13 Mayıs 1964'te Larnaka Türk bölgesinden Dikelya İngiliz Üslerindeki işlerine giden 11 Kıbrıslı Türk, Rumlar tarafından otobüsten indirilmiş meçhul bir yere götürülerek kurşuna dizilmiş, aradan geçen 43 yılın sonunda 2007’de Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmaları sonucunda bir kuyuda topluca bulunarak kimlik tespiti yapılmıştı.

Fevzi Tanpınar ile Raşit Pertev’in hazırladığı ve yurt dışında da birçok yerde gösterilen ve ödüller alan “Kayıp Otobüs” belgeseli ile 11 şehit hafızalara kazınmıştı.

İskele-Karpaz ana yolu üzerinde temeli atılan anıtın, katliamın yıl dönümünde 13 Mayıs’ta açılması hedefleniyor.

Kayıp otobüste, Yusuf Tosun (otobüs sahibi ve şoförü), Mehmet A. Hindiyano, Kamil Raif Dimilliler, Behiç Hasan Göksan, Bayram Mustafa, Hasan Durmuş, Ahmet Fadıl Balamagi, Hasan Mustafa Bari, Kemal Enver Veloks, Kemal Mustafa Aydoğanlı ve Hasan Hüseyin Fehmi bulunuyordu.

Töre

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının ulusal direnişinde ve var oluş kavgasında “Kayıp Otobüs şehitleri” olarak bilinen şehitlerin anısına anıt yapılacağını belirterek, "Şehitleri yaşatmak hepimizin boynunun borcudur. Eğer şehitleri, o günün mücahitlerini, TMT mensuplarını, mücahideleri unutursak geleceğimiz güvence altında olmaz” dedi.

Töre, “Unutmayacağız, unutturmayacağız. Kıbrıs adasında elbette barış istiyoruz, elbette yaşananları bir nefretlik noktasına taşımayız. Ama Rumlar,  komşularımız melek değildir. Komşularımızı kimse bize Kıbrıslı diye melek olarak tanıtmaya kalkmasın. Onlar hâlâ Megal-i İdea, Enosis hayalleri peşindedirler…” dedi.

Rum tarafının Kıbrıs adasını Kıbrıs Türkü ile paylaşmaya yanaşmadığını vurgulayan Töre, Rum tarafının yönetim ve güç paylaşımı ile diğer konularda da Kıbrıs Türk halkına yanaşmadığını söyledi.

Töre, “Yurtta sulh, cihanda sulh elbette bizim de hedefimizdir ama bağımsızlıktan taviz vermeden, egemenlikten, özgürlükten taviz vermeden bir barış olmasını istiyoruz” dedi.

20 Temmuz Barış Harekâtı olmasa Kayıp Otobüs’teki Kıbrıslı Türklerin başına gelenlerin herkesin başına gelmiş olacağını söyleyen Töre, Kanlı Noel ile başlayan saldırılarda Kıbrıs Türk halkının can ve kan vererek toprakları vatan yaptığını vurguladı.

Töre, “Türk ordusu adadan giderse KKTC ortadan kalkarsa bunun adı çözüm olmaz, Sevr Anlaşmasına benzer bir anlaşmaya dönüşmüş olur. Onun için devletten vazgeçmek yok, Türk ordusundan vazgeçmek yok, TMT ruhundan vazgeçmek yok” dedi.

Gazze’de soykırım yaşandığına işaret eden Kıbrıs Türkü’nün de soykırımdan Türk ordusu ve Anavatan sayesinde kurtulduğunu ifade etti.

Tanpınar

“Kayıp Otobüs” belgeselinin yönetmeni Fevzi Tanpınar da, “Kayıp Otobüs’ün” herkesin içinde derin bir yara oluşturduğunu, bu derin yarayı ve ıstırabı ailelerin 43 yıl boyunca hemen her gün yaşadığını ifade etti.

Tanpınar,  2007 yılında abisi Raşit Pertev ile birlikte belgeseli hazırladıklarında inanılmaz derin duygular içerisinde olduklarını, Kayıp Otobüs belgeselinin ciddi farkındalık yarattığını kaydetti.

Belgeseli hazırlarken en büyük beklentilerinden birinin gençlerin arkasını getirerek buna benzer bir sürü belgesel hazırlamaları olduğunu söyleyen Tanpınar, “Ama ne yazık ki bunu göremedik” dedi.

Tanpınar, Kayıp Otobüs belgeselinin 2007 yılından itibaren yurt dışında birçok yerde gösterildiğini ve ödüller aldığını, gösterildiği her yerde izleyenlerin çok etkilendiğini ifade etti.

Tanpınar, “Bunları anlatmak, kendimizi ifade etmek son derece önemli. Daha da önemlisi toplumsal belleği hep birlikte sağlıklı bir şekilde oluşturabilmek.    Toplumsal belleği yarattığımız zaman toplum olarak aynı yere bakabilme  refleksini her an gösterebiliriz ve bu refleksle  de her zaman doğru yere yürüyebiliriz” dedi.

Fevzi Tanpınar, anıt ile  kayıp otobüsteki şehitler için bir görevi yerine getirmiş olacaklarını söyledi.

Sadıkoğlu

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu da, Fevzi Tanpınar’ın yönettiği Raşit Pertev’in kaleme aldığı belgesel ile gün yüzüne çıkan, Kayıp Otobüs’ün, herkesin yüreğinde büyük acılar bıraktığını ifade etti.

Sadıkoğlu, “Bugün ise, o acıyı; mümkün değil belki ama bir nebze olsun dindirmek, şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmak için önemli bir adım atıyoruz.” dedi.

Kayıp Otobüs’teki şehitlerin isimlerini anan Sadıkoğlu, anıtı yaparak şehitlerin anılarını yaşatacaklarını söyledi.

Adıyaman'da avukatlar konuşuyor... "Binanın ruhsatı sahte ve binada 72 can öldü… Bu kadar basit" Adıyaman'da avukatlar konuşuyor... "Binanın ruhsatı sahte ve binada 72 can öldü… Bu kadar basit"

Sadıkoğlu, Kıbrıs tarihinin en kara günlerini barındıran 1963-64 yılları arasında yaşanan olaylar ve bu olaylar sırasında, kabullenmesi asla mümkün olmayan Kıbrıs Türkü’nün uğradığı insanlık dışı muamelenin asla geçmeyecek derin bir yara ve hüzün bıraktığını, o acı olaylardan birinin de kuşkusuz; 1964 yılında Larnaka’da yaşanan Kayıp Otobüs olayı olduğunu belirtti.

Sadıkoğlu, Kayıp Otobüs Anıtı’nın açılışını ise katliamın yıl dönümünde, 60. yılında 13 Mayıs 2024’te yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Saydam

Larnakalılar Derneği Onursal Başkanı Göksel Saydam, 13 Mayıs 1964 günü emekçi Kıbrıslı Türklerin erkenden evlerinden ayrılıp çoluk çocuğuna ekmek getirmek amacıyla otobüsle Dikelya’ya gitmek için yola çıktıklarını, Rumların 11 Türk’ü yarı yolda silah tehdidi ile alıkoyup meçhul bir yere götürerek kurşuna dizdiklerini ve su kuyusun attıklarını söyledi.

Kayıp şehitlerin kemiklerinin Oroklini köyünde bir kuyuda topluca bulunduğunu ancak otobüsün izine henüz rastlanmadığını söyleyen Saydam, “Bu şehitlerimizi insanlığa örnek olması bakımından ‘biz ölmedik! Dün vardık, bugün de varız’ ilkesi ile kendilerini bu fani dünyada ölümsüzleştirmek amacıyla temelini atacağımız Kayıp Otobüs Anıtı Projesi hazırlanmıştır.” dedi.

Saydam, Kayıp Otobüs’teki şehitleri yaşatmak gelecek kuşaklara Kıbrıs Türkü’nün maruz kaldığı her türlü Rum baskılara rağmen yaşamlarını sürdürme kararlılığını anlatmak tarihi bir görev olduğunu vurguladı.

Saydam anıtın, Kıbrıs Türk milli mücadele tarihine ışık tutacağını belirtti.

Menteşoğlu,

Larnakalılar Derneği Başkanı Zarifşen Menteşoğlu da, “Larnakalılar Derneği olarak, şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkıp bu anıt projesi ile onların mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmanın gururu içindeyiz.” dedi.

Menteşoğlu, anıt yerinin derneğe tahsisini sağlayan dönemin Tarım ve Orman Bakanı Zorlu Töre başta olmak üzere anıtın hayata geçirilmesinde emeği olan herkese teşekkür etti.