Vatanında yabancı hissetmek

Her sabah uyandığımda biraz daha yabancılaştığım bu güzel topraklar için üzülmemek ve bunları dile getirmemek elde değil. Bazı şeyleri haykırmamak, anarşizm yaratmamak hatta yeri geldiğinde şiddet kullanmayı istememek elde değil.

Ada tarihi boyunca görülmemiş ve yaşanmamış sapıklıklar, katliamlar, vahşet içeren vukuatlar ve günden güne sayısı artan cürümler. En acısı ise hala daha uyuyan bir Kıbrıs Türk Toplumu. Bize dokunmayan bin yaşasın diyerek bu hallere geldiğimiz bir toplum. Sırf iş, mevki ve günlük çıkarlar uğruna siyasilerin kuklası olmuş, acınacak halde olan bir toplum. Şimdi ise söz konusu can güvenliği olduğunda isyan etmeye çalışıp onu bile beceremeyen bir toplum.

90’lı yıllarda başlayan kimlikle gelişlerden sonra ipini koparanın gelebildiği vatanımızda, bugüne kadar önlem almayan bütün hükümetlerin, siyasilerin ortak eserinin cezasını çekiyoruz şimdilerde. Günden güne yabancılaşıyoruz kendi vatanımızda. Topraklarımızın günden güne elimizden gittiği gibi devlet kurumlarımız, kültürümüz ve Kıbrıs Türk Toplumu’na ait tüm değerlerimiz yok olmaya yüz tutmuş durumda.

Seneler öncesinde bu günlerin geleceğini sürekli işaret eden, fakat oy oranı yüzde beşleri geçemeyen siyasilere ne kadar da hak verir oldum. Ümit besleyerek başa getirdiğimiz, fakat birçok vaatle koltuğa gelen bir sürü BOŞ BAKAN’dan başka birşey göremedik. Eskilerden bir abimin dediği gibi “Biz Kıbrıslı Türklere ne kuzeyden ne de güneyden hayır yok”. Bizler biz olmayı öğrenemedikten sonra kendi vatanımızda her geçen gün daha da yabancılaşıp, teker teker bu toprakları ya terkedecek, ya da her geçen gün adaya akın eden, kültürümüze yabancı nüfusun arasında kaybolup yok olup gideceğiz.

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }