Alpargün Apartmanı'nın 6 Şubat'taki ilk depremde yıkılmasıyla ilgili davanın 27 Eylül'deki karar duruşmasında "olası kastla birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık müteahhit Hasan Alpargün'e verilen hükmün 82 sayfalık gerekçeli kararı Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince yazıldı.
Kararda, sanık savunması, tanık beyanları, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporları, olay yeri inceleme tutanağı, binaya ait belgeler, kurum ve kuruluşların yazıları, tüm dosya kapsamı, bilgi ve belgelere yer verildi.
Bilirkişi raporuna göre, Alpargün Apartmanı'nın yıkılmasında zeminden kaynaklanan bir neden bulunmadığı ancak binadan alınan beton ve çelik numunelerinin "1975 Deprem Yönetmeliği" hükümlerini karşılamadığı belirtilen kararda, "Kusurlu imalattan yapı müteahhidi ve teknik uygulama sorumlusu Hasan Alpargün ve ilgili belediye görevlilerinin sorumluluğu olduğu kanaatine varılmıştır." ifadesi kullanıldı.
Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan 6 kişilik heyetin hazırladığı 46 sayfalık ikinci bilirkişi raporuna da yer verilen kararda, "Bazı kolonlarda yeteri kadar demir kullanılmadığı, kolonların minimum donatı şartını sağlamadığı, statik projede yer alan verilere göre kimi kolonların da katlarda farklılık gösterdiği ve üst katlara doğru küçüldüğü, perde uçlarında ise demir bulunmadığı tespit edilmiştir." değerlendirmesi paylaşıldı.
Alpargün'ün apartmanda birden fazla sorumluluğu olduğu belirtildi
Kararda, statik proje müellifi de olan inşaat mühendisi ve müteahhit sanığın yaptığı binada statik proje içeriği, temel donatı alanı, kolon boyutları, kolon ve kiriş donatı alanı ile donatı detaylandırmasının yetersizliği anlatıldı.
Binada malzeme kalitesi yetersizliği nedeniyle Hasan Alpargün'ün sorumlu olduğu vurgulanan kararda, şu tespitler yer aldı:
"Konya Teknik Üniversitesi heyetinin raporunda belirtildiği üzere göçmenin planlanandan daha düşük şiddette bir depremde meydana gelmesi, sanığın statik proje müellifi, yapım müteahhidi ve fenni mesul olarak birden fazla sorumluluğunun bulunması ve sanığın inşaat mühendisi olması göz önüne alındığında statik projenin yetersizliğinin, uygulama safhasındaki projeye aykırılıklarının, kolonun plandan yaklaşık 100-150 santimetre fark olacak şekilde imalinin, yapım aşamasında donatı detaylandırma ve malzeme kalitesi yetersizliğinin olası deprem durumunda yıkıma sebep olacağını, yıkım sonucunda ölümlerin olacağını, binanın yıkımını ve meydana gelen ölümleri istememekle beraber neticenin meydana gelmesinin muhtemel olduğunu bildiği, duruma kayıtsız kaldığı, fenni mesul olması göz önüne alındığında imalin denetim yükümünün de kendisinde olması nedeniyle gerekli önlemleri veya gerektiği takdirde yeniden imali gerçekleştirmediği, muhtemel neticeyi kabullendiği tespit edilmiştir."
Hasan Alpargün'ün neticeyi öngörmesine rağmen "becerisine, şansına, tecrübesine ya da başka bir etkene güvendiği" değerlendirmesi yapılan kararda, şunlar kaydedildi:
"Sanığın neticenin meydana gelmeyeceğine inanarak, gerektiğinde muhtemel neticenin gerçekleşmemesi için gerekli önlemleri de almak suretiyle hareketini sürdürme durumunun değil, aksine neticenin meydana gelmesinin muhtemel olduğunu inşaat mühendisi olması nedeniyle bilmesine rağmen duruma statik proje müellifi, yapı müteahhidi ve denetim kontrol makamı olan fenni mesul olarak kayıtsız kalıp hareketini sürdürmek suretiyle muhtemel neticeyi kabullendiği, sanığın inşaat mühendisi olması nedeniyle muhtemel yıkımla oluşacak ölümlerin olacağı neticesini bilmesinin olağan olduğu, buna rağmen 'olursa olsun' diyerek hareketine devam ettiği anlaşılarak söz konusu davada sanığın olası kastla hareket ettiği kabul edilmiştir. Bu durumda sanığın 62 kez müebbet ve 865 yıl hapisle cezalandırılmasına, sanığın depremden hemen sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) kaçıp yakalanması, yargılama sürecinde işlediği suça yönelik pişmanlık göstermemesi nedeniyle hakkında TCK'nin 62. Maddesi'ndeki 'iyi hal' indiriminin de uygulanmasına yer olmadığına oy çokluğuyla karar verilmiştir."
Deprem günü KKTC'ye gittiği belirlenmişti
Adana'da depremde yıkılan Alpargün Apartmanı ile ilgili soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Hasan Alpargün'ün 6 Şubat 2023'te KKTC'ye gittiği belirlenmişti. Çalışmalar sonucunda Lefkoşa Emniyet Müdürlüğüne teslim olan Alpargün, Adana'ya getirilmiş ve 13 Şubat 2023'te tutuklanmıştı.
Alpargün'ün 990 bin dolar, 890 bin avro ve 500 bin Türk lirasını Türkiye'den KKTC'ye transfer etmeye çalıştığı ve Lefkoşa'da daire satın almak için girişimde bulunduğu öne sürülmüştü.
Tutuklu müteahhit Hasan Alpargün, savcılık ifadesinde, "Önceden planlanan bir program dahilinde 6 Şubat'ta aile dostlarımızı ziyaret amaçlı oğlumla KKTC'ye gittik. 3 gün sonra söz konusu apartmanın yıkıldığını öğrendim. Oğlumu olayları öğrenmesi için hemen Türkiye'ye gönderdim. Kesinlikle kaçmak gibi bir niyetim yoktu." beyanında bulunmuştu.
Hakkında dava açılan Alpargün, Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince 27 Eylül'deki karar duruşmasında "olası kastla birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.