İnşaat Müteahhitler Birliği’nin akıbeti ne olacak diye çok merak ediyoruz.? Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer yaklaşık 2 aydan beridir kayıp. Alacak verecek meselelerinden dolayı Güney Kıbrıs’a geçti ve bir türlü gelemiyor. Ne zaman geleceği ise meçhul.!
Edindiğimiz bilgilere göre; Müteahhitler Birliği yönetim kurulunda olan bazı kişiler sürekli olarak Gürcafer ile telefon trafiği yaşıyor. Gürcafer onlara geliyorum diyerek oyalıyor. Artık onların da canına tak etti. Yönetim kurulu bir türlü toplanamıyor. Altı kişilik yönetim kurulunda zaman zaman iki kişi toplanıyor, o da bir fayda sağlamıyor. Biz bunların yaşanacağını yine bu sütunlarda daha önceden yazmıştık. Genel kurul döneminde Cafer Gürcafer’in adaylığını açıkladığı zaman biz Müteahhitleri uyarmıştık. Uyarılarımızı dikkate alan olmamıştı. Aksine bizim diğer aday Gürsel Uzun’a destek verdiğimizi sanmışlardı. Oysa; bütün mesele Gürcafer’deki sorunlardı. Cafer Gürcafer CTP döneminde yıldızı parlayan işadamlarımızdan biri idi. O CTP’li bilindiği için UBP dönemindeona rahat verdirmeyeceklerini tahmin etmiştik. Nitekim de öyle oldu. Gürcafer UBP hükümetinin baskılarına fazla dayanamadı. Haklı veya haksız çareyi güneye kaçmakla buldu. Peki ama Müteahhitler Birliği ne olacak?
Edindiğimiz bilgilere göre; Birliğin 350 bin sterlin Kooperatif Merkez Bankası’na borcu var. Birliğin yönetimi bu hali ile birliği kurtaramaz. Bize göre; en kısa zamanda olağanüstü genel kurula gitmeleri gerekiyor. Geçmişte saygın bir birlik olarak konuşulan Müteahhitler Birliği bu şekilde giderse saygınlığını kaybedecek. Borç batağında olan ve birliğin genel başkanı iki aydan beridir ülkede yoksa ve ülkeye de cesaret edip gelemiyorsa, birileri bu birliği kurtarmak için çaba sarf etmelidir. Birliğin asbaşkanı olağanüstü genel kurul için yönetimi toplamalıdır. Zaten memlekette inşaat mağduru çok, bir de Müteahhitler Birliği güvenini yitirirse bundan Müteahhitler de payını alacaklar. Dileğimiz en erken bir tarihte olağanüstü genel kurula gidilsin.
FAİZ YASASI İLE İLGİLİ TÜRKİYE’DEN RAPOR GELDİ
Faiz yasası konusunda öyle sanıyoruz ki; önümüzdeki günlerde dananın kuyruğu kopacak. Türkiye’den gelen uzmanların inceledikleri faiz yasamızla ilgili Türkiye’den beklenen rapor geldi. Öncelikle şu müjdeyi vermek istiyoruz. Merkez Bankası ve Bankalar Birliği’nin hazırladıkları rapor ile Türkiye’deki uzmanların hazırlamış oldukları rapor örtüşmüyor. Türkiye’den gelen rapora göre; Torba yasası diye adlandırdıkları yasanın birden fazla olması yani iki yasa gerekebilir. Edindiğimiz bilgilere göre; dün Maliye Bakanı Ersin Tatar, Türkiye’den gelen rapor üzerinde uzmanları ile birlikte çalışma yaptı. Toplantıda çıkan sonuç yeni faiz yasasının biran önce çıkması gerektiğidir. Uzun lâfın kısası; faiz yasası ile ilgili rapor Bankalar Birliği ve Merkez Bankası yetkililerinin hoşuna gitmeyecek.
AKAR ÜNİVERSİTE MEZUNU VE İNGİLİZCE BİLİYOR
Dün Enformasyon Dairesi Müdürlüğü ile ilgili yazmış olduğumuz yazının gün boyunca yankılarını aldık. Bir gerçek var ki; bizim bu sayfada yazılanları başka hiçbir yerde okuyamazsınız. Zaten bu sayfanın özelliği de bu. Tamamen özel haberlerden oluşan bir sayfa o bakımdan çok okunuyor. Her neyse, Enformasyon dairesi müdürlüğü için dört ismin konuşulduğunu ve altı aydan beridir boş olan Enformasyon Dairesi Müdürlüğüne birinin atanamadığını yazmıştık. Müdür adayalar arasında saf UBP’li olan Erhan Akar’ın lise mezunu olduğunu ve ingilizce bilmediğini yazmıştık. Dış İşleri Bakanlığı’nda böyle biliniyordu. Bizde öyle konuşulduğu için öyle yazmıştık. Oysa; Erhan Akar üniversite mezunu, üstelik de çok iyi ingilizce biliyor. Biz Garga haber merkezi olarak özür dilemesini çok iyi biliyoruz. Erhan Akar’a yazık ettik, biz bunu düzeltiyoruz. Dışişleri Bakanlığı’nda bulunan bazı çalışanlar da artık bunu böyle bilsin. Onlar da arık onun için üniversite mezunu değil ve ingilizce bilmiyor demesinler.
MESAJI OLAN ALSIN
Sn. Gürcan ÖDER; Geçen geceki suskunluğun bana çok mesajlar verdi. Sanki zorla seni birileri getirtmiş gibi bir halin vardı. Biliyorum çok sıkıcı bir gece geçirdin, yüzünde pişmanlık vardı. Seni çok iyi anlıyorum onu kırmak istemedin ama gördüğün gibi sormuş olduğum soruya hiç haberi yokmuş gibi geçiştirmeye çalıştı. Sanki karşısında oturan aptalmış gibi davrandı. Oysa; ben iyi niyetli birisi olarak başkalarından duyduklarımı değil, ondan duyacaklarımı yazmak istemiştim. Söyle Allah aşkına sen benim yerimde olsaydın ne yapardın?
Sn. Mario; Öncelikle beni unuttuğunu hatırlatmak isterim. O kötü günlerinde beni arar benimle sohbet eder ve bir çok şeyi paylaşırdın. Gördüğüm kadarı ile o kötü günleri atlattın, artık bana da ihtiyacın kalmadı. Önemli değil, sen yeter ki iyi ol. Duyduğuma göre; Otel’de işlerin güzel gidiyor bazı bakanlarımızla haşır neşir oluyorsun. Dikkatli ol bazı çevreler sağda solda seni çekiştiriyorlar ve başka işler de çevirdiğini söylüyorlar. Kıymetli misafirlerine güzel kızlar ayarlıyormuşsun ona göre!
Sn. Bakanım; Bakanlar kurulu toplantısında o kişi ile yapmış olduğun telefon görüşmesi mercek altına alındı. Laf aramızda sizinde benim gibi telefonlarınız dinleniyor. Telefonda ne konuştuysanız hepsini biliyorlar. Bence telefonlarda artık daha dikkatli konuş. Yapmış olduğun o konuşma seni bakanlıktan da götürebilir. Garga söylemedi deme.!
Sn. Ahmet KAŞİF; Dün akşam Göçmenköy’deki dostlarınla güzel bir yemek yediniz. Afiyet bal şeker olsun. Umarım güzel konulara da değindiniz. Havadan sudan veya avdan da bahsettiniz herhalde.?
Sn.Ahmet BAĞZIBAĞLI; Metehan tesisleri kaç ay önce açıldı, ama esas açılması gereken çim saha bir türlü açılamadı. Metahan Spor Kulübü’nün çim sahası ne zaman bitecek.? Bir mahalleli olarak arada bir sahada koşmak isterdim. Biran önce bitirin de bizde sahamıza kavuşalım.
Sn.Mutlu ATASAYAN; Geçen gece senin yeğenin görevinden istifa etti diye benimle yüzyüze görüşmek istedi. Görüşmeye gittiğimde sanki telefonda onunla konuşmamışız gibi davrandı. Bunun ikiz kardeşi yok ya.? Bir insan ancak bu kadar değişebilir.! Oysa; doğruları onun ağzından öğrenmek istemiştim. Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Sn.Hüseyin TAZEOĞLU; Sen de emekli olmak için izinlerini kullanmaya başladınız. Duyduğuma göre; 107 gün izniniz var. 107 gün izni kullanıp emekli olacaksınız. Aralık ayında emeklilik geleneğine uyup da emekli olmak isteyenler kervanına siz de katıldınız. Neden hep Aralık ayı düşünülüyor diye hep merak ederim? Yoksa sizi de emeklilik ikramiyesi kesilmesin korkusu mu sardı?
Sn.Halit BAĞMAN; Kamu-Net’in başında olan birisi olarak devlet dairelerini USB alınacak olsa bile bunu sizin onaylamanız mı gerekiyor? Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na 200 bin TL değerindeki ihale şartnamesi değiştirildi diye çıngar koparmanıza ne gerek vardı? Bu yüzden istifa etmek sizce doğru mu? Eğer Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ndaki uzman kişiler çıkılacak olan ihaleye katkı koyamazlar ise orada ne işleri var? Kusura bakma ama bu konuda haksızsınız. Bu izniniz 5 Aralık’ta doluyor. Dediğiniz gibi istifanız 5 Aralık’tan sonra geçerli olacak mı?
Sn.Ali ÇETİN AMCAOĞLU; Geçen gece UBP örgütünde keyfiniz hayli gıcırdı. Allah muhabetinizi artırsın da Tirmen köyündeki su hala daha boşa akıyor. İnan benim vaktim olsa gidip o boruyu bir şekilde düzeltirdim. Dün yine telefon geldi ve Su Dairesi’nin duyarsız kaldığını yeniden söylediler. Ne yapacağımı bilemiyorum.
Sn.Ahmet ZENGİN; Şaka maka ama meclisin en parlak isimlerinden biri oluyorsunuz. Mecliste attığınız bardak meclisteki varlığınızı gösterdi. Dün bir de CTP Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu ile şaka ile karışık lâf dalaşına girmeniz bundan sonra sizden daha çok şeyler beklendiğinin işareti gibi idi. Ama Kalyoncu giderken size alacağınız olsun derken acaba ne demek istediğini henüz çözemedik.
Sn.Nazım ÇAVUŞOĞLU; Dün muaceret yasası ile ilgili Başbakanlık’ta saatlerce çalışma yaptınız. Sizin yapmış olduğunuz toplantıdan sonra muhalefetteki partilerin temsilcileri de muaceret yasasını incelediler. Öyle sanıyorum ki; bu yasa ile ilgili çok büyük tartışmalar çıkacak.