Uzmanlar bugün Dünya'yı jeomanyetik bir fırtınanın vuracağı konusunda uyardı.
ÖĞLE SAATLERİNDE DÜNYA'YA ULAŞACAK
Space.com'un haberine göre, Güneş’in yüzeyinden fışkıran plazma ve manyetik parçacıkların oluşturduğu koronal kütle atımı (CME), Pazar günü meydana geldi. Şu anda saatte 650 mil hızla ilerleyen Güneş plazmasının, bugün öğle saatlerinde Dünya’ya ulaşması bekleniyor.
Koronal kütle atılımı (CME), genellikle güçlü, uzun süreli güneş patlamaları ve filament patlamaları sırasında Güneş'ten uzaklaştırılan manyetik alan hatlarıyla doyurulmuş dev bir güneş plazması bulutudur.
CME, AR3835 adlı bir güneş lekesinin beklenmedik şekilde M sınıfı bir güneş patlaması yaymasıyla gerçekleşti.
Bu durumda bir jeomanyetik fırtına meydana gelebilir.
İlkbahar ve sonbahar ekinoksları sırasında, yani 20 Mart ve 22 Eylül tarihlerinde, jeomanyetik fırtınalar ve uzay hava faaliyetlerinin zirveye çıkma eğiliminde olduğu biliniyor.
Bunun nedeni, Dünya’nın kutuplarının manyetik alanını Güneş’in manyetik alanıyla hizaya getirmesidir.
"MİNÖR SINIF BİR FIRTINA"
NOAA (Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi), CME kaynaklı jeomanyetik havanın beş kategoriden en zayıf olan G1 ya da “minör” sınıf bir fırtına olacağını öngördü.
G1 fırtınaları, cep telefonu kuleleri ve uydular gibi yüksek enlemlerdeki altyapıyı etkileme riski taşımıyor. Ancak, ABD’nin kuzey sınırındaki eyaletler ve üst Ortabatı bölgesinde göz kamaştırıcı auroraların gözlemlenmesi mümkün.
O GÜNLERDE İKİ KATINA ÇIKIYOR
Ekinoks döneminde Güneş’in doğrudan Dünya'nın ekvatorunun üzerinde bulunması ve gezegenimizin manyetosferinin Güneş’in manyetik alanıyla hizalanması, bu tür jeomanyetik aktiviteleri artırıyor.
Dünya'nın ekinoks dönemlerinde, jeomanyetik fırtınaların gündönümlerine göre yaklaşık iki kat daha olası olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu doğal fenomenin etkileri dikkatle izleniyor.
JEOMANYETİK FIRTINA NEDİR?
Jeomanyetik fırtına, Güneş’ten gelen yüksek enerjili parçacıkların Dünya'nın manyetik alanıyla etkileşime girmesi sonucu oluşan ani değişikliklerdir. Bu fırtınalar, elektrik şebekelerinde arızalara, iletişim kesintilerine ve kuzey ışıklarının (aurora) geniş bir alanda görünmesine yol açabilir. Şiddetleri genellikle G1'den G5'e kadar derecelendirilir.