19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle, Lefkoşa Atatürk Anıtı önünde devlet töreni düzenlendi.
Lefkoşa’daki merkez okullarından öğrenci ve öğretmenlerin de yer aldığı törene; Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, ana muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, bazı bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, sivil ve askeri erkan katıldı.
Protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulması ile başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesi ile devam etti. Ardından Anıtkabir’den gelen toprak, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu tarafından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sunuldu.
-Tatar: “Uygulanan ambargolar, kısıtlamalar ve engellemeler bir zulüm niteliğinde”
Törende son olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşma yaptı. Konuşmasında, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın büyük bir coşkuyla kutlandığını ifade eden Tatar, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Bandırma gemisi ile Samsun’a çıkarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda meşaleyi yaktığını ve millete aydınlık yolu gösterdiğini anlattı.
“Başka milletlere nasip olmayan büyük bir cesaret, özgüven ve kahramanlıklarla kazanılan zaferler, diğer mazlum milletlere de örnek ve cesaret kaynağı olmuştu. O zamanlar İngiliz sömürge yönetimde yaşayan Kıbrıs Türk halkı da ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferlerinden aldığı ilham kaynağıyla buradaki bağımsızlık mücadelemizi devam ettirmekteydi” diyen Tatar, Kıbrıs Türk gençliğinin de KKTC’nin kuruluşuna giden yolda gerektiğinde canını feda ederek verdiği mücadeleden bahsetti.
Bugünlerde de Kıbrıs Türk gençliğinin sınav vermeye devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, uygulanan ambargolar, kısıtlamalar ve engellemelerin bir zulüm niteliğinde olduğunu, kabul edilemeyeceğini ve uluslararası camianın kendi ilkeleri ile çeliştiğini belirtti.
Tatar, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını ve tüm şehitler ile gazileri anarak sözlerine son verdi.