Barbarlık Müzesi Bahçesi’nde açılan büst önünde bugün sabah saat 10.00’da yer alan törene; Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Lefkoşa Merkez Komutanı Piyade Albay Hakan Çınar, muharip derneklerden temsilciler, askeri erkan ve şehit yakınları katıldı.
Protokol sırasına göre anıta çelenklerin konulduğu törende, saygı duruşu, saygı atışı yapıldı, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar çekildi.
Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan ve KTBK’ den Piyade Teğmen Ahmet Salih Sağlam birer konuşma yaptı, Şehit Ertuğrul İlkokulu’ndan bir öğrenci şiir okudu.
Sağlam
Törende günün anlam ve önemini belirten ilk konuşmayı yapan KTBK’den Piyade Teğmen Ahmet Salih Sağlam, 60 yıl önce ENOSİS hayaliyle yaşayan Rum-Yunan ikilisinin bu hayalini gerçekleştirmek için Akritas planını uygulamaya başlayarak, masum insanları katletmeye başladıklarını söyledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması süreci ve Akritas planı kapsamında 21 Aralık 1963’te başlayan saldırılara değinen Sağlam, Rumların ENOSİS’i gerçekleştirmek maksadıyla, adanın her tarafında Türklere saldırılara başladığını, Tahtakale’de, Küçükkaymaklı’da, Kumsal’da savunmasız Türklerin şehit edildiklerini anlattı.
“Banyo küvetinde anne ve çocuklar katledilmiş, Ayvasıl köyündeki Türkler toplu mezarlara gömülmüştür” diyen Sağlam, 103 köyün işgal edilip, yakılıp yıkıldığını, yağmalandığını, yüzlerce insanın şehit edilerek, 50 bin Kıbrıslı Türk'ün göç etmeye zorlandığını anımsattı.
Yaşanan diğer katliamlara dikkat çeken Sağlam, 1974’e kadar adadaki Türk varlığını korumak adına tüm imkansızlıklara, yokluklara ve verilen yüzlerce şehide rağmen Kıbrıslı Türk Mücahit ve Mücahidelerin örnek bir direniş ve dayanışma sergilediğini kaydetti.
Sağlam, “Mukavemet ateşini hiçbir zaman söndürmeyen Kıbrıs Türkü, Rumların 11 yıllık baskı, zulüm ve katliamlarına karşı canlarını hiçe sayarak kahramanca direnmiş ve 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile özgürlüğe kavuşmanın sevincini yaşamıştır” dedi.
Bugün ülkede özgürce yaşanıyorsa şehitlerin sayesinde olduğunu vurgulayan Sağlam, geçmişi unutmamanın ve unutturmamanın önemine işaret etti.
Sağlam, “Ne toprağımızdan, ne özgürlüğümüzden, ne de bayrağımızdan asla vazgeçmeyeceğiz…Kahraman şehitlerimiz aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.
Benan
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan da, konuşmasına 24 Aralık 1963’te Kumsal Mahallesi’nde yaşananları anlatarak başladı.
21 Aralık 1963 tarihinde Akritas planını hayata geçirmeyi amaçlayan Rumların Türklere karşı başlattığı ve tarihe “Kanlı Noel” adıyla geçen saldırıda adanın her tarafında çok sayıda şehit verildiğine işaret eden Benan, 24 Aralık gecesi Kumsal Mahallesi, eski adı İrfan Bey Sokak olan Mürvvet İlhan Sokak’taki 2 numaralı evde yaşananların en acımasız saldırı olarak akıllara kazındığını vurguladı.
Kumsal baskınında üçü çocuk, 11 kişinin şehit edildiğini anımsatan Benan, gelecek nesillerin sağlam adımlarla ileriye yürümesi için o yaşanan günlerin anılmasının çok önemli olduğunu vurguladı.
Benan, mukavemet ateşini hiçbir zaman söndürmeyen Kıbrıs Türklerinin Rumların on bir yıllık baskı, zulüm ve katliamlarına karşı canlarını hiçe sayarak kahramanca direnerek, 20 Temmuz 1974 günü Barış Harekatı ile özgürlüğüne kavuşmanın sevincini yaşadığını kaydetti.
Benan konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün özgür bir ülkede yaşıyorsak hala Kıbrıs Türkü bu adada varsa ve çocuklarımız için gelecek günleri düşünebiliyorsak bunu kahraman şehitlerimiz, gazilerimiz ve ana vatan Türkiye sayesinde olduğu bilinci içerisindeyiz.”
Benan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile bütün şehitleri rahmetle, gazileri de minnetle andığını, hatıraları önünde saygıyla eğildiklerini kaydetti.
Tatar
Törende son konuşmayı yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 60 yıl önce dünya tarihinde az rastlanır bir barbarlık yaşandığına dikkat çekerek, 60 yıl önce Kumsal şehitleri arasında Binbaşı İlhan’ın ilk eşi Mürüvvet İlhan ile çocukları Kutsi, Murat ve Hakan’ın barbarca katledilirken esas amaçlananın Kıbrıs Türk halkını temizleyerek, Akritas planı çerçevesinde adayı Yunanistan’a başlamak olduğunu kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının mukavemetçi ruhuyla, ana vatan Türkiye’nin desteği, TMT önderliği ve liderliğinde ülkede 1571’lerden bu yana mücadelesini sürdürerek, barbarlığa boyun eğmeyerek yıkılmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkının uluslararası müktesep hak ve özden gelen haklarıyla adadaki mücadelesini sürdürdüğünü anlattı.
Kıbrıslı Türklerin haklı davasında verdiği mücadeleye dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tarar, kuruluş anlaşmalarına bağlı olarak eşit statüde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı olan Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkının olduğu gerekçesiyle bütün bu şiddete karşı dimdik ayakta durarak, varlığını egemenlik temelinde sürdürmenin mücadelesini verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkına 11 yıl süren acımasız saldırılara, o zaman adada garantör ülke olan İngiltere’nin, Birleşmiş Milletler gibi yaşananlara seyirci kaldığını vurgulayarak, “Ne mutlu bize ki 20 Temmuz 1974’te ana vatan Türkiye ve Mehmetçik adaya ayak basarak şu anda KKTC’nin oluşmasına ve kurumsal yapısına büyük hizmetler vermiştir” dedi.
Bu tür anma törenlerinde, ülkede yaşananları, ödenen bedelleri, saldırıları anlatmak unutturmamak gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:
“Biz Kıbrıs Türk halkı olarak bu adanın gerçek sahiplerinden iki halkın bir tanesi olarak egemenlik temelinde mücadelemizi sürdürmenin bahtiyarlığı içindeyiz.”
“Canlarını vatanı uğrunda feda eden şehitlerimizi yad etmek, anmak, onları hiçbir zaman unutmamak, unutturmamak için bütün bu törenleri yapıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bir anlaşma olacaksa mutlak suretle KKTC Devleti'nin anlaşmanın bir parçası olacağını, KKTC’nin ilelebet yaşaması için Türkiye ile yeni siyasetin, Kıbrıs’ta iki halkın yan yana barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için yapılan önerilerin dikkatle gözden geçirilmesi çağrısı yaptı.
“Kıbrıs Türk halkı egemen bir halktır” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm şehitleri rahmetle anarak, gazilere şükranlarını sundu.
Konuşmaların ardından tören müzenin gezilmesiyle son buldu.