Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin KKTC’de bulunan Rum malları ile ilgili çıkardığı torba yasayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Öztürkler, Güney Kıbrıs’ın tehlikeli bir oyun içerisinde olduğuna ve gerginlik yaratma amacında olduğuna vurgu yaptı.

Öztürkler, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Bu konular beraberinde birçok sıkıntıyı da getirecek. Bir takım torba yasalar geçiyor ama bu yasalar geçerken örneğin benim rahmetlik babam Baf, annem Limasol’lu… Orada bıraktığımız mallarımız var ve o mallarda oturanlar var. O zaman Rumlar da suç işliyor. Bizim bıraktığımız evde yaşayan insanlar da bu tarafa geçince tutuklanacak mı? Güney Kıbrıs tehlikeli bir oyunun içerisinde. Gerginlik yaratacak bir noktada hareket ediyor. Yabancı yatırımcıların ülkeye ilgi göstermesi çok önemli. Yabancı nüfus da doğal olarak ülkemize geliyor. Bu durum belli ki Güney Kıbrıs’ı rahatsız etti. Güney’deki hukuksal argümanlar ne kadar varsa, KKTC’de de vardır. Buradan belli ki Güney tarafı ilk sinyallerini Akan Kürşat noktasında vermişti. Arkasına ülkenin en büyük yatırımcısı olan Simon Aykut’un tutuklanması ve tutuklu yargılanacak olması önemli bir sinyaldi. Bu süreç ilerletilirken bir de yasa ortaya koydular. Güney Kıbrıs buradaki mallara karşı bir hareket tarzı oluşturarak yasal dayanakları oluşturuyor. Bu yasanın tanımı odur”

“Hükümet ciddi bir hukuk ekibi kurmalı…”

Lefkoşa'da yangın! Lefkoşa'da yangın!

Hem Cumhurbaşkanı hem de hükümetin ciddi bir hukuk ekibi kurarak, hukuksal mücadeleye girmesi gerektiğinin altını çizen Öztürkler, ülkemizin haklı gerçekleri olduğunu ve bunların ortaya koyulması gerektiğini söyledi.

“Karşımızda her adımımıza karşı önlem alan bir Güney Kıbrıs var…”

Öztürkler, kendi zamanında bu konuda birtakım çalışmalar yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Rum mallarının Türkleştirilmesi gerekiyor. Ben kendi bakanlığım döneminde bu konuda bazı çalışmalar yaptım hatta buna yönelik tapu harçlarında değişikliğe gittim. KKTC ve TC vatandaşlarına dokunmadan bunu yaptık. Normalde ilk malınızın tapu harcı yüzde 3’tür. İkincisinin yüzde 6. Bunu 3’üncü ülkelerden gelip mal alan kişiler için yüzde 12’ye çıkardık. Karşımızda bizim her adımımızı raporlayan ve her adımımıza karşı önlem alan bir Güney Kıbrıs var. Bunu Taşınmaz Mal Komisyonu’nda gördük. Ciddi bir hukuk mücadelesine girmek zorundayız. Bu çok ciddi bir kriz. Tutuklamalar devam ederse, kaos ortamı yaşanabilir ve iki halk arasında gerginlik artabilir. Bunların argümanlarının iyi ortaya konulması lazım, iyi çalışılması gerekiyor.”

“17 Yılda 11 Af Yasası çıkartıldı…”

Ülkedeki kaçak yaşamla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Öztürkler, 17 yılda 11 af yapıldığını hatırlatarak şunları kaydetti:

“Şu an 12’inci Af Yasası yolda. Her bakan değiştiğinde yeni bakan üzerine Af Yasası baskısı geliyor. Biz de af çıkardık. Bir önceki aftan faydalananlar bundan faydalanamaz dedik. Hatta bu son aftır dedik. Son af olması için de E-vize geçecek, Düzensiz Göçle Mücadele Merkezi kurulacak ve kontrol mekanizması kurulacak dedik. Yapılması gereken kişileri gelmeden önce kontrol etmek. O kontrolü yapacak sistem E-Vizedir. Bu sistemin ülkenin yararı için gelmesi lazım. İnşallah hayata geçer. Düzensiz Göçle Mücadele Merkezi’nin ben bakanken imzasını atmıştım, şimdiki bakan da bunun üzerine çok çalışmalar yaptı. Bunun yürürlüğe girmesi gerekiyordu, yakında geçecek. Bunların yapılması gerekiyor. 83 bin kaçak var diyorlar. Af geçecek tekrardan program yapacağız ve bu aftan 5-7 bin arası insan faydalanmış olacak. Aflar 5 bin insanı düzenli olarak kaydettiğinde sorun çözülmüyor. Önleyici tedbirler almak gerekiyor.”

Öztürkler: Bu süreçlerin bir bedeli olacaktır

Çiğdem Aydın’ın “Güney Kıbrıs YÖDAK’ın uluslararası akreditasyon yetkisinin iptal edilmesi için başvuruda bulundu. Bu konuda neler söylemek istersiniz” sorusu üzerine Öztürkler önemli açıklamalarda bulundu. Güney Kıbrıs’ın KKTC’nin her adımını takip ettiğine vurgu yapan Öztürkler, üniversitelerimizin uluslararası alanda çalışmaları olduğuna değinerek, üniversitelerin bu süreçte asla yalnız bırakılmaması gerektiğine dikkat çekti. Bu yaşadığımız süreçlerin bir bedeli olacağının altını çizen Öztürkler, birkaç ay içerisinde bunun sonuçlarını göreceğimizi kaydetti.

“Hükümet DAÜ konusunda çok iyi çalıştı”

Doğu Akdeniz Üniversitesi’ndeki mali sorunlara da değinen Öztürkler, hükümetin DAÜ konusunda çok iyi çalıştığını belirterek, ‘DAÜ’de problemler bitmedi ancak ciddi çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.