Duygu Zengin'in köşe yazısı...
Hangi ırktan, hangi dinden olursa olsun, dünyada kimsenin hiç müsamaha göstermediği olayların başında hırsızlık gelir… Başkasının malını, hakkını, hakkı olmadığı halde, kimseye görünmeden çalan kimseye hırsız denir. Sizler HIRSIZSINIZ....
Emeğin değil de birilerini tanımanın ya da birilerini bulmanın önemli olduğu, beynin değil torpilin iş gördüğü bir çark, bir meslek grubu kitlesi oluşturuldu.
Son zamanlar da yapılan haksızlıklar karşısında sanırım artık sessiz kalamayacağımı bildirmek isterim.
Daha ne kadar ayrımcılık yapacaksınız?
Öğretmen alımlarında olsun, sağlık personeli alımlarında olsun, polislik alımlarında olsun, kamuya alınan tüm personel alımlarında getirilen mülakat adaylarının büyük tepkisi var sizlere.
Mülakat sınavı ile başarının ölçülemeyeceğini umarım yakın zaman da anlar ve buna en yakın zaman da bir çare bulursunuz umarım.Bu listeyi uzattıkça uzatabilirim.
Ancak, bu sınırlı örnekler dâhi KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’ nin ne hâlde olduğunu ve hızla nasıl bir kaosa doğru gittiğini göstermek bakımından ziyadesiyle yeterli olmaktadır.
Bunlar artık bir iğrenç siyasi kişilik. Durum bu iken yasama, yürütme ve yargı gerçekten birbirinden bağımsızdır diyebilir miyiz? Açıkçası, Kıbrıs’ta mülâkatların her döneminde hükümetteki siyasi partiden bağımsız olarak bu durum yaşanıyor. Ve herkes ama herkes yaşanan bu mağduriyetleri bilmesine rağmen kimseden çekinmeden yüzü kızarmadan liyakatsizce davranmaya devam ediyor. Umarım bu durum en kısa zamanda son bulur ve ulaşılmak istenen çağdaş medeniyetler seviyesine erişebiliriz.