Kıbrıs’ın güneyi 1974’ten hemen sonra, Kıbrıslı Türkler’in önemli bir kısmı için “dönülecek yer”di. Savaş yüzünden malını mülkünü güneyde bırakarak kuzeye gelen göçmenler, uzunca bir süreyi oradaki evlerini özlemekle geçirdiler.
Çocukluğu 1970’li, 80’li yıllarda geçen Kıbrıslı Türkler’in çoğu “evimize dönünce…” diye başlayan cümlelere aşinadırlar. Evin büyükleri sürekli olarak güneyde kalan evlerini anlatırlar ve henüz küllenmemiş anılarını yâd ederlerdi. Göçmen evlerinde “bereketli toprakları bıraktık, çölün ortasına geldik” türü yakınmalar da hiç eksik olmazdı.
Yıllar geçip, anılar unutulmaya yüz tutunca işin rengi değişmeye başladı. Zaman, bu kez kuzeydeki yaşam alanlarını “yurt” yapmıştı. Kuzeyde geçirilen vakit arttıkça, güneye duyulan özlem azaldı. Anılar tamamen silinmemişti fakat üzerinden yeni bir “anı kümesi” silindir gibi geçmişti. Üstelik yeni kuşaklar için sadece kuzey vardı. Güney onlar için, çocukluk yıllarında kulaklarında yer etmesine karşın “hatırasız” ve “bilinmeyen” bir yerdi...
Güney, göçmenler için 1974’ten sonra “mutlaka dönülecek bir yer” iken; bugün “başka bir yer” halini aldı. Çocuklarını büyütürken hep dönmekten söz eden insanlar artık “ne işim var o tarafta” demeye başladılar. Kimisi bu saatten sonra torunlarından kopamayacağını söylüyor kimisi yeni işinden, evinden, mahallesinden…
Güneydeki evini ziyaret edenler anılarını tazelemekle yetiniyorlar. Dönmekten söz eden pek kimse kalmadı. Güney artık “Rum tarafı...”
İlginçtir; Türkler arasında yaşam alanı olarak cazibesini yitiren Güney Kıbrıs, politik düzlemde fazlasıyla vurgulanan bir yere dönüştü.
Son olarak Futbol Federasyonu’na kızan Lefke Spor Kulübü, Rum Futbol Federasyonuna üyelik için başvuracağını açıkladı. Benzer bir olay 2006’da yaşanmıştı. Bir transferde adil davranılmadığını düşünen Akıncılar Spor Kulübü, Rum ikinci ligine dahil edilmek için girişimde bulunma kararı almıştı.
Göreceksiniz yakında KTHY mağdurları da Güney Kıbrıs’tan söz edecek. Mağdurlar arasında topluca güneye geçip Rum Çalışma Bakanlığı nezdinde girişimde bulunma fikri ağır basmaya başladı.
Halkın “Rum kesimi”ni keşfetmesi ve protest niyetlerle kullanması, KKTC’yi yönetenlerde alerji yapıyor. Devlet katında tutarsız, hukuksuz ve yersiz bir güney düşmanlığı uç verdi.
Başbakan, 400 dolayında Türk’ün güneyde oy kullanmasına çok kızmış. “Bunları vatandaşlıktan çıkaracağız” diyor. İşin tuhaf yanı bu açıklamanın, yaşamlarını İngiltere’de sürdüren ve oradaki seçimlerde oy da kullanan bazı milliyetçi Kıbrıslı Türkler’in kışkırtmasıyla yapılmış olması.
Cumhurbaşkanı ise 27 muhtarın güneyde çalışıyor olmasına içerlemiş…
Halk kuzeydeki düzenden, kurumsal performanstan ve yönetici düzeyinden hoşnutsuz. “Bak güneye geçerim” derken anlatmaya çalıştığı özetle şu: “Devlet denilen şey bizdeki gibi olmaz. Güney’i kalbimizden silmiş olabiliriz ama sizin çiftliğinizde yaşamaktan da bıktık!”
Birileri bu algıyı, değnek zoruyla sileceğini sanıyor ya… İşte bu çok komik…