Kıbrıs konusunda geldiğimiz nokta

Rum yönetimi hükümeti sözcüsü Stefanos Stefanou görüşe BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi Rusya’nın Kıbrıs konusundaki yıllardan beri süren desteğine ve en son yaptıkları açıklama ile Rum tarafının tezinin anyisini yansıttıkları için hükümey adına Rusya Federasyonuna teşekkür etti. Buna göre Rusya ancak tüm iç konularda %100 anlaşma sağlandıktan sonra uluslararası çok taraflı konferansa gidilebilir dedi. Stefanu bu görüşe BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri Fransa ve Çin’in de katıldıklarını ve daimi olmayan birçok ülkenin de bu destek belirttiklerini de belirtti.

BM Güvenlik Konseyinde olan beş daimi ülkenin üçü şimdiden Rumlara tavla teslim. Kıbrıs Türk basınına bakarsanız Rum’un nasıl köşeye sıkıştığını ve Türk tarafının sunduğu “yapıcı” önerilerin iyi bir etkisi olduğundan bahsediliyor. Gerçekte acaba durum böyle mi? Greentree zirvesi devam ederken eminim Hristofyas bir şekilde köşeye sıkışmış bir durumda idi. Ama bence toplantıyı atlaıp hiç bir konuda ilerleme sağlamamasını da kendine göre bir başarı olarak kabul etmiştir çünkü zaten oraya giderken hedefi o idi.
Şimdi ise ortaya çıkan tabloya baktığımızda Rumların BM Güvenlik Konseyi açısını kullanarak zirve toplantılarında yakalayamadıkları hedefleri bu şekilde elde etmeye çalıştıklarını görüyoruz. Neticede Birleşmiş Milletlerin ön ayak olacağı her şey dönüp dolaşıp Güvenlik Konseyine geleceğine göre onlar da BM Güvenlik Konseyinde lobiciliğe odaklandılar.

Kıbrıs görüşmelerinde son yapılan Greentree zirvesini “tam bir komedi” olarak değerlendiren Rum tarafında yayınlanan gazete Cyprus Mail hem Hristofyas’ın hem de Rum muhalefet partilerinin konuyla ilgili yaptıkları açıklamaları değerlendirdi ve güney Kıbrıs’ın “politik çılgınlıkla yönetildiği” sonucunu çıkardı. Bence buna gelişmelerin çok kafa karıştırdığından dolayı böyle bir sonuca ulaştıklarını yazdılar.

İncelediğimizde bu çabalarının aslında hiç de fena bir taktik olmadığını görürüz. Yani Rumlar basamk basamak küçük kazanımlara değil neticeye oynuyorlar.  Biz ne kadar da “biz haklıyız, dünya da er geç bu gerçeği görecektir” desek de aslında kimse olayı haklı veya haksız açısından değerlendirmemektedir. Öyle olsaydı kim KKTC’nin ambargo altında tutulmasını haklı bir yaklaşım olarak savunabilirdi?  Zaten her diplomat bize “siz haklısınız ama...” demiyor mu? O zaman bizlerin de olaya gerçekçi yaklaşmamız ve son olarak ulaşacağımız noktanın ancak müzakere masasında kopardıklarımız ve lobi faliyetlerinin getirdiği kazanımlarla sınırlanacağını anlamamız gerekir.

O zaman ne yapmalıyız?

1.    Görüşmelerin kendisinden bize arzuladığımız şekilde bir netice teslim etmesini beklemememiz gerekir. Rum tarafının yıllardır süren yaklaşımının bize bunu öğretmiş olması gerekir. Masaya bizimle anlaşmak için değil şu andaki durumun sürdürülebilmesini sağlamak için başka çareleri olmadığından oturuyorlar.

2.    Cumhurbaşkanı ve müzekere ekibi olası bir anlaşma için çalışmalarını sürdüredursun TC Hükümeti ile birlikte müzakereler çöktüğü durumunda izlenecek yol için bir çalışma yapılması ve bunun anında ortaya çıkarılıp kararlılıkla izlenebilecek bir plan olması gerekir. Daha da önemlisi bu planın gerçekçi ve Kıbrıs Türk Halkını rahatlatabilecek bir zeminde hazırlanması ve erişilebilecek hedeflerden oluşması gerekir.

3.    Anavatan Türkiye ile el ele bizim de gerçek lobicilik yapmamız ve uluslararası ticerete bir şekilde entegre edilmemiz artık başarılmalıdır.

4.    KKTC içerisinde her konuda gereken atılımların yapılabilmesi için seferberlik başlatılması gerekir. Kıbrıs konusu çözüldü çözülüyor diye diye 1968’den beridir insanımız bir tutukluk içerisindedir. Devletin gerçek reformlar yapması ve halkın Devletten hizmet almasını kolaylaştırması gerekir.

5.    Belki de en önemlisi Rum tarafı ile bir anlaşma sanki olmayacakmış gibi davranmamız gerekir. Bu hem kişiler için hem de Devlet için geçerlidir. İşte bu yaklaşım bizi ülkemizin gelişmesinin önünü açabilecek bir kafa yapısına ulaştırır.
 

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }