Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Cumhurbaşkanlığı’ndaki görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Ersin Tatar’a verdiği tavsiyeleri ve Kıbrıs sorunu konusundaki tutumu hakkında yaptığı eleştirileri açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’nın, New York’taki temaslarla ilgili siyasi partileri bilgilendirme toplantısına katılan TDP Genel Başkanı Zeki Çeler’e TDP MYK Üyesi Güner Ersen de eşlik etti.

Görüşmede konuşulanlarla ilgili açıklama yapan Çeler, Meclis dışında bir parti olarak Kıbrıs sorunu konusunda yapılan görüşmelerle ilgili bilgilendirilmelerinin önemine işaret etti, toplumu temsil eden bir siyasi parti olarak politik duruşlarını bu bilgiler çerçevesinde belirleyeceklerini kaydetti.

ÇELER: MASADA OLMANIN, DİYALOĞU SÜRDÜRMENİN ÖNEMİNİ VURGULADIK

Çeler Tatar’la görüşmesinde, Kıbrıs konusunda diplomasinin doğru kullanılması gerektiğini, doğru olanın; masada olmak ve diyalogu sürdürmek olduğunu vurguladıklarını kaydetti.

Çeler, “Gayri resmi sosyal bir yemek olsa da 4+1 şeklinde olması planlanan görüşmeye sıcak baktığımızı ve bunun ileride yapılacak olası resmi görüşmelere sebebiyet verebileceğini anlattık. Türk tarafının masadan uzak durmasının, Kıbrıslı Türklere yönelik baskıları artırdığını hatırlattık. Özellikle artık kişilere kadar inen Rum mallarının satışıyla ilgili tutuklamaların da alt zemininde diyalogsuzluk olduğunu ifade ettik” dedi.

“İNSAN TİCARETİ SKANDALINI VE TÜRKİYE’NİN DE SUÇLANACAĞINI HATIRLATTIK”

Zeki Çeler Tatar’la olan görüşmesinde, Güzelyurt bölgesinde patlayan “insan ticareti” ve “köle kampları” haberlerini de konuştuğunu belirterek, bu gibi meselelerin adanın kuzeyinin güneydeki yönetim tarafından “tamamen suç unsurlarıyla dolu bir yapıya dönüştüğü” izlenimini güçlendirmesine zemin hazırladığını belirttiklerini söyledi.

TC İçişleri Bakanı Yerlikaya, İçişleri Bakanı Oğuz ile düzensiz göçle mücadele ve güvenlik konularını ele aldı TC İçişleri Bakanı Yerlikaya, İçişleri Bakanı Oğuz ile düzensiz göçle mücadele ve güvenlik konularını ele aldı

Çeler, “Özellikle insan ticareti gibi bir skandalın Cypfruvex gibi bir devlet kurumu eliyle yapılması, adanın kuzeyindeki yapının bir devlet değil adeta bir suç çetesi gibi lanse edildiğini anlattık. Ki burada hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hem de Dünya Bankası raporlarının da nedeniyle Türkiye’nin de suçlandığını ve suçlanacağını hatırlattık” dedi.

“BURADA BİR DEVLET VAR DİYORSAK DEVLET GİBİ DAVRANMAK ZORUNDAYIZ”

Bu konularla ilgili Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişi olarak Ersin Tatar’ın hükümeti uyarması gerektiğini ilettiklerini belirten Çeler, haberlerin basına yansımasından bu yana açıklama yapmayan ilgili Bakanlık ve hükümet yetkililerinin de açıklama yapmaya zorlanması gerektiğine işaret ettiklerini kaydetti.

Çeler, “Burada bir devletin var olduğunu söylüyorsak bir devlet gibi davranmamız gerektiğini, devlet eliyle insan ticaretine çanak tutulmasının tamam olmadığını Sayın Tatar’a ilettik. Kuzeydeki suç unsurlarının çoğalması ve artan nüfusa yetersiz kalan yönetimin, haksızlık ve adaletsizliğin hem toplum açısından bir moral bozukluğu ve inanç eksikliğine sebebiyet verdiğini de belirttik” dedi.