İzmir'in Buca ilçesinde 3 katlı binanın zemin katındaki Halil Yılmaz'a ait evde, 12 Temmuz 2016'da çıkan yangına müdahale eden itfaiye ekipleri, bazanın içinde yanmış kadın cesedi buldu.

Cesedin Sibel Çelik'e ait olduğu belirlenirken, Halil Yılmaz ile nişanlı olduğu öğrenildi. Polis, Yılmaz'ın peşine düştü ancak şüpheli bulunamadı. Soruşturma kapsamında Yılmaz'ın ağabeyi Selman Yılmaz (40) da olayın ertesi günü Diyarbakır'a giderken yakalanıp, gözaltına alındı.

Çapraz sorguda çelişkili ifadeler veren Selman Yılmaz, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Hazırlanan iddianamede, Sibel Çelik'in 7 bıçak darbesi ile öldürüldüğü, daha sonra cesedinin bazaya konulduğu ve evin ateşe verildiği yer aldı. 2 kardeş hakkında 'nitelikli kasten öldürme', 'yakmak suretiyle mala zarar vermek' ve 'kasten yangın çıkarma' suçlarından dava açıldı.

İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 6 Aralık 2017'deki duruşmasında, Selman Yılmaz tahliye edildi. Bu süreçte de aranan Halil Yılmaz'a ulaşılamadı.


CİNSEL SALDIRI DA TESPİT EDİLDİ

Öte yandan Sibel Çelik'in, yargılamada istenen Adli Tıp Kurumu raporlarında, cinsel saldırıya uğradığı da ortaya çıktı. Almanya'ya kaçtığı belirlenen Halil Yılmaz için 21 Şubat 2018'de kırmızı bülten kararı çıkarıldı. Türkiye ve Almanya arasında suçlu iadesi anlaşması olmasına rağmen Alman yetkililer, Yılmaz'ı ülkelerine ilticacı olarak girdiği ve can güvenliği olmadığı gerekçesiyle yıllarca Türkiye'ye göndermedi. Çelik'in ölümünün üzerinden 6 yıl geçtikten sonra Yılmaz Türkiye'ye getirildi.

ZANLININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI: GELDİĞİMDE EV YANMIŞTI

Yılmaz, ağabeyi arkadaşına gittikten sonra evde Çelik ile yalnız kaldıklarını belirterek, "Akşam 22.00-23.00'e kadar oturduk. Sibel'in geçmişe yönelik konsomatrislik dolayı bazı arkadaşları vardı, ben de geçmişe yönelik arkadaşlıklarını sürdürmemesi gerektiğini söyledim. Bu arkadaşları ile irtibatı olmasın diye ben kendisine yeni cep telefonu almıştım ancak buna rağmen Sibel'in telefonuna saat 23.30- 00.00 gibi mesajlar gelmeye başladı. Telefonun ışığı sürekli yanıp sönüyordu, ben de 'Sen bana söz verdin, geçmişini kapatacağını söyledin, seni hala arıyorlar" dedim. Evde tartışmalar başladı, tartışma üzerine saat gece 01.30- 02.00 gibi Sibel'in telefonunu ve kendi telefonumu Sibel'in yatağına doğru attım, bir daha beni aramamasını söyledim ve moralim bozuk olduğu için kafamı dağıtmak amacıyla saat 02.00 gibi evden çıkıp Ballıkuyu'ya gittim. 2- 3 tane bira içtim, orada güneşin doğuşunu izledim, sabah saat 10.00-11.00 gibi eve geldim, evin yanmış olduğunu gördüm. Evin nasıl yandığını bilmiyorum" dedi.
 

Halil Yılmaz, Sibel Çelik'te neden 7 bıçak yarası olduğunun sorulması üzerine, "Bilmiyorum. Sibel hasta olduğunda ben hep yanında bulunuyordum. Kendisine kesinlikle herhangi bir yaralayıcı darbede bulunmadım" diye konuştu.

AVUKATI DUYURDU

Çelik ailesinin avukatı Sibel Önder, cinayet şüphelisi Halil Yılmaz'ın iadesini sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla duyurdu. Önder, "2016 yılından bu yana mücadelesini verdiğim Sibel Çelik cinayetinin firari sanığı an itibarıyla Almanya'dan Türkiye'ye getirildi ve az önce ifadesi alınarak tutuklandı. Her zaman dediğim gibi 'Ölünün dili yok ama benim var'" dedi.