Rum İstinaf Mahkemesi’nin, “Kıbrıs Rum mahkemelerinde, Türkiye aleyhine dava açılamaz kararı sonrasında peşi sıra değerlendirmeler geliyor.

Kıbrıslı Rum Avukatlar Achilleas Demetriades ve Achilleas Emilianides, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Türkiye'ye karşı yapılan vatandaş başvurularında iç hukuk yolları tükendikten sonra çözüm sunabileceğini belirtti. 

Bu açıklama, Girneli iki göçmenin Türkiye aleyhine açtıkları ve ilk derece mahkemesinde kazandıkları davanın, Temyiz Mahkemesi tarafından reddedilmesinin ardından geldi.

Derinya’daki ara bölgede Rum çiftçiler ile UNFICYP mensupları arasında gerginlik! Derinya’daki ara bölgede Rum çiftçiler ile UNFICYP mensupları arasında gerginlik!

Rum Haber Ajansına (KHA) konuşan Demetriades, Temyiz Mahkemesinin kararının, Kıbrıs mahkemelerinin Türkiye'ye karşı davalara bakma yetkisi olmadığını vurguladığını söyledi. 

Demetriades, mahkemenin bu tür davalar için uygun forumun uluslararası mahkemeler olduğunu belirttiğini ifade ederek, "Temyiz Mahkemesi, bu tür başvuruların değerlendirilmesinde AİHM'nin yetkili olduğunu belirtiyor. Türkiye, Kuzey Kıbrıs bölgesini kontrol eden ülke olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne tabidir" dedi.

Ancak AİHM'ye başvurmadan önce Türkiye'deki iç hukuk yollarının tüketilmesi gerektiğini hatırlatan Demetriades, "Bu yollar, Demopoulos davasında da belirtildiği üzere, Kuzey Lefkoşa'da bulunan Taşınmaz Mal Komisyonu'nu içeriyor" şeklinde konuştu. 

Demetriades, başvuru sahiplerinin önce bu komisyona müracaat etmeleri, ardından gerekirse AİHM'ye gitmeleri gerektiğini vurguladı.

Avukat Achilleas Emilianides ise ilk derece mahkemesinin devlet dokunulmazlığı konusunu ele almamasının bir hata olduğunu belirtti. 

Emilianides, "Mahkeme, devlet dokunulmazlığı prensibini göz ardı etmemeliydi. Eğer bu prensibin uygulanmadığına dair gerekçeli bir karar sunulsaydı durum farklı olabilirdi" dedi.

Emilianides, AİHM'nin 15 yıl önceki Demopoulos kararına atıfta bulunarak, Türkiye'ye karşı yapılan bireysel başvurularda iç hukuk yollarının tüketilmesinin şart olduğunu hatırlattı. 

“AİHM, Türkiye'deki iç hukuk yollarının tamamlanmasını bekliyor, çünkü mahkeme tamamlayıcı bir yargı yetkisine sahip" diye ekledi.

Her iki avukat da Kıbrıslı Rum mültecilerin haklarını ararken uluslararası hukuk yollarını kullanmaları gerektiğini ve iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM'ye başvurarak haklarını savunabileceklerini ifade etti.

Emilianides son olarak, bu kararın mevcut yargı sisteminde bilinen durumu değiştirmediğini, ancak bireylerin Türkiye'ye karşı doğrudan dava açmalarının önünde engeller bulunduğunu belirtti. “

Kıbrıs Cumhuriyeti veya bireyler, kendi mahkemelerinde sivil veya cezai olarak mal varlıklarının gasp edilmesine karşı kişilere dava açabilirler, ancak egemen bir devlet olan Türkiye'ye karşı bu yolla sonuç almak mümkün değil" dedi.