Uzun bir süredir süren Lefkoşa Belediyesi ile çalışanlar arasındaki problemler, grev, biriken çöpler, hükümetin çözüm üretememesi derken en sonunda doğa ana isyan etti.
En acısı ise bazı tarafların çözüm üretmek yerine bu ortamı siyaset yaparak prim sağlama uğraşında olması. Halk perişan bir haldeyken, salgın hastalıkların boy göstermesi söz konusuyken sırf bu yaşananlar sayesinde oy toplama mantığı bizi hiçbir yere getirmeyecektir. Her zaman olduğu gibi kimileri hakkını ararken, kimileri günahlarını ört bas etmeye çalışıyor, kimileri çözüm üretme becerisinden yoksun bir şekilde ülke yönetmeye çalışırken, vatandaşlar ise sadece sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmenin derdinde çırpınıp duruyor.
70 gündür maaş alamadan yaşamlarını sürdürmeye çalışan belediye çalışanları, hayatlarını sürdürebilmek için mücadelelerini sürdürmeye çalışıyor, fakat doğal afetlerin daha fazla tetiklediği çevre kirliliği veya olası salgın hastalıklara karşı da vicdanlarıyla hareket ederek, grevden vazgeçmeden iş başı yaparak, herkese ders verir nitelikte davranış sergilemekteler. Belki bu kişilerin birçoğu bugün canla başla sel sularıyla mücadele edecek, çöpleri temizleyecek ve hasta olacaklar. Peki yarın eczaneye gidip ilaç alacak paraları olmadığında devlet yardım edecek mi?. Hiç sanmıyorum.
Tüm vatandaşların korkuyla takip ettiği bu gelişmeler yaşanırken, Güzelyurt’ta T.C.’den gelen bir bakanın açılışını yaptığı spor kompleksi kimin umrunda?. Merak ediyorum acaba sayın BAKAN’a Lefkoşa’da bir tur attırmışlarmıdır?. Yoksa Güzelyurt’tan Girne’de 5 yıldızlı bir otelde öğle yemeğine ardına da dağ yolundan havaalanına mı götürdüler?. Başbakan Erdoğan geleceğinde hükümetin yaptırdığı temizliği kimse unutamaz. Peki halkın sağlığı, hayatı söz konusu olduğunda bir çözüm üretmek, gerekirse cumhurbaşkanı tarafından olağanüstü hal ilan edilip acil önlemler alınması bu kadar zor mu?. Eğer zor ise demek ki bu kadar ümit besleyerek bu partiyi tek başına iktidara taşıyan seçmenler, iktidar partisi için en ufak bir değer ifade etmiyor!!!