Bahar Sancar'ın köşe yazısı...
İki gündür gene rezilliğin dik alasını yaşıyoruz…
Senelerdir ne akaryakıt derdi bitti memlekette ne de arıza derdi bitti…
Ekseriyette mum, lüks, ışıldak gibi alternatif aydınlatma çözümlerinde uzmanlaştık…
Çünkü elektrik arzında bir türlü istikrar sağlanamıyor!
…
Ama bu kez olay farklı…
Çünkü bu kez bu halk “Sabote” edildi…
Birilerinin “Sözde” hak arayışı için yapılan eylemlerden bahsetmeyeceğim…
Gerek yok…
Meclis önüne gidip şarkılı türkülü konser gibi eylem yapılmaz çünkü…
Vatandaşın elektriği kesilmez “Eylem” adı altında…
Sendikacılık demek üyelerinin haklarını gözetmek ve hukuki çerçevede hak aramaktır…
Gidip meclisin kapısını sallayarak konser vermek değildir…
Kusura bakmayın ama siz “Sendikacı” falan değilsiniz…
…
Ben bu kez eylem adı altında yapılan “İkiyüzlülükten” bahsedeceğim…
Geçtiğimiz senelerde yaşanan elektrik kesintilerinden dolayı bas bas bağıranlar, bu kez “Sus pus” olmuş durumda…
Neden?
Çünkü kesintilerin sebebi bu kez başka…
Çünkü kasıtlı olarak bu halk mağdur ediliyor birileri eylem yapacak diye…
“Sabırlı olalım” diyorlar bir de çıkıp utanmadan…
Neye sabredeceğiz?
Geçen sene yaşananlar ile bu sene yaşananlar arasında ne fark var?
Ne çabuk unuttunuz arabanın çakmak yerine bağlanan oksijen cihazları ile nefes alamaya çalışan insanları?
Hastalar “Ölüyoruz” dediler jeneratör aradılar günlerce…
Bir saat elektrik geldiğinde nefes alabilmek yaşayabilmek için prizlerin yanına koştular…
O gün ile bu gün arasında ne fark var?
Ben söyleyeyim “Samimiyet” farkı var…
Sözde halkı düşünen, halkın çıkarlarını gözeten bu zümre bu kez bu kesintiler yokmuş, yaşanmıyormuş gibi davranıyor…
Bir de çıkıp utanmadan “Sabırlı olalım” naraları atıyorlar…
Siz gerçekten bu halkı düşünseydiniz eğer bugün çıkıp bu haksızlığa bir dur derdiniz…
Ama sizin derdiniz başka…
…
Buradan devleti yönetenlere sesleniyorum!
Yok mu bu devletin yasası, kanunu, polisi?
Bu yapılanlar aleni bir suç değil midir?
Sizin halkınızın haklarını gasp ediyorlar…
Daha ne kadar oturup izleyeceksiniz?
Her önüne gelen eylem adı altında bu halkı daha ne kadar mağdur edecek?
Bu yapılanlar, yaşananlar ve yaşatılanlar “Sendikacılık” olmadığı gibi, sizin bu film izler gibi yaşananları izlemeniz de “Yönetim” değildir…
Bu yaşanan kepazeliğe artık biri dur demeli…
Gerçekten artık yeter…