Haber: Karakuş ÖZ

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Kıbrıs sorunundaki gelişmeler, hükümetin icraatları ve Meclis çalışmaları ülkenin ‘siyasi atmosferini’ belirlerken, vatandaşlar bu atmosferin ‘stabil’ olmamasından şikayetçi.

Öztürkler: 5 Mayıs’tan itibaren çalışmalarımıza yeni binamızda devam edeceğiz Öztürkler: 5 Mayıs’tan itibaren çalışmalarımıza yeni binamızda devam edeceğiz

Özellikle hükümetin ‘daha şeffaf ve daha açıklayıcı’ olmasını talep eden vatandaşlar, düzenin ‘siyasilerin daha açık sözlü’ olmalarıyla değişebileceği düşüncesinde…

Siyasilerin ‘daha korkusuz’ hareket etmesini isteyen vatandaşlar, kurulan düzenin yanlış olduğu görüşünde…

Vatandaşlar ne dedi?

Volkan Coşkun: Siyasileri hiç takip etmem. Siyasi odaklı hiçbir şeyin içinde olmadım. Siyasiler başımızdadır ama ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ kafasında herkes. Takip ettikçe canım sıkılır o yüzden hiç bulaşmam. Ben sabah işime gider, akşam da çıkar evime giderim.

Fatoş Zarol: Türkiye’ye bağlı bir ekonomide olduğumuz ve Türkiye’de dengeler pek yerinde olmadığı için, ülkece çok etkileniyoruz. Hem siyasi hem ekonomik sarsılıyoruz. Siyaset düzeltilir bence, insanlar ayaklanıyor ama özgür iradeleri susturuluyor. İnsanlar özgür iradeleri ile kendilerini ifade etmelidir. Sonuç olarak ne Türkiye ne de KKTC’nin siyaseti pek de düzelecek gibi görünmüyor.

Andreea Izselk: Ben Rus’um ama Kıbrıs’ı seviyorum. Bence tüm dünyada siyasi kriz var. Her yerde siyasiler aynı. Ben sadece ülkeyi seviyorum. Yine geleceğim belki de yerleşeceğim.

Ergün Çobanoğlu: Benim gördüğüm siyasilerimiz çok sessiz, hiçbir konuda açıklayıcı bilgi vermiyorlar. Konuları yeterince halka açıklamıyorlar. Belki de baskı vardır ben böyle bir siyaset sezinliyorum. Başbakan olsun diğer siyasiler olsun, çıkıp böyle dobra dobra siyaset yaptıklarını ben şahsen görmüyorum. Bu siyasetin tek çözümü daha açık olmaktır. Tabi şu da var Ankara ile bu siyaset üzerinden daha samimi ilişki kurmak zorundadırlar. Ama bence kendi içlerinden geldiği gibi olmalılar ve korkmamalılar. Halkı da olup bitenden şeffaf bir şekilde bilinçlendirmelidirler. Siyasiler kendilerini ifade etmekten çekinmesinler, korkusuz davransınlar.

Evrim Alışkan: Siyasi atmosferi çok da stabil görmüyorum açıkçası. Şu an için en çok sıkıntı çektiğimiz şu karma evlilikler durumu. Çünkü ben İstanbul doğumluyum, eşim KKTC’li, iki tane çocuğumuz var, KKTC’de doğdular ama burada doğmalarına rağmen, babaları Kıbrıslı olmasına rağmen, ben Türkiye vatandaşı olduğum için Güney Kıbrıs kimliği ve pasaportu alamıyoruz. Bizi saymıyor. Siyasilerden beklentimiz bu karma evlilik sorununa çözüm getirmeleri. Çok yakın vadede de bu çözümü görmüyorum açıkçası. Niyet önemli bence bir de gelen emirler.

Zafer Bingöl: Ben burada yaşamıyorum ama siyasi atmosferini hiç iyi görmüyorum. Çok sorunlu hem güney ile olan ilişkiler, hem Türkiye ile olan ilişkiler, sorunlu ve zor. Keza dünya ile olan bağlantısızlık da bu sorunu daha büyük hale getiriyor.

Gürkan Demirok: Ülkede siyaset diye bir şey yok. Hamma hummacılık var, yağmacılık var, boşvermişlik var. Bu ülkeden bir şey olacağı yoktur, ümidim de yoktur. 52 yaşındayım, doğdum doğalı bu ülkenin içindeyim, göçmen de değilim ama bitmiştir burası. Bir düzen vardır kurulmuş boş.