Gün geçmiyor ki, bu ülkede HIRSIZLIK, DOLANDIRICILIK, YOLSUZLUK olmasın. Market hırsızlığı mı istersiniz, iş yeri soygunculuğu mu dersiniz, milleti dolandıranını mı istersiniz. Ülkede yok yok maalesef.
Ortaya konulan iddia ile bir ve bir kaç doktorun altı bine yakın reçete yapmasının mantığını ve de amacını sormamak elde değil. Eğer ki bu iddialar doğru ise vatandaşın ne düşünmesini bekliyorsunuz siz sayın Devlet-i Aliyye büyükleri? DOKTOR ya kimi zaman canımızı, kimi zaman sağlığımızı emanet ettiğimiz DOKTOR. Hipokrat yemini yapmış ve çok kutsal bir göreve baş koymuş insanlar bunlar.
Bu iddianın doğruluğu ıspatı halinde, halkın artık sağlığa güveni konusunda ne düşünmesini bekliyorsunuz sayın yetkiler? Bu kadar olayların sessizce gelişmesine , hiç bir denetimin olmaması devletin güven açığı sorununu nasıl ayukka çıkartıyor farkında mısınız sayın devlet erkanı mensupları? Bu ülkede kapalı kapılar ardında olup biteni bilmek için illaki bir patlak mı verilmeli?
Ülke bombaların patladığı , insanların her gün o veya bu sebeple öldüğü. Uyuşturucunun merkezi , tecavüzün, kaçağın, ipsizin sapsızın evi oldu artık. Ellerini kollarını sallayarak gelip cinayet işleyenler. Eline kimliğini alanın ilk ve son durak yeri olan bir KKTC. Ne kadar güven içindeyiz değil mi? Bu gün doktorun , yarın öğretmenin daha sonra polisin karışacağı kaç olay bekliyor ülkeyi ve halkı?
Denetimsizilk ve sistemin bozukluğu sayesinde kaç insanın hayatı tehlikeye girecek? Bu gün doktor'a dahi güvenmeyecekse bu halk niye bu ülkede yaşamaya devam etsin? İddialar ile gündeme gelen bu olayların aslında doğruluk payı ne kadar? Yada şöyle soralım nasıl kapatılacak bu olay? Çünkü bu ülkede en yavaş ilerleyen şey YARGIDIR. Hiç kem küm etmeyin mazi belli.
Hiç tanımadığımız bir ülkenin vatandaşı burada hırsızlık yapınca niye bağırıyorsunuz? Ülkenin bel kemiğinden biri olan SAĞLIK tarafından bunlar yapılıyorsa, geri kalan hayde hayde ülkeyi soyar tabi ki. Ülkenin kankren olduğunu duymayan bilemeyen kalamdı, ama ne yazıktır ki koltuk sevdalılar o kadar rahatlar ki ölen öldüğü yerde, soyan soyduğu ile, kalıyor. Hiç mi insan gram rahatsızlık duymaz ülkenin gidişatından?
Paranın ve gücün kör ettiği, sağır kıldığı bir yönetim ile ne burada yaşayan vatandaşın, ne de burada büyüyen gençliğin huzur ve geleceği olur. İpinden kurtulanın ilk geldiği ve geldiği gibi de kaldığı bir ülke var ettiniz. Kime söylüyorsun? Kim dinler halkı? Kim kulak verir onca yapılana? Kim parasından ve gücünden gözünü ayırıp da sözde YÖNETİYORUZ dekileri ülkenin ne kadar bozulduğuna bakar?
Bir ülkenin en önemli parçaları olan, EĞİTİM, SAĞLIK , EMİNİYET ve EKONOMİ'inin suistimal edilmesi kabul edilir bir durum değildir. Geminin içten içe gizlice su aldığının en büyük ıspatıdır. Daha kim bilir bu ülkede neler neler yapılıyor ve halk bundan bi haber. Kim bilir geceleri kimlerin hesapları doluyor da zavallı vatandaş sabah üç kuruş için işine gidiyor. Kim bilir ülkede ne tehlikler gizli saklıdır da babanecilk yüzünden batıyoruz.
Bu ülkede eğitime de , sağlığa da , yargıya da para karışmışsa vay halimize diyorum. Hadi bu da benim iddiam olsun. Bakalım hangimizin iddiaları doğru çıkacak. Hangimizin ki ört bas edilecek. Hangimiz yanılacağız sistem ve yönetim konusunda. Avuç içi kadar ülkenin içerisinde bu kadar yolsuzluk , bu kadar hırsızlık , bu kadar kötü, iğrenç, bu kadar akla mantığa sığmayan olaylar yaşanıyorsa...
HIRSIZIN HİÇ BİR SUÇU YOK
KAPIYI AÇIK BIRAKANLAR DÜŞÜNSÜN...
KARAKUŞ