Oktay, Meclis'te, Cumhuriyet Meclisi İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Emrah Yeşilırmak başkanlığındaki heyetle görüştü.

Türkiye olarak Kıbrıs meselesinde iki devletli çözüm vizyonunu desteklediklerini ifade eden Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki hitabında da bu desteği uluslararası toplum önünde dile getirdiğini ve KKTC'nin bağımsızlığının tanınması çağrısında bulunduğunu anımsattı.

KKTC'nin tanınmasıyla ilgili gerek hükümet gerekse parlamenter diplomasi nezdinde çok ciddi şekilde çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Oktay, "Her fırsatta ve her ortamda Kıbrıs'ın tanınması ve KKTC'nin her türlü kısıtlamalardan veya ambargolardan arındırılması sürekli gündemimizdedir. Her zaman bunu ısrarla anlatıyoruz. Kıbrıs Türklerinin özden gelen haklarının tescili ve KKTC'nin tanınması için desteğimiz bakidir." ifadelerini kullandı.

Özellikle Rum tarafının iktidar ve refahı Kıbrıs Türk tarafıyla paylaşmak istemediğine dikkati çeken Oktay, şöyle devam etti:

"Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp sözde devletlerine yamalamaya çalıştıkları da malum. Ama bilmedikleri bir şey var. Aslında onu da biliyorlar, 1974'te bunu öğrendiler, tarihte de bunu birkaç defa yaşadılar ama ümit ediyorum ki bir daha öğrenmek, hatırlamak istemezler. Dolayısıyla bu konuda Kıbrıs'taki Türklere azınlık şeklinde bir tabiri bile asla ve asla kabul etmeyeceğiz. Çünkü orası Türklerin ana yurdudur ve 500 yıldan fazla hakimiyet sürmüştür. Venediklilerden fethedilen bir ada olduğunu da düşünürseniz şu andaki boyutuyla aslında adayı kimin işgal ettiği son derece nettir. İşgalci varsa bunlar Rumlardır ve destekçileriyle birlikte yaptıkları işgaldir."

Oktay, Rumların, uluslararası tanınmışlığın verdiği özgüvenle statükodan faydalanmayı sürdürerek konfor alanlarında yaşamlarını idame ettirmek istediklerini belirtti.

Kıbrıs'ta yarım asrı aşkın süredir defaatle denenen ve sonuçsuz kalan federal çözüm modelinin artık tükendiğinin altını çizen Oktay, "Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm isteniyorsa bu ancak adadaki gerçekler temelinde olabilir. Öncelikle özde gelen haklar tescil edilmelidir, sonrasında Rum tarafıyla nasıl bir işbirliği modeli geliştirilebileceği konuşulabilir. Ama öncelikle, olmazsa olmazlar noktasında, temel boyutta anlaşmamız lazım. Tüm muhataplarımıza bu pozisyonumuzu Türkiye olarak kararlılıkla ve yılmadan anlatıyoruz." diye konuştu.

Kıbrıs'ın her zaman öncelikleri olduğunu anlatan Oktay, "Kıbrıs Türk halkının varlığının, hürriyetinin ve geleceğinin teminat altına alınmasını, refah seviyelerinin yükseltilmesini, KKTC'nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlendirilmesini öncelikli hedefimiz olarak görüyoruz. Türkiye dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de Kıbrıs halkının hürriyetinin, hukukunun ve refahının muhafazası yönünde ahdi ve tarihi sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirmeye devam edecektir." ifadelerini kullandı.

"Anavatanımızın her yönüyle güçlü olması Kıbrıs Türk halkı için de hayati öneme haiz"

Hafta sonu ve pazartesi yağmur bekleniyor! Hafta sonu ve pazartesi yağmur bekleniyor!

Cumhuriyet Meclisi İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Yeşilırmak da çeşitli alanlardaki eksikliklerinin giderilmesine yönelik yasal düzenlemeler için TBMM'nin tecrübelerinden yararlanmak amacıyla Türkiye'ye geldiklerini söyledi.

Türkiye'nin her anlamda Kıbrıs Türk halkının yanında yer aldığını, tüm kurum ve kuruluşların güçlendirilmesi noktasında çok ciddi destekler sağladığını aktaran Yeşilırmak, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM'de yaptığı KKTC'nin tanınması çağrısını çok kıymetli ve değerli buluyoruz. Bu, çok önemli bir adımdır. Sayın Cumhurbaşkanına teşekkürlerimizi sunuyorum." dedi.

KKTC'ye yönelik ambargolara dikkati çeken Yeşilırmak, "Ambargo ve izolasyonlarının kaldırılması, Kıbrıs Türk halkının haklarının, özellikle Mavi Vatan'daki haklarımızın korunması noktasında anavatan Türkiye Cumhuriyetimizin güçlü olması çok önemli. Anavatanımızın her yönüyle güçlü olması Kıbrıs Türk halkı için de hayati öneme haiz." değerlendirmesinde bulundu.