Güzel bir ülkemiz var...
Çalışkan, becerikli ve üretken bir yönetim olsaydı, bugün hiç olmazsa turizm alanında Güney Kıbrıs ile yarışır halde olabilirdik...
Hiç kimse ambargolardan söz etmesin...
Ambargolar bir yere kadar etkili olur...
Londra’dan veya başka bir Avrupa kentinden kalkan uçaklar, Türkiye’nin herhangi bir hava alanına iniş yaptıktan sonra Ercan’a gelebiliyor mu?..
Geliyor!..
Öyleyse, ambargoyu kırmak zor değildir...
Bugün rahmetle anmak istediğim deneyimli turizmcilerden Erdal Camgöz’ün yönettiği Artur Turizm Şirketi yıllar öncesinde Avusturya’dan binlerce turist getirmeyi başarabilmişti...
Üstelik o dönemlerde ulaşım açısından tek seçenek Türk Hava Yolları idi...
THY ise şimdiki kadar gelişmiş bir şirket değildi...
Ve sınırlı olanaklar çerçevesinde Kıbrıs için koltuk ayrılıyordu...
Viyana’daki Intur adlı tur operatörü ile anlaşmalı organizasyonlarla adamıza gelen Avusturyalılar son derece memnun ayrılıyordu...
Ama biz bu tür olaylara sahip çıkmasını bilmediğimiz ve uzun yıllar yabancı turizmi önemsemediğimiz için Avusturya’dan turist akışı bir süre sonra tamamen değilse bile büyük ölçüde kesilme noktasına geldi...
Şimdi bakıyoruz yıllar sonra Onur Air’ın da büyük desteğiyle Acapulco işletmeleri, Avusturya’dan 5 binden fazla genç turisti ülkemize getirmeyi başarmış bulunuyor...
Demek ki; istek olunca ve çalışınca başarı da oluyor...
Son iki yıl içerisinde Avusturya’nın dışında Hollanda ve Almanya’dan gelen turist sayısında da artışlar oldu...
Bu konuda başarılı olan tur operatörlerini ve onlara ulaşım olanağı sağlayan şirketleri kutlamak gerekir...
Şimdi gelelim ev ödevimize...
Ülkemize gelen turisti, sadece sahil kenarında tutamayız...
Sabahtan, akşama kadar denize girmesini isteyemeyiz...
Onlara ülkemizin tarihi yerlerini ve güzelliklerini de göstermemiz gerekiyor...
Ne var ki; ülkenin hemen her yanı çöplük içindedir...
Beş yıldızlı otellerin bulunduğu bölgelerde dahi gözle görülür bir çevre temizliği yoktur...
Mercure ve Oscar’ın çevresine bakarsanız, üzüntüden kahrolursunuz...
Kervansaray yolunda aylar önce başlayan kaldırım çalışmaları halen bitirilmiş değildir...
Yollar kazılmış, basit bir yama ile terk edilmiş durumdadır...
Yine beş yıldızlı otellerin çevresinde inşaat atıkları, kurumuş otlar vardır...
Bunları temizlemek bu kadar zor mudur?..
Geçtiğimiz hafta içerisinde, eski bir bakanımızın uyarısı üzerine 5 yıldızlı Mercure otelin çevresindeki çöplüklerin ve kötü yolların fotoğraflarını yayınlamıştık...
Çevre Bakanlığı, Karayolları ve ilgili belediyenin, bu fotoğraflara bakarak bir çare üretmesini bekliyorduk...
Ama olmadı...
Herkes sorumluluğu bir başkasının üzerine atıyor...
Ve sonuca gidilemiyor...
Neticeye gelelim...
Kuzey Kıbrıs’a yönelik ‘ambargo’ sadece kağıt üzerindedir...
Ambargo iddialarını artık bir kenara bırakalım ve iş yapalım...
Büyük uğraşlar sonucunda ülkemize getirilen yabancıları ve halkımızı üzmemek için çevremizi temizlemeye başlayalım...
Çukur yolları tarihe gömelim...
Hiç kimse kaynak sıkıntısından söz etmesin...
Brüksel’e gönderilecek 300 kişi için ödenecek uçak parasıyla, turistik yerlerin tümünü temizleyebiliriz...
Brüksel’de 300 kişiden çıkacak sesi belki 300 kişi duyacak...
Ama Kuzey Kıbrıs’ın güzelliklerini konu alan bir yazının Avrupa basınında yayınlanmasını yüz binlerce insan okuyacak...
Geçmiş yıllarda İngiliz basınında çok güzel yayınlar yapıldı...
Kuzey Kıbrıs ‘keşfedilmemiş bir cennet’ olarak tanıtıldı...
İnsanımızdan, yemeklerimizden ve plajlarımızdan övgüyle söz edildi...
Sonra biz ne yaptık?..
Parasını ödeyerek konut satın alan İngilizleri ‘kazıklamaya’ kalktık...
Evlerinden atmak için Alicengiz oyununa giriştik...
Bunun bir sonucu olarak İngiliz turistlerin sayısında yüzde 60 gerileme oldu...
Artık gerçekleri görelim ve Alicengiz oyunlarını bir kenara bırakıp, devlet ciddiyetini herkese gösterelim...
Vatana ve millete hizmet ancak böyle olur...
İçi boş nutuklarla değil!..