Türk Maarif Koleji’nde okuyan ve voleybol takımında oynayan kızı Havin Kılıç’ın arkasından Adıyaman’a geldiğini söyleyen Kılıç, 5 Şubat'ta akşamüstü Havin’in odasına giderek kendisiyle kalması için ısrar ettiğini ancak kızının arkadaşlarıyla kaldığını anlattı.

Gece 1.00 gibi uyuduğunu ve depremin ilk saniyelerine uyandığını söyleyen Recep Kılıç, moloz yığını altında kaldığını, çocuklara seslendiğini cevap almadığını, Pervin Aksoy İpekçioğlu’nun ve Esra Özberkman’ın sesini duyduğunu kaydetti.

Bir şekilde moloz yığınından kurtulduğunu, enkazdan çıkışını yanlışlıkla telefona kaydettiğini, bunu da savcılığa ilettiğini anlatan Kılıç, “Enkazı gördüğünde oradan hiç kimsenin çıkamayacağını anladım, yere yığılıp kaldım. Moloz yığını içinde bir şey yapamayacağımızı anladık” dedi.

Kızılay’ın kan merkezine sığındıklarını, Pervin Aksoy İpekçioğlu ve Esra Özberkman’ın yaralandığını kaydederek, KKTC Gaziantep Başkonsolosu Fatma Demirel, Gaziantep Başkonsolosluğu Eğitim-Kültür Ataşesi Bumin Paşa’nın gelerek kendilerine yardımcı olduğunu belirtti.

Kıbrıs’tan ekipler geldikten sonra hummalı bir çalışma başladığını anlatan Recep Kılıç, “Her gelen Havin mi diye gergin bir bekleyiş içine girdim. Eşim ikinci kafileyle geldi. Önce yanlış haberlerle hastaneleri aradık… Havin son çıkarılanlardandı… Teşhis için çağırdıklarında yüzüne bakamadım, kabullenmek istemedim. Annesini çağırdım. Annesi çığlık atıp yere düştü. Ben sonra bakabildim” dedi.

Otel sahibi Ahmet Bozkurt’a soru soran Kılıç, ekranın büyütülmesini ve onu görmek istediğini söyledi.  Kılıç, ısrarla pergola olduğu söylenen katın neden yapıldığını sorarak, “Kendisi şerefli, onurlu bilinen bir kişi olduğu için yalan söyleyeceğini düşünmüyorum” dedi.

Meteoroloji uyardı: Kuvvetli geliyor! Meteoroloji uyardı: Kuvvetli geliyor!

Ahmet Bozkurt, bütün annelerin kardeşlerin babaların acısını içinde yaşadığını, soruya vereceği cevabın bu olduğunu söyledi.