GÜNDEM KIBRIS ÖZEL HABER 

Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “Rum yönetiminin mülkiyet konusuyla ilgili yaptığı haksız girişimleri değerlendirerek, bir insanı bir kez kandırabilirsiniz. Güney Kıbrıs dünyayı kandırıyor uluslararası hukukun ve tanınmışlığın verdiği avantajı kullanarak bunu yapıyor. Önemli olan bu kandırmanın ve uluslararası hukuku nasıl ihlal ettiğini bu kesimlere doğru ifade edebilmektir. Taşınmaz Mal Komisyonu AB kararıyla kurulmuş ve Kıbrıs sorununun önündeki en önemli engel olan mülkiyet konusu çözmek için kuruldu” dedi. Gürcafer, “Kara para aklanıyor, Ruslara satılıyor gibi stratejik yalanlar ortaya atıyorlar. Mülkiyet konusunda elini kolunu bağlayan TMKyı ortadan kaldırmak amaçları. Bu yalanın gerçek olmadığını anlatmanız gerekiyor. AB’nin bu konudaki bilgileri ne yazık ki yüzeyseldir. Dünyanın bize verdiği bir fırsat var o da TMK’dır. Ancak ne yazık ki biz bunu doğru çalıştıramadık. TMK’nın 3 bacağı var. Tazminat, takas, iade. Biz sadece tazminat bacağına yoğunlaştık. Bizim 500 bin dönüm civarında güneyde arazimiz var. Oradaki arazilerimiz çok değerli. İkicisi iade bacağını doğru çalıştıramadık. Çünkü biz doğru düzgün bir eş değer politikası uygulayarak mallarını güneyde bırakan göçmenin sorununu çözemedik. Eğer doğru kullansaydık bugün devletin elinde çok büyük bir kaynak olacaktı. Bunu önemseyip öncelikli bir sorun gibi görmek ve sürekli düşünce geliştirmek gerekiyor. Bu yaşanan süreç konunun ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Yapılması gereken 2 şey var birincisi doğru lobicilik faaliyetleri ile bunu dünyaya anlatmak ki biz bunu yapıyoruz. Güney Kıbrıs yaptığı tutuklamamalar ile insan haklarını ihlal ediyor. Diğer konu ise İnterpol siyasi amaçlar için kullanılacak bir yapı değildir. Ancak Rumların yaptığı girişim gibi siyasi emelleri için basit tutuklamalar çıkarıp pozisyonunu kullanarak tutuklama çıkaramazsınız. Ama bu mekanizmanın bu tutuklamaların doğru olmadığı konusunda bilgilendirmeniz gerekir” şeklinde konuştu. 

“AMAÇLARI EKONOMİMİZE ZARAR VERMEK”
Gürcafer, “Rumların amacı ekonomimize zarar vermekti. Ancak biz gerekli girişimleri başlattık. Birkaç ay içinde mevcut durumun doğru bir zemine oturacağını düşünüyorum. Ancak devletin de bu konuyu ciddiye alması gerekiyor ve girişimler gerçekleştirmesi gerekiyor” dedi. 

GÜRCAFER’DEN AB GÖZETLEME KOMİSYONU TOPLANTISINA VURGU… 
Gürcafer, AB gözetleme komisyonu toplantısına dikkat çekerek, “Komisyon 2025 Haziran ayında toplanacak ve bu konu yeniden masaya gelecek. Bu sürede TMK’nın verimliliğini artırmamız gerekiyor. Mülkiyet sorunu Kıbrıs sorununun yüzde 80’i oluşturuyor. Eğer mülkiyet sorununu çözerseniz hem daha rahat bir ekonomi yaratırsınız hem de Kıbrıs sorununda daha kolay çözüm elde edersiniz. Bu mekanizmayı en iyi şekilde çalıştırmak gerekiyor. Son dönemde Müteahhitler Birliği’nin ısrarıyla ek vergilendirme sistemiyle TMK’ya kaynak ayrılmasını önerdik ve hayata geçti. Bu kaynağın bir kısmı TMK’ya bir kısmı da sosyal konut projelerine aktarılsın dedik. Bunların yanında daha yapılabilecek çok şey var. Buna odaklanmalı ve TMK için daha çok şey yapmamız gerekiyor. Bu nedenle AB Gözetleme Komisyonu ile oturduğumuz zaman masada bir çabamınız olduğunu göstermemiz gerekiyor” dedi. 

Tehditle mal talep ettiler... “Ya bu çiftliği vereceksin ya da seni gömeriz” Tehditle mal talep ettiler... “Ya bu çiftliği vereceksin ya da seni gömeriz”

TMK’NIN ÇALIŞIRLIĞINI ARTIRMAMIZ LAZIM”
Gürcafer, TMK’nın önemine dikkat çekerek, “TMK’nın başında çok değerli bir kişi var. Çok kararlı. Rum tarafının ab komisyonuna yaptığı müracaat şuydu: Bu dosyayı iade edin çünkü komisyon çalışmıyor. Bir daha değerlendirilsin dediler amaçları komisyonu ortadan kaldırmaktı. Komisyonun ortadan kalkması Türkiye’nin de başına çok büyük dertler açar. Bizim komisyonun çalışırlığını arttırmamız lazım ve bu sürede lobi çalışmalarını devam ettirmemiz lazım. Teması güçlendirmemiz lazım” dedi. 
“KIBRIS KONUSUNDA GERGİNLİĞİN AZALACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Dış politikaya da vurgu yapan Gürcafer, “Dış politikanın da çok etkisi ve önemi vardır. Bunu önümüzdeki günlerde doğru bir zemine oturacağını düşünüyorum. Bizdeki gerginlik politikasının bir strateji olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde sürecin Kıbrıs konusunda olumlu bir takım gelişmelerin olacağını ve gerginliğin azalacağını düşünüyorum” dedi. 

“MARAŞ BİZİM GÖZETİMİMİZDE BM KARARLARINA UYGUN AÇILABİLİR”
Maraş konusunda da değerlendirmelerde bulunan Gürcafer, “Şuanda Maraş’ın açılması gündemdedir. Ama konuşulan şekilde olmaz. BM kararlarına uygun bir şekilde eski sahiplerine iade edilir ama bizim gözetimimizde. Maraş’taki Vakıf malları da başka bir hukuki meseledir. Bu bizimdir demekle olmaz. Takip edilmesi gereken hukuki bir süreç var. Maraş’ın bizim gözetimimizde açılarak hem siyasi hem de ekonomik kazanç elde edebiliriz” dedi. 

GÜRCAFER SOSYAL KONUT PROJELERİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ 
Sosyal Konut projeleri hakkında da bilgi veren Gürcafer, “Sosyal konut projelerinde bölgelerin ihtiyaçları yine bölgelerde karşılanmalı. Güzelyurt’tan bir kişinin çıkıp Kilitkaya’dan konut alamaması lazım. Tüm adadaki ihtiyacı karşılayacak bir tarama çalışması lazım. Kuralların ve gelir durumuna göre kişilerin ortaya konması gerekiyor. Bütün köylerde tarama yapıldığında talep ortaya çıkacak. Kriterler de ortaya konduğunda gerçek ihtiyaç belirlenir. Talep belirlendikten sonra sosyal konutların yapımını programlayacağız. Ortalama 5 yıllık bir programla ihtiyacın karşılanması için plan yapılması ve hayata geçirmek mümkündür. Asgari ücretin 3/2’si kadar olacak en fazla. Bu belirlenmiş bir politikadır. Konutun maliyeti ne olacak? Devlet vergileri kaldırıyor, araziyi devlet veriyor. Bizim hedeflediğimiz rakam 35 bin pound civarında bir rakamdır. Maliyetine yapılacak olan bir çalışmadır. Bunu başaracağız kimsenin bundan şüphesi olmasın. Sonuna geldik ve bu işi başlatıp tamamlayacağız. Gerçek anlamda konut ihtiyacını karşılayacak politikayı sürdürülebilir hale gelene kadar da devam edeceğiz ve tüm adada bunu yapacağız” dedi.