Fileleftheros “AB Tarafından Temsilci Atanması Zor… Brüksel Halen İkna Olmadı ve İnisiyatifi Holguin’e Bırakıyor” başlıklı habere göre, görüşüne başvurulan diplomatik kaynaklar, AB yetkililerinin, daha sonra atılacak adımlar kararlaştırılmadan önce herkesin Holguin’in çabalarının sonuçlarını beklemesi gerektiğine dikkat çektiğini söylüyor. Holguin’in atanmasının, AB tarafından temsilci atanması tartışmalarının kapanmasına yardımcı olduğuna inanılıyor.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrel, atanmasının ardından Holguin ile yaptığı temasta, misyonuna AB’nin desteğini iletirken Brüksel’den, bu misyonu etkileyecek bir karar çıkmayacağı mesajını verdi.
Gazeteye göre, Brüksel de New York da Kıbrıs müzakerelerinin canlandırılması çabalarında şu anda ilk söz hakkının Holguin’de olacağını söylüyor ve bu çabayı olumsuz etkileyebilecek herhangi başka bir hareketten (AB temsilcisi atama) kaçınılması gerektiğine işaret ediliyor.
AB’nin bu aşamada ya da yakın gelecekte kendi Kıbrıs temsilcisini ataması çok uzak bir ihtimal göründüğüne işaret eden gazete atamanın ancak Holguin’in misyonunun başarılı olması ve müzakerelere dönülmesi halinde gerçekleşeceğini yazdı “mevcut aşamada Brüksel’de çıkmazın kısa sürede aşılmasının çok da beklenmemesi gerektiğine inanılıyor.”
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, başkan seçildiği Şubat 2023’ten beri, “karışmak istemediğini bildiği halde Kıbrıs sorununun çözüm sürecine müdahil etmek hedefiyle AB’nin Kıbrıs sorununda aktif rol alması için uğraştığına işaret edildi.
Hristodulidis ve çalışma arkadaşlarının kasıtlı olarak bir Avrupalı temsilci atanması çabalarının olumlu ilerlediği, hatta Brüksel, Paris ve Berlin ziyaretlerinde, bu görevi üstlenecek bazı isimlerin dahi gündeme geldiğinin basına sızdırdığını yazan gazete, herhangi bir isim açıklamayıp, basına yansıyan isimlerin ise yalanlandığına dikkat çekti.
Habere göre, çeşitli düzeylerde sürdürülen Kıbrıs sorunuyla ilgili çabalara karşı olumlu tavır sergileyen AB kurumları ve üye devletlerin başkanları, Rum tarafının "AB’nin Kıbrıs sorununa daha aktif müdahil olması ve bir temsilci ataması" talebine olumlu bakmakla birlikte böylesi bir atamanın BM’nin çözüm çabalarının yerine geçmemesi gerektiği görüşünde. AB'nin Kıbrıs müzakerelerine müdahil olmayı, çözüm bulmaya çalışmak değil de, daha çok danışmanlık olarak gördüğüne işaret ediliyor.
