Güzel ülkemize kıymayalım

   Turizm, birçok ülkenin ekonomisinde ‘lokomotif sektör’ olarak kabul edilir...

   Dış ticaret açıklarının kapatılmasında, turizm gelirlerinin payı büyüktür...

   Başarılı olabilmek için de ‘alternatif seçenekler’ üzerinde durmak kaçınılmazdır...

   Yüzölçümü itibarıyla Kuzey Kıbrıs’ın üçte biri kadar olan Singapur, son on yıl içinde SPA turizmini ön plana çıkardı...

   Ardından ‘kaliteli eğitime’ yöneldi...

   İngiliz sömürgesinden kurtulmuş olmasına karşın, eğitim sektörünü İngiliz akademisyenlerle güçlendirdi ve dünyanın birçok ülkesinden öğrenci çekmeye başladı...

   Fransa’nın, İngiltere’nin, İtalya’nın ‘tarihi eserleri’ ve modada öncü oluşları, başka bir turizm çeşididir...

   Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın, özellikle yaz aylarında plajlarına ilgi büyüktür...

   Peki Kuzey Kıbrıs?..

   Birkaç yıl öncesine kadar denizlerimizin temizliğiyle övünüyorduk...

   Yabancı turistlere sahillerimizin tanıtımını yaparak umutlanıyorduk...

   Ne var ki; son yıllarda sahillerimiz de kirlendi...

   Birçok bölgede kanalizasyon atıkları denize boşaltılıyor...

   Üstelik, ‘herşey dahil’ seçeneğiyle dünyanın en gözde ülkelerinden biri haline gelen Türkiye’nin güney sahilleri dururken, yabancıları ‘sırf deniz için’ Kuzey Kıbrıs’a çekebilmek daha da zorlaştı...

   İşte o nedenle, alternatif turizm çeşitlerine yönelmek kaçınılmazdır...

   Kısa bir süre önce yitirdiğimiz, Kıbrıs sevdalısı Maureen Hutchinsin ve eşi Tony Hutchinson, kendi çabalarıyla uzun yıllar ‘okide yürüyüşleri’ organize ettiler...

  Bırakın, İngilizleri, Güney Kıbrıs’tan müşterileri vardı...

   Şubat-Mayıs aylarında planlı bir şekilde orkide yürüyüşü düzenleyen Hutchinson çifti, daha sonra zeytin ve harnup toplanması, yağ ve pekmez çıkarılması konusunda programlar düzenledi...

   İlk yıl ilgi azdı...

   Daha sonraki yıllarda ilgi artmaya başladı...

   Kuşkusuz; Maureen gibi başka kişilerin de ‘özel ilgi turizmi’ konusunda katkıları vardır...

   Dağ yürüyüşleri, denizden ve dağdan paraşütle atlayışlar (diving-paragliding) gibi...

   Son zamanlarda Bodrum, Salzburg, Londra gibi kentlerde ‘detoks’ programları uygulanıyor...

   Bazı beş yıldızlı otellerin belirli dönemlerde uygulamaya koydukları programlar büyük ilgi görüyor...

   Adamlar resmen para basıyor...

   Estetik, ortopedik cerrahisi ve tüp bebek organizasyonları da turizm çeşitleri arasındadır...

   Peki Kuzey Kıbrıs’ın turizmini anlatırken, öne çıkarabileceğimiz ne vardır?..

   Orkidelerin üzerini beton yapılar kapladı...

   Akan pınarımız kalmadı...

   Zeytin ve harnup ağaçlarının büyük bir kısmını katlettik...

   EKO Turizm bölgesi ilan ettiğimiz yerlerde petrol dolum tesisi kurulmasını prensip olarak benimsedik...

   Eğitim için gelen öğrencilerin büyük bir kısmını rulet masalarında rehin bıraktık...

   Biz nasıl bir ülkeyiz?..

   Gelecek konusunda düşüncelerimiz ve beklentilerimiz nedir?..

   Bayrağımız, canımız, kanımız...

   Güzel sözler de...

   Bunları koruyabilmek için, üretmemiz, kazanmamız, üretirken de doğamızı, güzelliklerimizi korumamız gerekiyor...

   Herşeyden önemlisi nasıl bir turizm çeşidi istediğimizi kararlaştırmalı ve ona göre adım atmalıyız...

   Aksi halde ileride çok ağlarız...

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }