Kathimerini gazetesine röportaj veren Kombos, tüm Kıbrıslılar için en faydalı olan şeyin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin belirlediği çerçevede, üzerinde uzlaşıya varılmış bir çözüm olacağını öne sürdü.
Habere göre Kombos, Kıbrıs Türk tarafında iki devletli çözümle AB üyesi olunacağına dair “sahte bir hissiyat” bulunduğunu belirtti ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye’nin iki devletli çözüm tezinin, Kıbrıslı Türkler aleyhinde olduğunu ileri sürerek, iki devletli çözümün, sıradan dünya düzeninde ciddi etkileri olacağını savundu.
Kombos, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorununun çözümü için gösterdiği çabanın sona ermediğini ve artık referans noktasının BM Genel Kurulu olduğunu da söyledi.
Diyalog kurulmasını ısrarla reddeden tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu öne süren Kombos, "Türk tarafının bu tutumu için mazeret bulunmadığı" iddiasında bulundu.
Röportajında, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu hafta yapılacak gayrı resmi AB Dışişleri Konseyi toplantısına davet edilmesini de değerlendiren Kombos, Rum Yönetimi’nin, BM’nin Kıbrıs sorunu müzakerelerinin yeniden başlaması için gösterdiği çabayı göz önünde bulundurduğunu söyledi.
Habere göre Kombos, mevcut konjonktürün, zamanlamanın, Kıbrıs sorunu müzakerelerinin yeniden başlaması için gösterilen çabaların ve Guterres’in Ağustos ayı içerisinde üçlü görüşme yapılması için aldığı inisiyatifin ardından, "Rum tarafının Fidan’ın bu toplantıya katılmasına rıza göstermek durumunda kaldığını" kaydetti.
Kombos, “AB’nin ‘konuğun isteklerini karşılayabilecek esnekliği’ göstermemesi koşuluyla Fidan’ın bu toplantıya davet edilmesine rıza gösterdiklerini de belirtti.
Toplantının gündeminde, AB-Türkiye ilişkileri, Kıbrıs sorunu ve ortak ilgi alanındaki konuların bulunduğunu belirten Kombos, "Türkiye’nin müzakerelere olumlu yaklaşım sergilemesi ve Rum Yönetimi ile AB karşısındaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği" yönündeki AB tezlerinin bu toplantıda teyit edilmesini beklediklerini kaydetti.
Habere göre Kombos, KKTC’deki Rum mallarının ticareti konusunda kendi hukuk sistemlerinin öngördüğünün uygulanması yönünde siyasi iradeleri bulunduğunu ve bu konuda asla müsamaha gösterilmeyeceğini söyledi.
Bu konuya Kıbrıs sorununun çözülmesiyle yanıt verilebileceğini savunan Kombos,; ancak artık plan haline gelen bu stratejiye de seyirci kalmayacaklarını kaydetti.
Kombos, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Colin Stewart ile ilişkilere dair bir soru üzerine ise, Güney Kbırıs’ın UNFICYP ile sıkı ilişkiler içerisinde olduğunu belirtti ve son dönemde bazı konularda anlaşmazlığa düşülse de, bunların diyalog çerçevesinde çözülmeye çalışıldığını söyledi.