GÜNDEM KIBRIS-ÖZEL HABER

Mülkiyet konusunda temel sorunun Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olduğunu iddia eden Solyalı, “Bugün eğer Güney’de hala tutuklamalar varsa ve inşaat sektörü bundan yara almışsa, tutuklamaların başkalarına da yansıyacağı yönünde bir tedirginlik varsa buradaki payın önemli bir kısmınının Cumhurbaşkanlığında oturan Sayın Ersin Tatar’ın olduğunu açık bir şekilde ifade ediyorum” diye konuştu.

“Güney Kıbrıs hukuku siyasi bir silah olarak kullanıyor”

Solyalı, konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti:

Pazartesi-Salı'ya dikkat... Sağanak geliyor! Pazartesi-Salı'ya dikkat... Sağanak geliyor!

“Sayın Tatar, inşaat sektörüne şöyle bir telkinde bulundu, ‘sakın korkmayın, kural yok büyüyün’ dedi. Halbuki kontrol sektör alında tutulmalıydı. O günden bugüne çeşitli tutuklamalar gündeme geldi, avukatından, emlakçısına ve müteahhitine kadar… Biz Güney Kıbrıs’ın hukuku siyasi bir silah olarak kullanmasının tam karşısındayız. Güney Kıbrıs’ın tavrı doğru değildir. Bu görüşme masasının konusudur. Bir taraftan ‘masaya dönelim’ çağrısı varken, diğer taraftan tutuklamalar yapmak ve tehdit ortaya koyması KKTC ekonomisini çökertmek maksatlıdır. Bunu, Rum Dışişleri Bakanı da ifade etmiştir.”

“Sorunu ele alması gereken kişi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar”

Hal böyle iken bu sorunu ele alması ve gereken soruları sorması gereken kişinin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olduğunu vurgulayan Solyalı, “Geçmişte Orams Davası vardı. Konjektür olarak bugünkü davalarla aynı değildi belki ama o dönemin Cumhurbaşkanı hemen Strasburg’a giderek AİHM’de girişimlerde bulundu.  Gerekli girişimleri yapıp, zemin hazırlamazsanız işte başımıza bugün gelenler gelir. O dönem bunun meyvesi Taşınmaz Mal Komisyonu kurularak alındı. Bugün uluslararası hukuktan kopuk siyaset güdülmesi bizleri her alanda dışlanmaya itiyor. İşte tüm bunlar yüzünden, bu konuda hiçbir açıklama yapmayan, bu konuda hiçbir girişim yapmayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bu sorunun en büyük paydaşıdır” ifadelerini kullandı.

“Tatar çoktan Hristodulis’le görüşmüş, konuyu Brüksel’e taşımış olmalıydı”

CTP Milletvekili Solyalı, Tatar’ın yapması gerekenleri de şöyle sıraladı:

“İlk tutuklama yapıldığında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Lider Nikos Hristodulidis’le irtibata geçmeliydi. Tatar, rum lidere ‘hem masaya dönelim diyorsun, hem de diğer yandan tutuklamalar yapıyorsun. Kural dışı oyunlarla baskı yaratmaya çalışıyorsun. Gel bunu çözelim’ demeliydi. Hemen ardından Brüksel’e gitmeliydi. Tatar orada ‘sizin üyeniz AİHM’in tanımış olduğu Taşınmaz Mal Komisyonu’na verdiğimiz imkanları Kıbrıslı Rumların kullanmasını teşvik etmek yerine bizim insanlarımızı tutuklama ve siyaseten baskı kurma yoluna gidiyor. Üyenizi uyarın’ demeliydi.”

“Mülkiyette yaşanan tedirginliğin sorumlusu Tatar”

Şu an mülkiyet alanında ülkede yaşanan tedirginliğin sorumlusunun Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olduğunu savunan Ürün Solyalı, Tatar’ın tüm bunları yapmadığı gibi halen konuyla ilgili bir açıklaması da olmadığına işaret etti. Güney’de tutuklu bulunan Simon Aykut’un oğlunun ‘yalnız bırakıldık’ açıklamasına işaret eden Solyalı, ‘bekledikleri Cezaevi ziyareti tabi ki değildi ancak bu konuda herhangi bir girişim yapılmasıydı, adım atılmasıydı’ diye konuştu.

“Konu görüşme masasında çözülür”

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun güçlendirilmesinin bu sorunu çözmeyeceğini iddia eden Solyalı, konunun görüşme masasına uluslararası hukuka uygun ve tüm dünyanın kabul ettiği şekilde oturarak çözülebileceğini söyledi.