Yaz meyvelerinin sıcak yaz günlerinde ferahlık verirken sağlık açısından da birçok fayda sağladığını dile getiren Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirmede bulundu.

SAĞLIK AÇISINDA DA TERCİH EDİLMELİ

Meyvelerin sağlıklı beslenmedeki rolüne değinen Dyt. Kara, “Meyveler içerdikleri makro ve mikro besin ögeleri nedeniyle, yeterli tüketildikleri takdirde kanser, kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon, sindirim sistemi hastalıkları başta olmak üzere birçok kronik hastalık riskinin azaltılması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve yaşlanmanın geciktirilmesi konusunda fayda sağlar. İnsanın sağlıklı yaşaması, vücudunun büyümesi, yenilenmesi, gelişmesi ve çalışması için yeterli ve dengeli beslenmesi gerekir. Gerekli besin öğelerinin yeterli ve dengeli alınmaması, vücut direncinin azalmasına ve pek çok hastalığın oluşmasına zemin hazırlar. Birçok vitamin, mineral ve lif kaynağına sahip olan meyveler, özellikle kronik hastalıklardan korunmada önemli rol oynar. Bu nedenle meyveler diyetten eksik edilmemeli ve ülkemizde kişi başı tüketilen meyve miktarı artırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

YAZ MEYVELERİNİN FAYDALARI

Yaz meyvelerinin sıcak yaz günlerinde ferahlık verirken birçok fayda sağladığını dile getiren Dyt. Kara, “İlkbahar ve yaz meyvelerinin genellikle şeker içeriği kış meyvelerine göre daha fazladır. Bu yüzden tatlı meyveler olarak bilinirler” dedi.

Dyt. Kara, yaz meyvelerinin faydalarını şöyle sıraladı:

Dinçyürek:  75 olan yoğun bakım kapasitesi yılbaşına kadar 115'e çıkacak Dinçyürek: 75 olan yoğun bakım kapasitesi yılbaşına kadar 115'e çıkacak

İncir: Bağırsak tembelliğine çözüm sayılan incir, vücut direncini yükseltirken kan basıncını dengelemeye yardımcı olur. Ancak şeker içeriği en yüksek meyvelerden biridir. Bu yüzden diyabet hastalarına önerilen porsiyon günde 1 küçük boy inciri geçmez. Diyabet hastalığı olmayanlarda bile ölçülü tüketilmesine dikkat edilmelidir.

Kavun-karpuz: Yaz sıcaklarında en çok tüketilen meyvelerden kavun ve karpuz da yüksek şeker içerikleri nedeniyle kararında tüketilmesi gereken meyvelerdendir. Karpuz, potasyum ve magnezyum içeriği sayesinde tansiyonu dengeler. Domates gibi likopeni yüksek bir meyvedir. Bu da kansere karşı karpuzu güçlü bir savaşçı kılar. Su içeriği kardeşi karpuz gibi yüksek olan kavun, tansiyonu dengelemede etkilidir. A vitamini ile cilt ve göz sağlığını korur. Ancak diyabet hastaları bu iki meyveyi mutlaka doktor önerisiyle çok kontrollü şekilde tüketmelidir.

Çilek: Manganez ve C vitamini bakımından güçlü olan bu kokulu meyve, kolesterol düşmanıdır. Bağışıklığınızı güçlendirmek ve cildinizi korumak için çilek tüketebilirsiniz.

Üzüm: Sirkesi ve kurusu da sık tüketilen üzüm, içeriğindeki demir, manganez ve bakır mineralleri ile kemikleri ve dişleri güçlendirir. Sinir sistemi için de faydalıdır.

Kayısı: Gülgiller ailesinin bir üyesi olan kayısı, kurutulmuş meyve olarak da sıklıkla tüketilir. K vitamini deposu kayısı, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olurken kasları güçlendirir. A vitamini ile gözleri korurken, kabızlık ile mücadelede de en yaygın besin olarak tüketilir.

Şeftali: Yine gülgiller familyasından gelen şeftali, potasyum, A, B ve C vitaminleri bakımından zengindir. Su içeriği yüksek olan şeftali, cildi güneşin zararlı ışınlarından korur.

Kiraz: Anti-inflamatuar özelliği öne çıkan kiraz, kalp sağlığını korurken kaliteli bir uyku vadeder. Yüksek polifenoller ile de yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur.”

AŞIRI MEYVE TÜKETMEK KİLO ALMAYA NEDEN OLABİLİR

Günlük meyve tüketiminin ne kadar olması gerektiğinden bahseden Dyt. Kara, “Vücutta enerji olarak harcanmadığında meyvenin içeriğindeki şeker yağ olarak depolanır. Bu yüzden sağlıklı diye aşırı miktarda meyve tüketmek fazla kilo almaya neden olabilir. Kontrollü tüketim için kadınların günde 2 porsiyon, erkeklerin ise 3 porsiyon meyve tüketmesi idealdir. Bir küçük elma, ortaya boy bir portakal, yarım muz, 12 adet kiraz ve bir büyük boy mandalina bir porsiyona karşılık gelir. Her kişinin enerji ihtiyacı boy, kilo, yaş, cinsiyet gibi çeşitli faktörlere göre değişiklik gösterir. Bu doğrultuda tüketimi kişinin enerji ihtiyacına göre artabilir” açıklamasında bulundu.

YETERLİ MİKTARDA MEYVE TÜKETİLMELİ

Yeterli miktarda lif almanın diyabetin kontrolü için de önemli olduğunu söyleyen Dyt. Kara, “Çünkü bol lifli yiyeceklerin tüketimi şekerin bağırsaklardan emilimini yavaşlatır ve böylece kan şekeri seviyesi kontrol altında tutulur. Çoğu meyvenin özellikle kabuğu veya etli kısmı, lif bakımından zengindir. Diyetimizde uygun miktarda sebze meyve alımı obezite, kalp krizi, felç (inme) olma riskini azaltmaktadır. Obezite de tip 2 diyabetle direkt ilişkilidir” dedi.

ŞEKER HASTALARI PORSİYONU AZ MEYVELER TERCİH EDEBİLİR

Şeker hastalarının az miktarda meyve tüketebileceğini dile getiren Dyt. Kara, “Amerikan Diyabet Derneği’ne göre eğer alerjiniz yoksa ve günlük almanız gereken porsiyon miktarını aşmıyorsanız, meyve yemenizde bir sakınca yoktur. Fakat meyvenin hazırlanış biçimi de göz önünde bulundurulmalıdır. Taze veya dondurulmuş olanlar, işlenmiş konserve-kavanozdakilere kıyasla daha sağlıklıdır. İşlenmiş meyveleri kurutulmuşlar ve meyve suları da kapsamaktadır. Özellikle şeker hastaları bu işlenmiş gıdaları daha az yemelidir. Çünkü bunlar, vücutta daha hızlı emilmekte ve kan şekerini hızla yükseltmektedir. Ayrıca meyveler, işlenme aşamasında içerdikleri vitamin ve liflerin bir kısmını yitirmektedir” diye konuştu.