Güney Kıbrıs’ın mülkiyetle ilgili adımlarını değerlendiren Gürcafer, Rum Lider Nikos Hristodulidis’i eleştirdi, “Crans Montana’da masayı havaya uçuran o zamanın müzakerecisi şimdiki Rum Lider Hristodulidis’ti. Aynı isim şu an ise savaş tam tamları çalıyor” diye konuştu. Gürcafer, konuyla ilgili şunları söyledi: “Kıbrıs sorununda bir nihai çözüme ulaşamadığımız sürece bu tür sorunları yaşamaya devam edeceğiz. Yolumuz bizim dikenli olacak. Orada kabul gören bir devlet var, dolayısıyla mülkiyet konusunda da kabul görüyorlar bizse sıkıntılıyız. Orams Davasıyla beraber ciddi bir yıkım yaşadık ardından Taşınmaz Mal Komisyonu’nun oluşmasıyla taşlar yerinden oynadı. Kıbrıs Türkü’nün varlığı bir yere oturtuldu, malın içindeki kullanıcıya tanımlama getirdi ve mülkiyet sorununun çözüme ile ilgili adres verdi, Taşınmaz Mal Komisyonu’nu gösterdi. Biz TMK’yı düzgün çalıştıramadık, bu da bizim ayıbımız. Uluslararası hukuk bize yolu gösterdi, çözüme gitmek için. Toplumun tırmanan ekonomisini çökertmek için şu anki hareketleri yaparsın ama çözüme katkı koymak için Taşınmaz Mal Komisyonu’nu adres gösterirsin. İki tarafın da çözüm için doğru girişimler yapması lazım. ‘Ben masaya otururum’ demekle bu iş olmuyor. Bunu diyorsunuz ama diğer taraftan insanları tutuklayarak tahrik edici davranışlar içerisine giriyorsunuz. Crans Montana’da masayı havaya uçuran o zamanın müzakerecisi şimdiki Rum Lider Hristodulidis’ti. Aynı isim şu an ise savaş tam tamları çalışıyor. Rum lider tahrik edici, gerginleştirici hareketlerde. Avrupa’nın bunun farkına varması gerekiyor.” “Taşınmaz Mal Komisyonu’nda 5 bin dosya var” Güney Kıbrıs’ın Simon Aykut davasında istediğini alamayacağını belirten Gürcafer, ‘Taşınmaz Mal Komisyonu var. Biz Rum mallarına yatırım yaptık ama onlar da Türk mallarına yatırım yaptı. Burada devam eden bir yaşam var ve bu uluslararası anlamda zemine oturdu. Biz Taşınmaz Mal Komisyonu’nu düzgün şekilde çalıştırsaydık, BM parametreleri dışına çıkmasaydık çok farklı yerlerde olurduk. En basiti Güney Kıbrıs bizi mülkiyetten vurmazdı. Şu an 5 bin bin dosya var Taşınmaz Mal Komisyonu’nda. Birikti çünkü işlev yerine getirilmiyor. Bu dosyaları sonuçlandırın, sistemin çalıştığını gösterelim” dedi. “Göçmenin bıraktığı mal takas için düşünülmeli” Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak aktarımı için formüller olduğunu dile getiren Gürcafer, yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “Güney’den göç etmiş olan insanlar var. Bir kısmı hiç eş değerine karşılık eş değer almadı, onların malına dokunamazsın. Bir de itiraz eden kesim var malıma karşılık yeterli malı alamadım diyor. Bir kesim de var ki fazlasını aldı, yapacaklarının hepsini de yaptı. Onun malını artık takasta kullanın çünkü kaynağa ihtiyacımız var. Bunu yapmaya karar verip, gereklerini hukukçularla çalışmak lazım. Takas ciddi bir yöntemdir ve yasada var. Vakıf malları da var. Vakıf malları da takas yapılabilir. Vakıfların malı eş değer bir malla takas yapılabilir. Bizim artık tüm argümanlarımızı TMK’yı en iyi şekilde çalıştırmak için kullanmamız lazım. Bir odaya kapanıp artık kendimizi buna odaklamamız gerek.” “Güney’de Kuzey’i çökertmek için çok iyi çalışan bir ekip var” Güney’de Kuzey’i çökertmek için çok iyi çalışan bir ekip olduğunu belirten Gürcafer, bizim de buna karşılık bir ekibimiz olması gerektiğini vurguladı. “Benim şu an bu gelişmeleri aktarabileceğim bir muhatabım yok” diyen Gürcafer, UBP’nin gündeminde ilk sıranın kurultay olduğunu savundu. “Bakan yurt dışına gidiyor, hayat duruyor” KKTC’nin konuyla ilgili bir kriz masasına ihtiyacı olduğunu dile getiren Gürcafer, “bizde ciddi bir çürüme var. Eskiden önünde düğme iliklediğimiz önemli bürokratlarımız vardı, şimdi ise partililer var. Likayat sistemini bozduk. Devlet böyle yürümez. Bir bakan yurt dışına gidiyor burada hayat duruyor” diye konuştu. “Ülkenin bir devrime ihtiyacı var” Ülkenin ciddi bir değişime ve devrime ihtiyacı olduğunu anlatan Gürcafer, “Ya çok iyi bir ekip kurulacak bu değişimi getirecek ya da Kıbrıs’ta çözüm olacak” diye konuştu. Bakanların ilk olarak cenazelere, açılışlara gitmeyi bırakması gerektiğini kaydeden Gürcafer, “madem siz olmadan iş yürümüyor ve bu bizim gözümüze batıyor ilk olarak bunları bırakıp değişime başlayacaksınız” ifadelerini kullandı. Dünyanın çok gerisinde kaldığımıza dikkat çeken Gürcafer, bu şekilde devam etmenin bizleri yok oluşa sürükleyeceğini söyledi. Sosyal Konut Projesi… “İlk etap Alayköy’de başlayacak” Geçtiğimiz gün Meclis Genel Kurulu’nda geçen Sosyal Konut Yasası ile ilgili de konuşan Cafer Gürcafer, yasanın geçmesi ile somut çalışmaların da başlayacağını kaydetti. “İlk etapta Alayköy projesi başlıyor” diyen Gürcafer, sosyal konutları bizim kendi müteahhitlerimiz yapacağını, fiyatların da 30-35 bin sterlin dolaylarında, vatandaşın ödeyebileceği rakamlar olacağını kaydetti.