Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, devlet kanalında canlı yayına katılarak açıklamalarda bulundu…

Sayın Büyükelçi’nin açıklamalarına genel anlamda baktığımızda KKTC ile ilgili her konuya vakıf olduğunu ve yürütülen projelerin sekteye uğramadan devam etmesi için bizzat yakından takip ettiğini görebiliyoruz…

Sayın Feyzioğlu, bizim siyasi gündemimizde geri planlarda kalan ancak KKTC için hayati önem taşıyan projelerle ilgili kapsamlı bilgi verdi…

Öncelikle bir gözlemimi aktarmak istiyorum…

Görev süresinde henüz bir yılı yeni tamamlamış olmasına rağmen, Türkiye ve KKTC arasında yürütülen projelerin işleyişiyle ilgili olarak hassas bir tavır sergileyen Sayın Feyzioğlu’nun bu tavrı da halk tarafından büyük takdir topluyor…

Sayın Feyzioğlu her an KKTC’nin herhangi bir noktasında karşınıza çıkabiliyor…

Vatandaşla bir araya geldiğinde sorunlarını bizzat dinleyerek ve çözüm bulmak adına samimi ve gayretli bir çaba gösteren Feyzioğlu, kısa süre içerisinde vatandaşlar tarafından oldukça sevildi…

Kapısına geleni geri çevirmeyen ve insanların burada yaşadığı sıkıntıları dikkatli bir şekilde dinleyerek çözüme kavuşturan Büyükelçinin halkın sempatisini kazanması oldukça normal…

Aslında KKTC halkının uzun zamandır istediği ve özlediği yaklaşım buydu…

Sadece oy istemek veya siyasi çıkar uğruna ziyaret edilen vatandaşlar, sahte samimiyetten yeterince sıkılmışken, dertlerini gerçekten dinleyen birinin gelmesi, birilerinin kendilerini düşündüğü ve önemsediği hissini yeniden verdi…

Adanır uyardı: Kıbrıs'ta 7 şiddetinde deprem bekleniyor, neden konuşmuyoruz? Adanır uyardı: Kıbrıs'ta 7 şiddetinde deprem bekleniyor, neden konuşmuyoruz?

Halk tarafından özlenen samimiyet, içtenlik ve güven duygusu…

Sayın Feyzioğlu’nun BRT’deki canlı yayınını dinlediğinizde öne çıkan satır başlarının yıllardır konuşulan ama çözüme ulaşma noktasında biraz da siyaset kurumunun vurdumduymazlığına uğrayan “kronik” konular olduğunu görebiliyoruz…

Sayın Büyükelçi KKTC’de göreve başladıktan sonra neler mi oldu?

Senelerdir bitmeyen Ercan Havalimanı tamamlandı…

Yollarda yaşanan sıkıntılar teker teker çözülmeye başladı…

Türkiye’den gelen “Can Suyu”nun Mesarya Ovası ile buluşması için çalışmalar son sürat devam ediyor…

Üretimin artarak devam etmesi için çiftçi ve hayvancıya destekler veriliyor…

Ve en önemlisi Türkiye’de kablo ile elektrik gelmesi için yoğun ve hummalı çalışmalar sürüyor…

Tüm bu projelerin tamamlanmasıyla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kesin talimatı var…

Hatırlanacağı üzere senelerdir “Ha bitti ha bitiyor” diye bakanlarımız tarafından 2 ayda bir tarih verilen Ercan Havalimanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kesin talimatının ardından “Söz verilen tarihte” kullanıma sunuldu…

Sayın Erdoğan’ın net tavrının yanı sıra, Sayın Feyzioğlu’nun bu noktadaki emeği ve çabasını da göz ardı etmemek gerekiyor… 

Günün sonunda baktığımızda dev bir eser KKTC’ye gelen yolcuları karşılıyor…

Ve Sayın Büyükelçinin tüm yürütülen projelerle, özellikle kablo ile elektriğin KKTC’ye gelmesi konusunda oldukça hassas olduğunu biliyoruz…

Yılın neredeyse 320 günü güneşli olan bir ülkede güneş enerjisinden yararlanamamak çok ciddi bir kayıp…

Özellikle üretim yetersizliği nedeniyle dönüşümlü kesintiler yaşadığımız ve sinir krizleri geçirdiğimiz güzelim adamızda birkaç yıla kadar artık bunları konuşuyor olmayacağız…

Sayın Feyzioğlu’nun açıklamalarında önemli bir nokta daha vardı…

Özellikle bulunduğumuz coğrafyada “Türkiye’siz hiçbir oyun kurulamaz” diyen Feyzioğlu’nun bu söylemi ve harcadığı yoğun mesai oldukça önemli…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün yanında olduklarını her fırsatta dile getirmesi, BM toplantısında iki sene üst üste yaptığı “KKTC’yi tanıyın” çağrısı, KKTC’nin kalkınması ve gelişmesi için yukarıda bahsettiğim projelerin ve daha fazlasının istikrarlı bir şekilde devam etmesi ve Sayın Erdoğan’ın tüm bunları yakından takip ediyor olması, yaşadığımız coğrafyada geleceğimizin garantisidir…

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’ye yapılan bu yatırımlar ile daha güçlü ve ayakları üzerinde duran bir KKTC için tüm gayreti ortaya koymaktadır…

Türkiye KKTC için bu kadar büyük bir özveri ve çaba ortaya koyuyorken, bizim siyasilerimizin kurultay hesapları peşine düşmesi, siyasi skandallar ile gündeme gelmesi, koltuk kapmaca entrikaları ve siyasi gelecek kaygısı güden istihdamlar ile anılmaları her ne kadar bizi üzse de siyasi arenada yaşanan bu gelişmelerden artık vatandaş olarak “ciddi” anlamda sıkıldık…

Bireysel değil toplumsal kaygı güden siyasilere ihtiyacımız var…

Güven duymaya ihtiyacımız var…

Verilen sözlerin ötelenmesine değil, tutulmasına ihtiyacımız var…

Düzgün bürokrasiye ihtiyacımız var…

Bir devlet dairesine gittiğimizde “eşit hizmet” anlayışına ihtiyacımız var…

Ve en önemlisi “çözüm odaklı” zihniyete ihtiyacımız var…

“Gemisini yürütenin kaptan olduğu” bugünlerden elbet geçeceğiz…

Artık seçimleri ya da geçim derdini değil, geleceğimizi konuşmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor…

Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmelerin tam merkezinde olduğumuzu da unutmamalıyız…

Bir de unutmamamız gereken bir şey daha…

Zaman en kıymetli hazinedir…