Laik Demokratik Eğitim için Mücadele Hareketi, 31 Ağustos 2023 Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı önünde gerçekleştirdiği eylemde, eğitimle ilgili velilerin yaşadığı sorunlara çözüm üretilene kadar mücadele edeceklerini duyurdu. Hareket, bu mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini belirtti.

Eylem sırasında yaşanan tatsız provokasyonun ardından, Hareket üyeleri Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu ile Bakanlık toplantı salonunda bir araya geldi. Laik Demokratik Eğitim için Mücadele Hareketi, adına açıklama yapan Melek Arabacıoğlu, toplantıda, eğitimin en büyük sorunlarından biri olarak görülen üniforma ücretleri ve velilerin alım gücünün düşmesinden kaynaklanan sıkıntıların ele alındığını söyledi.

Laik Demokratik Eğitim için Mücadele Hareketi'nın açıklamasının tamamı şöyle: 

"Laik Demokratik Eğitim için Mücadele Hareketi olarak 31 Ağustos 2023  Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdik ve bu  eylemde eğitimle ilgili veliler olarak yaşadığımız sorunlara çözüm üretilene kadar mücadele edeceğimizi söyledik. Mücadelemiz sürüyor… Eylemde yaşanan tatsız provakasyon sonrası Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu ile  Bakanlık toplantı salonunda 4 üye arkadaşımla birlikte yaptığımız görüşmede eğitimin en büyük sorunlarından biri olan üniforma ücretleri ve velilerin alım  gücünün düşmesinden dolayı yaşadığı sıkıntıyı ve üniformada yaşanan tekelleşmenin önüne geçilmesini istedik. Bunu sadece istemekle kalmayıp çözüm önerisi sunduk.

Peki neydi bu çözüm önerimiz? Cezaevinde bulunan mahkûm ve tutukluların topluma kazandırılması için Devletin Mesleki Teknik Öğretim Dairesine bağlı Atatürk Meslek Lisesi (AML) Giyim bölümü öğretmenlerinin gidip okul üniformalarının patronlarını çıkartıp  bu üniformaları dikmeleri için oradaki mahkûmlara kurs vererek bir dikim  atölyesi açılmasını önerdik.

Açılacak olan bu atölyeler sayesinde Devletin koyacağı makineler ve kumaşlarla  okul formalarının orada daha düşük maliyetle üretilip okullara verilebileceğini anlattık. Bu önerimiz hem forma maliyetlerini düşürecek hem de mahkûm ve tutukluların topluma kazandırılması için büyük bir örnek de olacaktır bu yakın  coğrafyamızda uygulanıyor dedik. Cezaevinde dikilecek olan formalar maliyeti ile okullara verilecek okullar da küçük bir kar marjı ile bunu veliye satarak okul bütçelerine doğrudan gelir elde  edebilecekti. Elde edilen gelir sayesinde okulların eksikleri giderilebilecek, tamirat tadilatları yapılabilecek hatta demirbaşları bile yenilenebilecekti. Peki, ne dedi Mesleki teknik öğretim dairesi müdürü “Daha önce denedik mahkûmlardan talep gelmedi denilerek konu kapatıldı" Tam da bu günlerde Merkezi Cezaevi Müdürü Fatih Erdoğan’ın da açıkladığı  veriler aslında bizim önerimizin neden bir an önce hayat bulması gerektiğini  ortaya koyuyor.

Cezaevi Müdürü Erdoğan açıklamasında bir mahkûm veya tutuklunun günlük gıda tüketiminin devlete maliyetinin 736 TL olduğunu ve bunun devlet  tarafından (Bizim vergilerimizle) karşılandığını söyledi. Yani ayda sadece gıda olarak 22 bin 816 TL her bir mahkûm ve tutuklu için  harcayan devletimiz aylık 15 bin 750 TL net asgari ücretle çalışan anne babalara ev kiranı öde, kredi borcunu öde, karnını doyur ve bir tamam çocuğunu ya da çocuklarını da okula hazırla diyor.

Bizler veliyiz. Elimizde sihirli değneğimiz de yoktur fakat dünyada bu işler nasıl  yürütülüyor diye araştırıyoruz. Türkiye’de Bursa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu İş yurdu Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren tekstil atölyesinde, Türkiye'deki  tüm infaz ve koruma memurlarının üniforma üretimi mahkûmlar tarafından yapılıyor.

Sayın Bakana soruyoruz:

Bu kadar örnek gösterdiğiniz, uyumlaştırmak istediğiniz Türkiye bunu yapıyorsa  siz neden bunu yapamıyorsunuz? Nedir bu konuda önünüzdeki engel? Kimden ve neden korkuyorsunuz da biz veliler bir avuç tişörte 400 TL bir eşofman takımına 1800 TL vermek zorunda kalıyoruz? Vergilerimiz bu toplumun evlatlarına geri dönmeyecekse niye vergi veriyoruz?"