Alithia gazetesinin haberine göre Yeorgiu, bir yasa tasarısının değil, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Aleksis Vafiadis’e yönelik Meclis’te yöneltilmiş bir sorunun söz konusu olduğunu; kendisinin de, bu konuyla ilgili denetim yapılması ve Rum Yönetimi’nin bu konuya kayıtsız kalmaması gerektiğini dile getirdiğini söyledi.
Habere göre Yeorgiu, taksi sürücülerinin geçiş kapılarından özel araç gibi geçtiklerini, fakat ticari taksicilik ve yolcu taşımacılığı yaptıklarını kaydederken, olaya şahit olan bir kişinin de yaz aylarında, taksicilerin plakadaki “T” harfinin üzerini kapattıklarına dair şikayette bulunduğunu belirtti.
Yeorgiu, bu taksilerin havalimanından yolcu alıp götürmenin dışında, otellerden gezi turları düzenlemeye başladıklarını; kendisinin bir gün Protara bölgesindeki bir oteldeyken Kıbrıs Türk plakalı araçların gelip gittiğini gördüğünü ve turistlere bu konuyla ilgili soru sorduğunda, gezi turu düzenledikleri yanıtını aldığını iddia etti.
Habere göre Yeorgiu, “yasadışı taksi sürücülerinin”, turistler için özel program da çıkardıklarını ve turistleri Platres’e, Limasol’a ve KKTC’ye götürerek ucuz alışveriş yapmalarını sağladıklarını öne sürdü ve devletin buna göz yumduğunu savundu.
Kıbrıslı Türk taksicilerin araçlarına binen kişilerin güvende olmadığını da öne süren Yeorgiu, KKTC’den gelen bir taksi veya otobüsün örneğin Limasol’da kaza yapması ve bu kazada yaralılar/ölüm olması halinde ne olacağı sorusunu yöneltti.
Yeorgiu, araç sigortası olmasına rağmen, turistlerin vereceği ifade sonrasında bu kişilerin müşteri olduğunun ortaya çıkacağını ve herhangi bir tazminat ödenmesinin söz konusu olmayacağını ifade etti.
Haberde, Vafiadis’in de, yolcu taşımacılığını yalnızca Güney Kıbrıs’taki yetkili makamlardan alınmış “T” iznine ve taksi şoförlüğü mesleki eğitim sertifikasına sahip kişilerin yapmasına izin verildiğini söylediği kaydedildi.