Şu 28. Yyılını kutladığımız KKTC’nin partizanlık konusunda yazılacak o kadar çok konusu var ki; günlerce yazsak bitiremeyiz. Partizanlığın tamamen kişisel çıkara dayalı olduğu bilinen bir gerçek. Son günlerde örgüt başkanları ile ilgili birçok olaya tanık oluyorsunuz. Mesela; Kalkınma Bankası’nın müdürü olacak kişinin önce örgütlerden onay alması gerektiğini hep birlikte gördük. Örgüt başkanlarını yemeğe götüreceksin, örgüt başkanları da müdür olmana razı olacak. Var mı böyle bir şey? Resmen bu ülkeyi örgütler yönetiyor. Özellikle bu son dönemde UBP hükümeti, UBP’li örgütleri resmen yüzsüz etti. Bütün örgütler üzerine alınmasın ama bu bir gerçek. Yine de yarası olan gocunsun.!
Alın size bir konu daha... UBP Gaziköy Örgüt Başkanı Mustafa Topkayalı; belki de örgüt başkanları içerisinde en şanslısı. Topkayalı önce kızını işe aldırdı, sonra oğlunu okula müdür yaptırdı, şimdi de gelinini hademe aldırdı. Olacak iş mi bu? Bütün Gaziköy kaynıyormuş. 'Örgüt başkanının bu kadar çok yetkisi mi olur?' diye dert yanıyorlar. Oysa; örgüt başkanları siyasi partilerin can damarı görünümünde. Bugün bunları UBP yapıyor, ama sanmayın ki diğer partilerin de UBP’den kalır tarafı var.? Geçmiş hükümet döneminde de, yani CTP’nin hükümette olduğu dönem yine örgüt başkanları aktör pozisyonunda idiler. Gaziköy’de yaşanan bu olay inanın ki; yine UBP’liler tarafından tepki duyuldu. İş bekleyen diğer UBP’liler işe alınmayınca ve bütün istihdamlar örgüt başkanının ailesine verilince cıngar çıkaran UBP’liler oldu. Farkında iseniz artık UBP dışındaki vatandaşlarımız bu konuda seslerini çıkarmıyorlar. UBP’nin UBP’liyi işe almasını normal karşılıyorlar.