CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Gulamkadir, narenciye ihracatıyla ilgili anlaşmanın ihraç için ciddi maliyet oluşturan nakliye sorununu çözmek üzere geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti’ne giden Tarım Bakanı ve Cypfruvex yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri arasında gerçekleştirildiğini kaydederek bu durumdan hem devlet bütçesinin hem de sektörün ciddi zarara uğratıldığı görüşünü belirtti.
Gulamkadir, şunları ifade etti:
“KKTC heyeti, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine ihracatçıların toplamda 15 bin ton ürün alımı yaptığını ve bu alımı sadece iki ihracatçının gerçekleştirdiğini aktardıktan sonra, 15 bin ton üründe anlaşma sağlamışlardır.
Verilen taahhüt hem Mandora(king) mandalina, hem de Valencia portakal ürününü kapsayacaktır.
Dolayısıyla devlet bütçesi ve sektör çok ciddi zarara uğratılmıştır. Bu yapılan halkı üretimden koparma çabasından başka bir şey değildir.
Ortaya konan yaklaşımla üreticilere ‘ürünlerinize bakmayın, bahçelerinizi kurutup arazileri satışa çıkarın, üretimden kopun’ demekten başka bir şey değildir.
Türkiye'den gelen suyun bölgeye ulaşması ile birlikte kuraklığa, tuzlanmaya, ürün kalitesinin artışına karşı ciddi bir önem arz eden su ile birlikte Güzelyurt ve Lefke bölgesinde gerçekleştirilen yeni plantasyonlardan sonra atılan bu adım kabul edilemezdir.”
CTP Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir, ülkeyi yönetenlere şu soruları da yöneltti:
“Kendi halkınıza ambargo uygulayarak sorunları çözdüğünüzü mü düşünüyorsunuz? Geride kalan dönemde kamuoyuna sürekli olarak sorunların aşıldığı mesajı verdiniz. Bu sürede tam olarak hangi sorunu çözdünüz? Devlet bütçesi ve tüm sektörü zarara uğratmak siz hükümet edenler için çözüm müdür?
Üreticiler, kesim ekipleri, kamyoncular, plastik kasa imalatçıları, paketleme fabrikaları ve ihracatçılar batma aşamasındadır. Sektörün sadece bugününü değil geleceğini de çok ciddi tehlikeye attığınızın farkında mısınız?”
Gulamkadir, halkın yok olduğunu savunarak hükümeti kendi halkına uyguladığını öne sürdüğü ambargoyu kaldırmaya çağırdı.