ÖZEL HABER
Güzelyurt’ta temeli atılan sosyal konut projelerinin 35 dairelik küçük bir proje olduğunu belirten Gürcafer, Alayköy bölgesi için de çalışmaların yoğunlaştığını bu projelerin 150 konutluk büyük projeler olduğunu kaydetti.
Gündem Kıbrıs’ta Bahar Sancar’a konuşan Gürcafer, Alayköy’ün ardından Mesarya ve Kaprazla ilgili çalışmalar olduğunu belirterek, sistemin artık oturduğunu vurguladı.
Gürcafer, Güzelyurt’ta temellerin atıldığını ve bir hafta içerisinde inşaatın başlayacağını, evlerin de bir yılda teslim edileceğini kaydetti. “Siyasi iradenin kararlığı devam ettiği sürece bu iş yürür” diyen Gücafer, hak sahiplerinin belirlenmesi için de çalışmaların sürdüğünü söyledi.
“Bir iki gün içerisinde müracaatlar başlayacak”
Gürcafer şöyle devam etti:
“Hak sahiplerinin belirlenmesi için kriter tablosu oluştu ancak daha çalışma yapılması gerekiyor. Gerçek anlamda hak sahiplerinin belirlenmesi için konunun irdelenmesi şart. Basit kriterler koyarsanız yani zengin bir ailenin çocuğu üzerinde mal yok diye gelip ev alırken, fakir bir ailenin çocuğu kura çekiminde dışarıda kalırsa bunu kimseye anlatamazsınız. Bir iki gün içinde müracaatların başlaması bekleniyor. İhtiyaçlı olanlar tam anlamıyla belirlendikten sonra amaç hepsine ev yapmaktır.”
“Dış talep azalırsa emlak fiyatları düşer”
Ülkedeki emlak fiyatlarının yüksekliği ile ilgili de konuşan Gürcafer, dış taleplerin azaldığı takdirde emlak fiyatlarının da düşeceğini kaydetti. Konut fiyatlarının bu kadar yükselmesinin sebebinin anormal arazi fiyatları olduğunu kaydeden Gürcafer, “250 bin-300 bin sterline arazi fiyatı görüyorsunuz. Bu şekilde olunca konut fiyatları da artar” diye konuştu.
“TOKİ’nin ülkede konut yapmasına karşıyız”
TOKİ’nin ülkede konut yapmasına karşı olduklarını da bildiren Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, bunun kırmızı çizgileri olduğunu belirtti. Gürcafer, “TOKİ altyapıya yardımcı olacaksa olabilir. TOKİ Türkiye’de yap-satcı konumundadır. O gömlek buraya uymaz. Buraya bir yapının gelip kontrolsüz bir biçimde konut yapmasına müsaade etmeyiz” ifadelerini kullandı.
“Yatırım iklimi, barış iklimi ister…”
Güney Kıbrıs’ın Taşınmaz mallarla ilgili adımları ve liderlerin görüşmelerini de değerlendiren Gürcafer, yatırım ikliminin barış iklimi istediğine vurgu yaparak mülkiyet sorunu çözümlenmediği müddetçe bu sorunları hep yaşayacağımızı söyledi.
Kıbrıs sorunu… “Temmuz’da süreç hızlanacaktır”
Cenevre’yi olumlu bir gelişme olarak niteleyen Gürcafer, sözlerine şöyle devam etti:
“Ben Kıbrıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra sürecin hızlanacağını düşünüyorum. Temmuz dendi ancak Ekim’de seçimimiz var. Temmuz’da bir adım daha ileriye gidilecek. Özel temsilci atanması, komite kurulması önemli gelişmeler. Temmuz’da bu iş hızlanacaktır. Bunun hareketine göre bizim de ekonomimiz şekillenecektir.”
Disiplin Tüzüğü… “Bu gömlek bu topluma uymaz”
Disiplin Tüzüğü ve yapılan eylemlerle ilgili de konuşan Gürcafer, “kendi düşüncemi söyleyeyim” diyerek “gereksiz bir tartışma var, bu gömlek bu topluma uymaz”’ diye konuştu.
Toplum içerisinde geçmişten bugüne başı açık da kapalı olan da olduğunu hatırlatan Gürcafer, ‘halkı sokağa döken baş örtüsü değil, laikliktir. Bu kırmızı çizgidir. Tüzük çok gereksiz. Siyasi acemilik yapıldı. İçerik olarak da doğru değil.