Papaz Harikalar Diyarı’nda…

Papaz Harikalar Diyarı’nda…

Güney komşumuzda, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yeorgios, Yunanistan’ı, Güney Kıbrıs’ı ve "Bütün Helenizm’i" “Türkleri kovmak ve vatanı kurtarmak için koordineli çabaya” çağırdı.

Hiç de şaşırmadım. Tam tersine bu açıklamanın daha sert olmasını beklerdim…

“Barış” naraları atmasını beklemiyordunuz herhalde papazdan…

Yüz yıllardır değişmeyen bu zihniyetin aynı canlılıkta karşımızda durduğunu görmenin beni şaşırtmamasının yanı sıra, asıl aklımın almadığı nokta, KKTC’de yaşayıp, papazın nefret dolu söylemlerini “Yumuşatmaya çalışanlar”…

İçimizden, bizden olanlar…

Yani gerçekten hayretler içerisindeyim…

Özellikle sosyal medyada ve “Bazı” basın yayın organlarında organize bir şekilde papazı “Aklamaya çalışanlar” var…

Bu nefret hiç değişmedi…

Güney Kıbrıs barış falan istemiyor…

Tam tersine hükümetiyle, kilisesiyle sürdürülebilir ve organize bir düşmanlık sergilemeye devam ediyor…

Ve bunu da nesilden nesile aktarıyorlar…

Bunu nasıl görmezden gelebiliyor ve bu adamın söylemlerini “Hayır aslında öyle demek istemedi” diye yumuşatabiliyorsunuz?

***

Adadaki barış ve huzurun teminatının Türk askeri olduğunu unutulmayalım…

Eğer Türk askeri olmasaydı biz şuanda değil bu adada olmak hayatta bile olmayacaktık, nesillerimiz bugüne kadar gelmeyecekti…

Hala daha aranan toplu mezarlar olduğu gerçeğini neden görmezden geliyorsunuz?

Papazın “Vatan” dediği ada 1571 yılından bu yana yüzyıllardır Türklerin olduğu Kıbrıs’tır…

Papaz “Siyasetini” yapa dursun, içimizdeki papazların bu zihniyetidir bizim sonumuzu getirecek olan…

Her seferinde özellikle Kıbrıs konusunda bir devlet politikası dâhilinde topyekûn bir hareketten bahsederken, papazın bu “Seviyesiz” açıklamalarına arka çıkmanın benim mantığımda hiçbir yeri yoktur…

***

Tabi “Skandal” açıklamalar sadece papazınkiyle bitmedi…

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis de Rum yönetiminin “İşgal duvarını yıkma” hedefiyle somut bir stratejide ilerlediğini ve bu stratejinin "Meyve vermeye başladığını” söyledi…

Bu zihniyetle mi “Barış” konuşacağız?

Bu kafa yapısı ile mi masaya oturacağız?

Tarih boyunca değişmeyen bu mantalitenin bundan sonra bir anda “Mucizevi” bir şekilde değişeceğini ve “Kıbrıs’ta federal bir çözüm” olacağını düşünmek, Alice’in Harikalar Diyarı’ndaki maceralarına benziyor…

Tabi harikalar diyarında olan sadece Alice değil…

Papaz ve Hristodulidis de aynı rüyaları görüyor…

Türk askeri adada sadece Türklerin değil aynı zamanda Rumların da can güvenliğini sağlamaktadır!

Bugün bu adada toplu ölümler olmuyorsa, sınırımızda gerçekleşen faşist eylemler sadece orada kalıyor ve kan dökülmüyorsa, evlerimizden topraklarımızdan sürgün edilmiyorsak, her sabah işimize gidip, akşam evimize güvenle dönüyorsak bu Türk askeri sayesindedir…

Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığı Akdeniz’in ortasında etrafı ateş çemberi olan Kıbrıs’ın garantisi ve teminatıdır…

Huzurudur…

Papaz istediği kadar konuşsun…

Hristodulidis istediği kadar seçmenlerine “Nutuk” atsın…

Tarihi gerçekler ve yaşananlar değiştirilemez…

Zihniyetin değişmediğini hepimiz bir kez daha gördük nasılsa…