Yerel yönetimler olmasa toplumda yaşılarla ilgilenecek çok az bir kesimin olduğuna işaret eden Harmancı, bütün belediyelerde 65 yaş ve üzeri bireylere yönelik bazı uygulamalar olduğunu, en azından yaşlıların kayıt altına alındığı bir sistem bulunduğunu ve bu sistemle birlikte belediyelerin kan tahlili, şeker tahlili gibi bazı hizmetler vasıtasıyla insanların kapısının çalındığını vurguladı. Harmancı, “Pandemi, birçok açıdan öğretici de bir dönem oldu. Reform diye ön plana çıkan ama aslında içeriği bomboş olan Yerel Yönetimler Yasası’nda bizim taleplerimiz bu deneyimler ışığında bir düzenleme yapılmasıydı. Bunların başında da sosyal belediyeciliğin devletin yönetemediği alanlarda girebileceği alanlarda yetki devrini almasıydı. Çok net olarak gördük ki yaşlılarımız pandemide en mağdur kesimlerden biri oldu. Birçok devlet kurumunun kepenk indirdiği dönemde, yurttaşların ve özel sektörün de desteğiyle ihtiyaçlı hanelere gıda götürdük, yaşlılarımızın kapısını çalmaya devam ettik, toplum sağlığı için gece gündüz denetimlerimizi sürdürdük. Yaşlılarımız ciddi sağlık tehdidi altında oldukları için hastanelere gidemediler, poliklinik servislerinden yararlanamadılar, hatta ilaçlarını almada sorun yaşadılar. O dönemlerde yerel yönetimler olmasaydı bu insanların ne ilaçları yazılabilecekti, ne de alışverişleri yapılabilecekti.” diye konuştu. Harmancı, LTB olarak dernekle imzaladıkları protokolde yer alan görevleri halihazırda yapmakta olduklarına da işaret ederek, “Ama gönül İskandinavya modeline geçebilmemizi arzu ederdi. Ne yazık ki bunun altyapısı sadece belediyelerle olmuyor. İskandinavya’da belediyelere bütçeden ayrılan paylar yaklaşık yüzde 40’lar civarında ve kendi vergilerini uygulama şansları da var. Bize reva görülen ise 95 yılından kalma, İngiliz döneminin esintilerini içeren çok merkeziyetçi bir yapı” diye konuştu. “İYİ KİLERİMİZ İÇİN YAŞAM MERKEZİ” Önümüzdeki dönem için tasarladıkları ‘İyi Ki’lerimiz için Yaşam Merkezi’ projesinden de dernek yetkililerine söz eden Harmancı, “Şehirdeki büyüklerimizin yıllardır evlerine götürdüğümüz ve ihtiyaçlarına göre genişlettiğimiz hizmetlerimizi Yaşam Merkezi ile bir çatı altında topluyoruz. Geçmişin zor günlerinde şehre sahip çıkan, bu şehri bize emanet eden, tecrübeleriyle yolumuzu, bir küçük tebessümleriyle şehri aydınlatan büyüklerimiz, merkezimizde sağlık ve bakım hizmetlerinden faydalanırken spor, sanat, üretim ve eğitim faaliyetlerine katılarak, hem birbirleri ile hem de farklı jenerasyonlarla sosyalleşebilecekleri bir ortam içerisinde sosyal bir ortamda keyifli ve huzurlu zaman geçirme imkanına da sahip olacaklar” diye konuştu. Harmancı, imzaladıkları protokolün gereklerinin ülkede birçok şeyi değiştirilebilmesi durumunda tam olarak yerine getirilebileceğinin de altını çizdi ve “Bizler bu alanda elbette çalışacak, elbette daha ileriye götüreceğiz. Ancak önce farkındalığı artırmamız gerekiyor. Şüphesiz bizler, bu konuda da ülkeye iyi bir örnek olacağız” dedi.