Kuzey Kıbrıs'ta 28 Temmuz'da erken seçim yapılacak. İktidar Ulusal Birlik Partisi'nde (UBP) yaşanan gerginlik sonrasında seçimin adımı atılmıştı. Seçime doğru giden Kuzey Kıbrıs'ta, "değişimin" olmayacağı kaygısı giderek artıyor. 'Değişim'i açmak gerekirse! Cumhuriyet Meclisi'nde bulunan milletvekillerine "toplumda ciddi bir tepki var..." Düşünün son 4 yılda neredeyse, "hiç" sayılacak noktada yasa çıkardı Meclis. Hatta aylarca toplanamadığı için toplantılar ertelendi. Şimdi ise "değişim" adı altında seçimlere gidiliyor. Bu noktada, partilerin milletvekili listelerine baktığınızda, "bu değişimse, seçime gerek yok" yaklaşımında bulunmamanız imkânsız. Yine listelerin en başlarında şuan ki vekiller yer alıyor! Yani halkın "değişsinler artık" diye eleştirdiği milletvekilleri.
Yeni yüzler şart
Bir partide üst düzey yetkili biriyle Milliyet'in Lefkoşa Temsilciliği'nde sohbet ediyoruz. "Böyle gidecekse partimden istifa ederim. Eğer bizler yıllarca Meclis'i işgal eden ama hiç bir iş yapmayan milletvekillerini seçeceksek, neden mücadele ediyoruz..." diyor. Çok doğru yaklaşım. Kuzey Kıbrıs'ta bulunan siyasi partiler, birinci öncelik olarak "yeni yüzleri" listelerine koymalıdır. Bunun başlangıcını iktidar UBP yapmak zorunda. Halkın tepkisini "azaltmak" ve partinin seçimlerde ciddi bir "çöküş" yaşamaması için "yeni isimlere yer vermesi gerekiyor..." Bunun da "son şans olduğunu" düşünüyorum. Muhalefet partileri CTP-BG, DP-UG ve TDP'nin de "yeni yüzler" konusunda "ısrarcı" olması gerekir. Halka bir şey verememiş; Meclis'e gidip oturmaktan başka iş yapmamış isimler mutlaka temizlenmek zorunda.
Başkanlık Sistemi!
Yoksa 28 Temmuz'da yapılacak seçimler "geçiş hükümetinin kurulmasına" ve yakın bir zaman içinde yeniden "seçimlere gidilmesine neden olabilir..." Yeniden seçimlere gidildiğinde, 28 Temmuz'da öncesi "samimi davranmayanlar" siyaset sahnesinden "silinecektir..." Belki kesin "ifadeler" kullanıyorum. Ancak toplumu "iyi okuyamayanlar" gelecekte ne demek istediğimi daha net algılayacaktır. Kıbrıs Türk halkı, yıllardır Meclis'te bulunan isimlerin yeniden Meclis'te görev almasını istemiyor. Yenilenecek bir Meclis, Kıbrıs Türk halkının önünü açacaktır. Eğer parlamenter sistemde bu başarılamıyorsa, 28 Temmuz'dan sonra "Başkanlık Sistemi" için yeniden sandık görülebilir. O zaman; yeni yüzlerin önünü kesebilecek "eskiler" tamamen "temizlenir..." İzleyip göreceğiz.
İkiyüzlülüğü deşifre etti
Kuzey Kıbrıs'ta bazen siyasi partilerden; "AK Parti veya Ankara iç işlerimize karışıyor" eleştirileri yükseliyor. Ancak bunun tam tersi olduğunu ısrarla söylememize rağmen "inandıramıyorduk" bazı dostları. 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, önceki gün bir açıklama yaptı. Çok çarpıcıydı. Kıbrıs medyası fazla üzerinde durmadı. Talat, belki de "asıl soruna" nokta atışı yaptı diye. "Talat, halk arasında tartışılan bütün olumsuzlukların sorumlusunun Kıbrıslılar olduğunu, Türkiye’yi içişlerine karıştıranların da kendileri olduğunu" savunuyor. Kıbrıslılar derken, Kıbrıslı Türkleri kast ediyor. Çok doğru bir yaklaşım. Kıbrıslı siyasetçiler hem Ankara'ya hem de AK Parti'ye Kuzey Kıbrıs'ın iç işlerine müdahale etsin diye davetiyeler çıkarır. Yalvarırlar! Sonra ise "Ankara, AK Parti iç işlerimize karışıyor" diye halka şikâyette bulunur. Talat da bu ikiyüzlülüğü deşifre etmiş oldu. Doğru da yaptı