Bir aydınlatma ücretidir de gidiyor. Kitle babam faturalara gitsin.
Tamam….
Şimdi bu ücreti ödeyen vatandaş soruyor istisnasız her ay faturasına yansıyan AYDINLATMA ücreti nereyi aydınlatıyor?
*GELECEĞİ Mİ?…
*Otoban da refüj içerisindeki lambaları mı?…
*Sokak aralarındaki bir var olan , bir olmayan ampülsüz direkleri mi?…
*Yol boyunca asılan bilboard reklamları mı?…
*Bedrettin Demirel caddesini mi?…
*Lefkoşa -Haspolat yolu üzerindeki olmayan direkleri mi?…
*Terminal yolu ve civarındaki kapkaranlık yolları mı?…
*Lefkoşa-Güzelyurt yolunu mu?…
*Yarım asır sonra yapılan Güzelyurt-Lefke yolunu mu?…
*Lefkoşa-Mağosa yolunu mu?…
Kısacası ülkenin her yerinden karanlık patlıyorken, her sokak her cadde her otoban alabildiğine kapkaranlıkken bu faturalara yansıtılan ve öyle cüzi miktarda da olmayan sözümüz ona AYDINLATMA ücreti nereye gidiyor? Nereleri aydınlatıyor?… Hangi cepleri aydınlatıyor?…
Vergi düzenlemesi adı altında su faturalarına yavaştan sessiz sessiz yapacağınızı yaptınız. Her ay istisnasız KDV aydınlatma bla bla bir çok şey ekleyip vatandaşa yapıştırıyorsunuz. Bir yandan her gün , her ürüne her elzem ihtiyaca zam yapılıyor. Öte yandan ELEKTRİK, SU, TELEFON ücretlerine de olmadık olmayacak nereye gittiği belli olmayan maddeler ekleyip vatandaşı soyup soğana çevirmekten hiç ama hiç rahatsızlık duymuyorsunuz.
Yollar çukurlu değil bildiğiniz kuyu şeklini almış artık. Hiç bir yerde tekerin düşmediği bir yol yok. Trafik ışıkları deseniz aynı anda 3 işlev ışığı birden yanıyor. Bazı bölgelerde hiç yanmıyor. Vatandaşa hizmet verecek hiç bir alet bu ülkede çalışmıyor. Ama bu ülkede sürat kameraları, ışık ihlal kameraları, kıyıda köşede saklanmış radarlar çatır çatır çalışıyor.
Emekci vatandaş aç kalmamak için nerden , nasıl , ne şekilde kesip hayatını idame ettirme çabasını veriyorken. Evladını eğitimsiz, annasını babasını kendini sağlıksız bırakmamak için maaş yedirmeye çalışıyorken. Borç harç taksit ödeme derdindeyken, doluya koyup taşan boşa koyup dolmayan hesabını yapıyorken. Her yeni güne bir zam ile uyanıyorken. Aldığı maaşını ev kirası su elektriğe gidiyorken. Düzelecek diye bekliyorken her geçen gün daha kötüye gittiğini görüyor yaşıyor ve yaşamaya mahkum bırakılıyor ne yazık ki.
Her makamdan bir vaat , her makamdan bir icat. Vatandaşın devlete borçu asla bitmiyor bu gidişle de asla bitmeyecek. Gözün üstüne kaşın var diye vergi ödemek. Evindeki suyundan, elektriğine , gaz tüpünden , gıdasına , aracından konutuna kadar her şeyden pay alan bir yönetim sistemi. Resmen bu ülke de yaşamak için, kalabilmek için haraç ödemektir bunun adı.
200 GR somun ekmek. Bir kişinin 2 tane ile anca doyacağı. Kalabalık nüfuslu ailelerin en az 5 ve üzeri ile karnı doyacağı somun ekmek 7 TL satılıyor. İnsaf da dinin yarısı derler bizde. İnsafsıza ne denirse artık. Bu kadar yetmeyeceğini ve dur durak bilmeyeceklerini de biliyoruz . Her gün be kardeşim her gün vatandaşın cebinden hakkını almak için icraat peşindesiniz.
Yolların olmayışı ve üstüne üstük karanlığı ayan beyan meydanda. Sokalar korku film sahneleri gibi. Kaldırmısız caddeler. Çöplerin haftalarca alınmadığı mahalle araları. Kalabalıklaşan nüfus. Bitmek tükenmek bilmeyen ne idüğü belirsiz insanlar. Ekmek alamayacak durumdaki aileler. Eğitim göremeyen çocuklar. Sağlık alamayan yaşlı vatandaşlar. İlaç bulamayan hastalar. Yatacak yatak olmayan hastaneler. Yıl on iki ay var olan uyuşturcu. Son moda istismar, darp ve tecavüz. Yani içten içe yanan bir ülke.
Hiç dert tasa sorun yok. Her şey ve her yer on numara beş yıldız. Maaşlar hakkı ile veriliyor . Herkes eşit ve herkes mutlu. Kazasız günümüz çok. Ekonomi olarak takdire şayan ülkeler arasındayız. Her şey tam olması gerektiği gibi. Yüzsüz ve nankörüz ki bir AYDINLATMA ücreti bizleri sarsıyor.
Öyle mi?…
GELECEĞİ KARANLIĞA MAHKUM BIRAKMAK İÇİN
VATANDAŞTAN AYDINLATMA ÜCRETİ İSTİYORLAR…
HADİ ALIN SİZİN OLSUN…
KARAKUŞ