Güney Kıbrıs’ta yaşanmakta olan mali kriz, Avrupa’nın da gündemi oldu...
Özellikle İngiliz basını, banka mevduatlarından yüzde 6.7 ile yüzde 10 arasında vergi kesintisi yapılmasının, çok sayıda İngiliz vatandaşını da mağdur edeceğini bildirdi...
Daily Mail gazetesi, güneyde yaşayan 60 bin kadar İngiliz’in, Rum bankalarında 170 milyon Euro dolayında mevduatının olduğunu yazdı...
Küçümsenmeyecek bir rakam...
Peki neden Güney Kıbrıs bankaları?..
İngilizler, kârlı işlere çok meraklıdır...
Güneydeki faizleri yüksek buldukları için, İngiltere’deki paralarını buraya aktararak ‘daha çok getiri’ elde edeceklerini hesapladılar...
Ama bu hesap tutmadı...
Daha yüksek faiz elde edemedikleri gibi, ana paranın bir kısmını da kaybedecekler...
İngilizleri bırakıp, kendimize bakalım...
Güney Kıbrıs’ın yaşamakta olduğu kriz bizim tarafta pek umursanmadı...
Ne hükümet kanadı, ne de muhalefet, konuyu gündeme almadı...
Ekonomik kuruluşlar da seyirci pozisyonunda kaldı...
Tüm konularda olduğu gibi, bu konuda sadece kişisel yorumlar yapıldı...
Bazıları “Rum’dan bize ne?” diyebilir...
Hatta daha ileri giderek, şövenizim yaparak “daha beter olsunlar” diyebilir...
Ama bu tür yaklaşımlar doğru değildir...
Aynı adayı paylaşan insanlar olarak, Rum tarafının neden bu durumlara düştüğünü irdelemekte ve önlem almakta fayda vardır...
Kuzeydeki mali durumun, tanınmamışlıktan kaynaklanan gerekçelerle ‘iyi görünmesi’ de bizleri aldatmamalıdır...
Hatta bizdeki durumun ‘gerçekte’, güneyden çok daha kötü olduğu unutulmamalıdır...
Yaklaşık 1.5 milyar Euro olan kamu borçlarının nasıl ve ne şekilde ödeneceğini hiç kimse bilmiyor...
Bilinen tek şey, kamu bankalarına olan borç faizlerinden ‘bir kısmının’ ödenebilmesi için Türkiye’nin yılda 100 milyon TL ek yardım kararı almasıdır...
Ama bu miktar, borç faizlerinin sadece bir kısmının ödenmesi içindir...
Geri kalan kısmı ve ana borçtan eksilme sözkonusu değildir...
Geçmiş yıllarda hiçbir hesap, kitap yapmadan Bakanlar Kurulu kararlarıyla Kıbrıs Türk Hava Yolları, Elektrik Kurumu ve Sosyal Sigortalara verilen banka kredilerinin herhangi bir karşılığı yoktur...
Öyleyse, güneydekine benzer bir fırtınaya yakalanmamak için kuzeyde çok ciddi kararların alınması kaçınılmazdır...
Ve güneyden umudu kesen yatırımcıları kuzeye çekebilmek için cazip ve inandırıcı projeler yürürlüğe konmalıdır...