bile çağrıda bulunarak kendisinin görevden alınmasını istediklerini söyledi ve “Vay be bir Zorlu Töre’den amma korktunuz.” dedi.
Türkiye ile iyi ilişkiler kurduklarını ve 3 tane araba alınmasını eleştirmelerine anlam vermediklerini dile getiren Töre, büstlerin parasını TİKA’nın ödemesinin neden sorun olduğunu sordu ve TİKA’nın birçok projeye kaynak verdiğini kaydetti.
-Şahali
CTP Milletvekili Erkut Şahali de söz alarak, “Diyar diyar gezen bir Meclis Başkan istemiyoruz” dedi.
"5 turda ancak seçilen Meclis Başkanı’nın ancak bu kadar olabileceğini" belirten Şahali, bu ülkenin yasalar ile yönetildiğini kaydetti ve Meclis Başkanı’nın heyeti ile Meclisi yönettiğini söyledi.
“Sen bir diktatörsün, sen bir faşistsin” ifadelerini kullanan Şahali, iç tüzüğe aykırı hareket edildiği andan itibaren çok daha sert karşılık vereceklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından Cumhuriyet Meclisi’nin bütçesi 336 milyon 798 bin 600 TL olarak oyçokluğuyla kabul edildi.
Meclis bugünkü çalışmalarını tamamladı.
Genel Kurul yarın saat 10.00’da başlaması beklenen toplantıda, Başbakanlık ile Başbakan Yardımcılığı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı bütçelerini görüşecek.