Zaroğlu, bu çağrının çok geç geldiğini belirtmesine rağmen Arıklı'ya gerçekleri dile getirdiği için teşekkür etti.

Bertan Zaroğlu'nun açıklamasının tamamı şöyle:

Geçtiğimiz gün sn. Erhan Arıklı'nın;

"Bertan Zaroğlu bu partinin kurucularından birisidir, partimiz saldırı altında, Bertan evine dönsün..." şeklindeki çağrısına cevabımdır..

Sevgili Erhan Arıklı..

Bu çağrı bence çok geç kalmış olsa da, gerçekleri dile getirdiği için, öncelikle şahsınıza teşekkür ederim..

Uzun uzun yazıp yaşanılmış acıları tazelemek istemiyorum ama, 'siyasi hayatı hiç haketmeği şekilde baltalanan birisi olarak' kısaca birkaç konuya temas etmek istiyorum..

Şöyle ki;

1' Beni ve beni destekleyenleri önce partiden ayrılmaya zorlayarak ayrıldıktan sonra da, "bakın partiyi böldüler" diyerek, belki siz parti içinde ki en büyük rakibinizi böylece ekarte etmiş oldunuz..

Ancak bu konuda sizi suçlamıyorum zira, bunu yapmasaydınız şartların beni parti içerisinde çok daha farklı makamlara getireceği de malumunuzdur..

2' Siz kendi doğrularınıza göre bir siyaset yaparak, kurultayı kazandınız ama, gelmiş olduğumuz noktada; "yapmayın partiyi bölmeyin" diyen ben, sonuçta haklı çıktım..

Arıklı'dan Öğretmenler Günü mesajı: Lise son sınıftaki anısını anlattı Arıklı'dan Öğretmenler Günü mesajı: Lise son sınıftaki anısını anlattı

Haklı çıkmak bile bazen gerçekten üzücü olabiliyor, lakin "olayların bu duruma geleceğini biliyordum" diyecek olduğumda bile, sözcükler boğazımda düğümleniyor, "sadece kısmet böyleymiş diyerek", kendimce teselli buluyorum..

3' Siyasete ilgi duyan herkes şunu çok iyi bilmektedir ki; şayet ben partide kalmış olsaydım, şu an partinin genel başkanıydım..

Bu bağlamda en az 4-5 milletvekilli bir temsiliyetle, en sevdiğim işi, yani millete hizmeti mecliste sürdürüyor olacaktım..

4' Tam da bu noktada altını çizmek isterim ki; partide kaldığımda, Cumhurbaşkanı dahi olacağımı bilseydim, ben yine de bana ve o partiye gönül vermiş, emek vermiş, oy vermiş bir çok insana yaşatılan haksızlıklara karşı susmaz, aynı tepkiyi ortaya koyardım..

Elbette ki bu bir tercih meselesidir..

5' Kamuoyunca bilindiği üzere ayrılık sonrası, biz bir grup arkadaşla birlikte, Milletin Partisini kurduk..

O günün şartları bizi halen hükümet ortağınız olan UBP ile ittifak yaparak, seçime girmeye zorladı..

6' UBP bu işten kazançlı çıkan taraf oldu sayemizde en az 3 milletvekili fazla çıkartmak suretiyle, şu an sizinde içinde bulunduğunuz hükümete başkanlık etme fırsatını da yakaladı..

Bizler seçim sonrası bu yönetimin hiç bir yeride olmadık ancak, sorumluluğumuz gereği Milletin Partisi çatısı altında 'siyasete devam kararı' aldık..

7' Hal böyleyken; gerek tv ekranlarında, gerekse evime kadar gelme nezaketinde bulunarak, yapmış olduğunuz 'partiye dönme' teklifiniz için teşekkür ediyorum..

*Ancak hatırlatmak isterim ki; ben halen ayrı bir siyasi partinin mensubuyum..

Birkaç ay sonra binlerce cesur yürekle gerçekleştireceğimiz Milletin Partisinin kurultayında da, Genel Başkanlığa adayım..

9' Yukarıda izaha çalıştığım nedenlerden ötürü; yakın tarihte gerçekleştireceğiniz kurultayda, YDP'li kardeşlerime olan saygım gereği, yapmış olduğunuz nazik teklifi kabul etmem mümkün değildir..

10' Kurultayınız bittikten sonra, seçilecek genel başkanın ve yönetimin şayet bir teklifi olursa; iki ayrı siyasi parti olarak bir araya gelebilir ve günün koşullarına göre, olası işbirliği imkanlarını değerlendirebiliriz..

Gerek her platformda dile getirdiğim gibi, gerekse de sizin açıklamalarınız da yer aldığı üzere; YDP'nin hiçbir ferdi ile her hangi bir sorunumun olmadığının da altını çizerek; hepsiyle bir gönül bağımın olduğunu, bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim..

Sizlere gerçekleştireceğiniz kurultayda sukunet ve başarı diliyorum..