Dış ülkelerin birinde görev yapan bir ağabeyimiz…

O da eskinin devrimci solcularından; sonradan bayağı aşırı milliyetçi…

Herkese milliyetçilik dersi veren biri…

Ayrıca sonradan gelme ya da sonradan olma “milliyetçiliğini” kanıtlamak için benim gibi vatan hainlerine sanal ortamda “ağzının payını” da veren biri!

Maşaallah!

-*-*-

Efendim, devletimiz bu arkadaşın emekli olmadan önce çalıştığı yabancı ülkeye hasta gönderiyordu…

Haliyle hastaların ilaç ihtiyacı da olduğunda, devletimiz ödüyordu…

-*-*-

Devlet, bu ödemeyi yaparken, yasak olmasına rağmen, parayı bu arkadaşın şahsi hesabına aktarıyordu…

Oradan bizim devlet görevlisi kendi banka kartı ile ödemeyi yapıyordu…

Tabii ki bundan üç TL de olsa, 300 TL de olsa, örneğin “puan” kazanma gibi bir çıkarı oluyordu ki tümü, devlet olmanın kurallarına, KKTC yasalarına aykırıydı…

-*-*-

Derken, devletimizin görevlisinin kendi kartı ile ödeme yaptığı yabancı ülkedeki eczanelerden biri diyor ki, “KKTC Devleti’nin bana yaklaşık 50 bin TL borcu var”…

Eski bir hikayedir bu; yeni olmadı…

Ama “bazı saldırgan milliyetçilerin” neden saldırgan olduklarını anlatması açısından yazıyorum…

-*-*-

Neyse eczanenin talebi KKTC’nin resmi kurumları, ilgili makamları, gerekli kuruluşları tarafından inceleniyor; “doğru, borcumuz var” deniyor…

Peki para nerede?

Bizim aşırı milliyetçilik dersi meraklısı arkadaşın hesabında!

Uh anam anam!

50 bin TL kadar bir para!

-*-*-

İlgili devlet görevlisi, emekli olacağı veya olduğu dönemde, bu borcu gelip KKTC’deki mahkeme huzurunda “kabul” ediyor…

“Ödeyeceğim” diyor.

Haliyle bu noktada yaklaşık 50 bin TL’lik borç, “kamu alacağı” denen pozisyona yükleniyor…

-*-*-

Derken, bizim aşırı milliyetçi ve herkese de milliyetçilik dersi verme meraklısı bu ağabey, bir mali müşavire başvuruyor… Bu mali müşavir üç aşağıya, beş yukarıya hesaplar yapıyor; bizim devletin emekli görevlisine diyor ki, “… abi sen borçlu değil, tam tersine alacaklısın, devleti dava edelim”…

Ve KKTC Devleti, yurt dışında bir yerde dava ediliyor.

Milliyetçi ya!

-*-*-

Derken, görevlilerimiz gidiyor, şahit olarak dinleniyor.

Onların da masrafları oluyor…

Ama mesele değil, çünkü “şu haindir, bu haindir, o haindir” diye whatsap grubundan paylaşım yapıp, “üç beş emekli general ve diplomatın aferinini almak”, kahraman olmaktır bunlar için!

-*-*-

Şu anda yabancı ülkedeki mahkeme, karar aşamasında…

Bekleniyor…

KKTC suçlu bulunursa, devlet görevlisine daha para da ödenecek!

Helal olsun tabii ki!

Milliyetçidir, sonradan olsa da ve hakkıdır!

-*-*-

Bu arada, ilgili devlet görevlisinin KKTC’ye gelmeye “korktuğu” söyleniyor…

Ama baş milliyetçi ha!

Genellikle hep korkak mı olur bu cinsler, o da ayrı bir araştırma konusu, başka gün yazarız!

-*-*-

Bu arada dava olayları sırasında bir arsa satmak istemiş, satamamış…

Çünkü “kamu alacağı” söz konusu ya…

“Borcumu kapatıyorum” demiş, kapatmak için de uğraşıyormuş, belki de kapatmıştır, bilemem ama önceden solcu, sonradan gronkçu olmak, sanırım buymuş!

-*-*-

“Efendim, adam pratik davranmış, yıllarca da eczaneleri ödemiş” mi diyeceksiniz?

Olabilir!

Ama adam şirket temsilcisi değil ki, devlet temsilcisi!

Ve kazanç elde edemez!

Yasadışı iş yapamaz!

Yapmış mı?

Yapmış!

Yasadışı kazanç elde etmiş mi?

Devletimizin ilgili denetleme kurumunun raporuna göre, “evet” etmiş…

Hatta devlet de dava etmiş!

Ama sıkıntı yok çünkü “herkesi de vatan haini ilan etmeyi hiç bırakmamış!”

-*-*-

Diyeceğim o ki, bu arkadaş ve bunun gibi daha niceleri var…

Canlarım benim; bu arkadaş bir yana; bu ülkede Türk Bayrağı yakıp, şu anda Türk milliyetçiliğinde Battal Gazi rolüyle ne filmler çevirenler var, bilemezsiniz!

-*-*-

Bazen bu ve bunlar gibileri gördüğüm zaman; ülkedeki gerçek solun aslında aciz ve zavallı olduğunu düşünürüm hep.

Çünkü, bu ve bunlar gibiler, o solun içinden çıktığı halde, solcularımızın bir teki bile sesini çıkarmıyor…

Evet, bir teki bile…

-*-*-

Kıbrıs sorununun çözümünü istediğimiz için bizler hainiz…

Suçumuz, onlardan farklı çözümü savunmak…

Çözüm istediğimiz için ve bu çözüm düşüncemiz de onlardan farklıdır diye sanal ortamda, bir gecede hepimizin yok edilmesi gerektiğini yazanların mesajlarına “beğeni” atan bu yalakalar; ne yazık ki hala milliyetçilerin de baştacıdır…

-*-*-

Kısacası, ülkeyi çalabilirsin; sorun yok!

Zimmetine para geçirebilirsin, yine sorun yok!

Yasadışı olduğu halde, kendi kredi kartınla, devletin ödemelerini yapıp, en iyi ihtimalle puan kazanıyorsan yine sıkıntı yok!

Türk Bayrağı yakmış olsan bile, şu anda dönmüşsen ve sürekli bağırıyorsan, tamamsın!

Ama “Kıbrıs sorunu çözülmelidir; çözümün şekli de üniter veya federasyon olmalıdır” dersen; hainsin!

-*-*-

Kısacası, KKTC gerçeği şudur: Devleti soy, zimmetine para geçir, hırsız ol tamamsın… Ama sakın Kıbrıs sorununun çözümünü isteme; hırsızlar ve dönekler seni anında hain ilan eder!

Kimlerle birlikte üstelik biliyor musunuz?

Ne idüğü belirsizlerle birlikte!

-*-*-

Evet, ne idüğü belirsiz bir yığın “troll”…

Sonsuza dek çok yaşasın devletimiz efendim!