Amca, “Yabancıların mal almak istememesi gayet doğal. İnsanlar, dünya kadar para ödeyerek ev almak istiyorlar ama sonrasında hapis cezası riskiyle karşı karşıya kalacaklarını bilmek onları endişelendiriyor” dedi. Bu nedenle, şu anda yabancılara satışların azaldığını ifade eden Amca, gelecekte bu satışların tamamen durabileceğini vurguladı.

Yerli halkın ev sahibi olmasının neredeyse imkânsız hale geldiğine dikkat çeken Amca, “Asgari ücretin 35 bin TL olduğu bir ortamda, 25 TL’den domates alıp, 10 bin TL’nin üzerinde elektrik parası ödeyerek para biriktirmek ya da taksitle ev almak artık hayal oldu” dedi. Sektörün beslediği yan sanayilerin de zor durumda olduğunu belirten Amca, “Devletin inşaat ruhsatlarından aldığı yüzde 40 civarındaki vergiler alınamayacak. Kamu maliyesi, tutuklamaların başladığı günden itibaren açık vermeye başladı” ifadelerini kullandı.

Amca, bu kriz ortamında hükümete ve sivil topluma önemli görevler düştüğünü belirterek, “Olayları seyretmek yerine önlem almak gerekiyor. Konunun muhatapları bir masa etrafında toplanıp, çareler üretmelidir” dedi. Amca, mal tazmin komisyonunun daha aktif hale getirilmesi ve daha fazla başvurunun karara bağlanarak ödemelerin artırılması gerektiğine dikkat çekti ayrıca, Güney Kıbrıs veya diğer Avrupa ülkelerinde, tapudan hapse giren KKTC’den mal alan yabancılara hukuksal destek sağlanmasının önemine değindi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Kanlı Noel" şehitlerini andı Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Kanlı Noel" şehitlerini andı

Amca, iç piyasaya dönük sosyal konut projeleri ile yerli insanların ev sahibi olmasının sağlanabileceğini ve Arapköy ile Esentepe bölgelerindeki yarım kalmış inşaatların devlet tarafından istimlak edilip tamamlanmasının sektöre canlılık kazandıracağını belirtti. Amca, “Atıl servet ekonomiye kazandırılırken, sektörden ekmek yiyenler de bu durumdan faydalanabilir” diyerek sözlerini tamamladı.