Komite Başkanı Yasemi Öztürk, Meclis Araştırma Komitesinin raporunu okudu. Raporu madde madde okuyan Öztürk, Komitenin, 1995 yılında meydana gelen Beşparmak Dağları yangınından sonra günümüze kadar meydana gelen yangınları değerlendirdiğinde, alınan önlemlerin arttırılması ve herhangi bir ihmale fırsat vermemek için ivedilikle bir “Yangın Protokolü”nün hazırlanarak, hayata geçirilmesi gerektiğini tespit ettiğini kaydetti.
Komitenin, orman yangınlarında birinci derecede sorumluluğu bulunan Orman Dairesinin teşkilat kadrolarında iyileştirme yapılması ve TC Orman Genel Müdürlüğü ile yapılan protokollerin devam ettirilerek orman yangınları ile ilgili personel eğitimlerinin sürekliliğinin sağlanmasını tavsiye ettiğini belirten Öztürk, cezaların da revize edilmesi gerektiğini ve her an yangın çıkabilecek durumda olunmasından dolayı da tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Konunun değerlendirilmesi için raporu Genel Kurula salık veren Komite Başkanı Yasemin Öztürk, çevre bilincinin önemine de dikkat çekerek, sivil toplum örgütlerinin de yangına neden olabilecek etkenler konusunda sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.
Öztürk, Raporun hazırlanmasına katkı koyan milletvekillerine teşekkür etti.
ÇAĞATAY
HP Milletvekili Erek Çağatay da konuşmasında, komite çalışmalarında elde edilen bilgileri aktardı.
Adada çıkan yangınların maddi ve manevi zararlarını anlatan Çağatay, yangınlarda hızlı müdahale edilmediği sürece yangının boyutunun değiştiğinin görüldüğünü kaydetti.
KKTC’deki ormanlık alanlardaki bir bölümünün yaşam alanlarına yakın olduğunu ve yeşilin ve ormanın değerinin de yeterince bilinmediğini dile getiren Çağatay, 1995 yangınında felaketin büyümesinin nedenin de çok başlılık olduğunun uzmanlar tarafından kendilerine aktarıldığını belirtti.
Yanan ağaçların yerine çok daha fazla fidan dikmek gerektiği ve bu ağaçların büyümesi için de bakımın öneminin görüldüğünü dile getiren Çağatay, ormanların eski haline gelebilmesi için yaklaşık 100 yıla ihtiyacı olduğunu, bu nedenden dolayı da ormanların korunmasının daha önemli olduğunun bilmesi gerektiğini vurguladı.
Komitede orman dairesinin güçlendirilmesi gerektiğinin vurgulandığını dile getiren Çağatay, görevlerinin, bu raporun yazılması değil takipçisi olunması olduğunu kaydetti.
GÜNDÜZ
UBP Milletvekili Menteş Gündüz, komitenin çok ciddi çalışma yaptığını söyledi.
Yangın çıkmadan yangının çıkmaması için alınacak tedbirlerin önemini vurgulayan Gündüz, ormanlarda yangının kolayca söndürülebilmesi için bazı tedbirlerin de artırıldığını kaydetti.
1995 yılında bugüne kadar çıkan yangınların sebeplerini anlatan Gündüz, orman içerisinde daha hızlı hareket edebilecek ekipmanların orman yangınlarının söndürülmesindeki önemini vurguladı.
Tüm önlemelerin kış aylarında alınarak yaz aylarına hazırlık yapılması gerektiğini söyleyen Gündüz, yangına müdahale edecek ekiplerin kurumsallaşması gerektiğini kaydetti.
Tarım Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak bir birimin renklerle ve anonslarla halka duyurulması gerektiğini söyleyen Gündüz, bu şekildeki kamu spotlarla insanların uyarılabileceğini belirtti.
Yangının en iyi dostunun insan olduğunu dile getiren Gündüz, insanların sigaralarını yola atması veya dikkatli davranmamasının yangına sebebiyet verdiğini kaydetti.
ÇELER
TDP Milletvekili Zeki Çeler, 1995 yılından itibaren çıkan yangınlar için hazırlanan raporda emeği geçen herkese teşekkür etti.
Komitenin ciddi bir çalışma yaptığını dile getiren Çeler, ormanların sadece ülkenin değil tüm dünyanın ciğerlerini koruduğuna işaret ederek, toplumsal sağlığın, çevre ve oksijenin önemini belirten bir toplumsal politikanın gerekliğini vurguladı.
Sadece orman değil hayvan haklarını da içeren yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini dile getiren Çeler, oyu yoktu diye bir hayvanın katledilmesine müsaade edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Yangın mühendisinin olmamasının yangın söndürme konusundaki eksikliğinin önemine vurgu yapan Çeler, yangın söndürme ekibine kimsenin de karışmaması için gerekli yasal düzenlemenin yapılaması gerektiğini belirtti.
Bugüne kadar çıkan yangınlarda söndürme konusunda yetki alanı olmayan kişilerin yangına müdahalesine dikkat çeken Çeler, kim olursa olsun yangın söndürme ekibini yönetecek kişilerin dışında kimsenin müdahalesinin olmaması gerektiğini kaydetti.
Yollara atılan sigaralar konusuna da değinin Çeler, eğitimin çok önemli olduğunu ve cezai düzenlemelerle bu sorunlarda ciddi azalma olacağını söyledi.
Yangında müdahale için çağrılan araçların hasarlarının giderilmesine yönelik uygulamaların yapılmadığını veya çok geç uygulanmasının da bu kişilerin mağdur olmasına sebebiyet verdiğini dile getiren Çeler, bu konunun da önemsenerek hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.
Çeler, komiteye katkı koyan herkese teşekkür etti.
ANGOLEMLİ
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, yangın konusunda hükümetleri başarısızlıkla suçladı.
Elektrik kabloların ağaçların arasından geçmesinin yangına sebebiyet verdiğinin bilindiğini dile getiren Angolemli, ormanlık alanlarda var olan kablolara hemen müdahale edilip devlet tarafından kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Angolemli, sadece insanlara değil, denetim yapmayan idarecilere de gerekli cezanın verilmesi gerektiğini dile getirdi.
ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali, Orman Dairesi’nde araç envanterinin günün koşullarına uygun olduğunu ancak hazır halde bulunduracak insan kaynağı olmadığını, uzman ve işçi kadrolarının takviye edilmesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Şahali, Orman Dairesinin yangınla mücadelede tek otorite olduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi.
Orman varlığında artış söz konusu olduğunu dile getiren Şahali, tür seçiminden başlayarak daha iyi planlanmış ağaçlandırma stratejisi başlatılması gerektiğini belirtti.
Şahali, orman arazilerine ilişkin kesin yasaklara rağmen talan yaşandığını söyleyerek, “Ellerinizi orman alanlarından çekin” dedi.
Çam kese böceğiyle mücadelenin kesintiye uğramaması gerektiğini belirten Şahali, bunun ertelenemez görevler arasında olduğunu kaydetti.
BAYBARS
HP Milletvekili Ayşegül Baybars, yaz aylarında orman yangınlayla ilgili önlemlerin daha da önem kazandığını belirtti.
Baybars, yetki karmaşasının giderilmesi ve önleme faaliyetlerinin konuşulması gerektiğini söyleyerek, orman yangınlarının önlenmesinde teknolojiden yararlanmak gerektiğini kaydetti.
Baybars, yangın söndürme filosunun güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, binaların da yangından korunmasına yönelik öneri yaptı.
Baybars, Binaların Yangınlarda Korunmasına ilişkin Yasa Tasarının savcılıkta olduğunu söyleyerek, tasarının geçmesine yönelik çaba harcanmasını istedi.
BÜYÜKOĞLU
HP Milletvekili Hasan Büyükoğlu, 1974’ten bugüne ormanların yüzde 200 oranında arttığını söyleyerek, o tarihten bugüne yangın söndürmeye yönelik önemli mesafeler kat edildiğini belirtti.
Eğitim ve ceza ile bazı şeylerin önüne geçilebildiğini söyleyen Büyükoğlu, denetim eksikliğini giderme ve cezaların artırılması gerektiğini kaydetti.
Büyükoğlu, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın yangınlara yönelik aldığı tedbirlerle ilgili bilgi verdi.
İnsan eliyle olmayan yangın çıkmadığını, yangınların çıkış sebebinin insanlar olduğunu dile getiren Büyükoğlu, küresel ısınmadan dolayı ileride daha ciddi sorunlar yaşanabileceğini belirtti.
ÇAVUŞOĞLU
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Nazım Çavuşoğlu, ormanlarda kayıp olduğunu ama alanlarda olmadığını belirtti.
Çavuşoğlu, kadrolu istihdam noktasında zaaf olduğunu ifade etti.
Ormanlarda alınacak önlemleri dağlarda almak için yangınların çıktığı dağlardan ziyade, yol kenarlarında temizlik yapılamadığını, izmarit atıldığını belirten Çavuşoğlu, yangın çıktığı zaman en değerli yerlerin, oksijen kaynaklarının, ormanların yok edildiğini kaydetti.
Bina Yangın Tedbirleri ile ilgili konulara değinen Çavuşoğlu, tedbirlerin alınmasının zaruri olduğunu, almayanlara inşaat ruhsatı verilmediğini belirtti.
Çavuşoğlu, zincirli dozerlerin dağda çalıştığını, belediyelerin çöplük temizleme ve yığmalarında greyder ihtiyaçlarına ilişkin taleplerini kendilerine ilettiklerini, zincirli dozer veya greyderin hibe yoluyla alındığını ifade etti.
Çavuşoğlu, asıl konunun yangını çıkarmamak olduğunu, insanların çevreye sorumlulukla yaklaşması gerektiğini söyledi.
Halkın duyarlılığının olmadığının söylenemeyeceğini dile getiren Çavuşoğlu, ancak bir kişinin attığı bir izmaritin geri dönülmez sonuçları olabildiğini belirtti.